Iş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiğinin tespit edilmesi halinde, 4857 sayılı Kanunun 21'inci maddesine göre işçinin başvurusu, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın sendikal tazminata karar verilir İş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiği iddiası ile açılan davalarda, salt işçinin sendika üyesi olması feshin de sendikal nedenle yapıldığını göstemez. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi işverene, işçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenlerle iş sözleşmesini feshetme yetkisi vermiştir. İşçinin davranışlarından kaynaklanan fesihte takip edilen amaç, işçinin daha önce işlediği iş sözleşmesine aykırı davranışları cezalandırmak veya yaptırıma bağlamak değil; onun sözleşmesel yükümlülükleri ihlale devam etmesi, tekrarlaması rizikosundan kaçınmaktır. İşçinin davranışları nedeniyle iş sözleşmesinin feshedilebilmesi için, işçinin iş sözleşmesine aykırı, sözleşmeyi ihlal eden bir davranışının varlığı gerekir....
DAVA KONUSU : Alacak (Sendika Kanunlarından Kaynaklanan) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı sendika ile davalı kurum arasında 15/06/2015- 14/06/2018 ve 15/06/2018- 14/06/2021 tarihleri arası yürürlük süreli toplu iş sözleşmeleri imzalandığını, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 18. maddesi ile taraflar arasında imzalanan toplu iş sözleşmelerinde yer alan düzenlemeler gereğince, davalı işveren tarafından, davacı sendika üyesi işçilerin ücretlerinden üyelik aidatları ile toplu iş sözleşmelerinden dayanışma aidatı ödemek suretiyle yararlanmak isteyen işçiler tarafından davacı sendikaya ödenmesi gereken dayanışma aidatlarının kesilmesi ve kesilen miktar ile kesinti listelerinin toplu iş sözleşmelerinde öngörülen süre içerisinde davacı sendikaya gönderilmesi gerektiğini ancak ödenmediğini beyanla fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak üzere şimdilik; 10.000,00 TL sendika üyelik ve dayanışma aidatı asıl alacağının, 6356 sayılı Sendikalar...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Davacıya ait kesinleşen işe iade dosyası ile sendika üyesi olduğuna dair üye kayıt fişine dosya arasında rastlanılmamıştır. İşçinin sendika üyeliğinin işverene bildirildiği tarih tespit edilip sendika üye kayıt fişi ve işe iade dosyası temin edilerek eklendikten sonra gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 26.06.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
Dosya içinde yer alan sendika yazı cevabına göre; davacının sendika üyeliğinin 06/07/2018 tarihinde başladığı, Liman İş Sendikası'nın davalı şirkette yetkili olduğuna dair yetki tespiti kararına karşı davalı işverenlikçe yapılan itirazın reddine karar verilerek bu kararın Yargıtay 9....
Dolayısıyla ücret dışındaki ödemelerinde olduğu bildirge rakamına göre aidat tespit edilmesi mümkün değildir. Bu durumun haksız ödemeye sebep olabileceği gibi aidatlar yönünden dahi mükerrer ödemeye neden olunması mümkün olabilecektir. Dolayısıyla sayın mahkemece hükmedilen sendika aidat alacak miktarları tamamen hatalı ve afaki olup, afaki beyanlarla kamu kaynağı olan belediye kaynağından bu şekliyle sendikaya ödeme yapılması hukuken ve vicdanen kabul edilemez. 5- ) Bu nedenle hesaplamanın sendika üyesi olduğu belli ve sabit olan işçinin, günlük çıplak ücretine göre hesaplanması gerekmesine rağmen bu veriler tespit edilemediğinden, afaki olarak hesaplama yoluna gidilmiştir. Nitekim kapatılan belediye tarafından yapılan ödemelere ilişkin ve rapordaki hesaptan mahsup edilen 2009 ve 2010 yıllarına ait ödemeler 1.392 TL olarak hesaplanmıştır ancak bilirkişi tarafından yapılan hesap tablosunda bu yıllara ait 3.500- TL nin üzerinde bir aidat hesabı yapılmıştır....
