Öte yandan; İİK'nun 150/1. maddesine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ilamlı icra takibinde borçlunun hesap kat ihtarının usulsüz tebliğ edildiği gerekçesi ile icra emri gönderilemeyeceğine ilişkin şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi kapsamında kaldığından yasal 7 günlük süreye tâbidir. Somut olayda, hesap kat ihtarının davacı borçlu şirkete 04/06/2021 tarihinde tebliğ edildiği, örnek no:6 icra emrinin ise 05/09/2021 tarihinde elektronik ortamda tebliğ edildiği görülmekte olup, icra emrinin usulsüz tebliğine ilişkin bir iddia da mevcut değildir