T3 vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Eldeki davanın sendika üyeliğine dayalı alacak davası olup davacının sendika üyesi olmadığını, davacının sendika üyelik fişi sorgulandığında görülecektir ki, davacının sendika üyelik başvurusu iş kolunda çalışmadığı için kabul edilmediğini, bu durum e-devlet üzerinden yapılan sendika üyelik doğrulaması sayfasında sorgulama yapıldığında da tespit edildiğini, bahse konu sorgulamanın dosyada mevcut olduğunu, -Kabul anlamına gelmemek kaydıyla seri nitelikte bulunan davada emsal dosyalara yeni gelen sendika cevap yazılarına göre davacının sendika üyeliği devir tarihi itibariyle iş kolu değişikliği nedeniyle düştüğünü, bu hususta Sakarya 5. İş Mahkemesi'nin 2020/197 E. sayılı dosyasına gelen ve tüm dosyalara şamil olacak nitelikte bulunan cevap yazısını işbu dilekçenin ekinde sunduklarını, -Yine mahkemelerce seri nitelikte olan emsal dosyalarda davacıların sendika üyesi olup olmadığı hususunda T.C....
söylenerek alındığını ve sendika üyesi yapıldığını, durumu öğrenir öğrenmez üyeliğini iptal ettirdiğini, T5 ile T2’un da kandırılarak sendika üyesi yaptırıldıklarını, bu kişilerin üyeliklerinin baştan itibaren geçersiz olduğunu, T10 75014829/ 103.02/18111 sayılı ve 10.10.2014 tarihli kararı ile davalı Sendika’nın davacı şirkete ait işyerinde toplu iş sözleşmesi yapmak için gerekli çoğunluğu sağladığının tespit edildiğini, ilgili tespit kararının iptali için dava açıldığını, bu davada da çalışanların iradeleri sakatlanarak sendikaya üye yapıldıklarının ileri sürüldüğünü, yetki tespit kararının bu kişilerin üyelikleri gözetilerek verildiğini beyanla T4 T1 T3 T5 ve T2 isimli işçilerin sendika üyeliklerinin başlangıçtan itibaren geçersiz olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir....
Belediye Başkanlığı döneminde sendika aidat alacaklarının da adı geçen belediye tarafından sendikaya süresi içerisinde ödendiğini, bu hususun sendika aidatları tahakkuk cetvelleri ile banka dekontlarından tespit edilebileceğini, bu ödemelerindavacı sendikanın kendi kayıtlarında da bulunduğunu, bir kısım alacakların zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir....
Sendika yazı cevabına göre, 01.04.2016 tarihine kadar sendikaya 16 işçi üye olmuş, bu işçilerden 10'unun iş kolu değişikliği nedeniyle üyeliği düşmüştür. Sendikadan 5 işçi istifa etmiş olup 26.07.2017 tarihi itibariyle 1 işçi çalışmaya devam etmektedir. Davacı ve yedi arkadaşının iş akdine aynı gün son verilmiştir. Sendikadan istifaların ise fesihlerden sonra 06.05.2016 tarihinden itibaren başladığı bildirilmiştir. 12.10.2016 tarihinde sendika yetki başvurusunda bulunmuş ise de, koşulların bulunmadığı tespit edilmiştir. Dosya içeriğine göre, davacı ile aynı gün iş akdine son verilen ... ..., ... ve ... isimli işçiler yeniden işe başlatılmışlardır. Ancak Mahkemece bu işçilerin sendika üyeliğinin devam edip etmediği, sendika üyelikleri son bulduktan sonraki bir tarihte işe başlatılıp başlatılmadıkları araştırılmamıştır....
Bununla birlikte Öz Güven-Sen Sendikasınca davalı TEİAŞ’a toplu iş sözleşmesi uygulanması hakkında yazılan 15.03.2021 tarihli yazı ekinde sunulan üyelik listesinde davacının adı bulunmadığı, ibraz edilen bordrolarda sendikal aidat kesintisi de olmadığı görülmekte ise de, yine Mart 2021 dönemi toplu puantaj listesinde sendikal kesinti yapıldığı gibi toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan sendika fark ücreti, yakacak yardımı, silah tazminatı gibi tahakkukların yapıldığı görülmekle bu yön üzerinde durulmamıştır” şeklinde açıklama bulunmaktadır. Eldeki dosyada, davacının bordrolarında sendika kesintisi bulunmamakta ise de davalı TEİAŞ vekilince Mahkemeye verdiği dilekçede 2021 Mart ayı bordrosunda davacıların da içinde olduğu 126 kişinin tamamının sendikal haklarının ödendiği belirtilmiştir. Ekindeki Mart 2021 ayı bordrosunda, sendika kesintisi ve sendikal haklara ilişkin ödemeler görülmektedir....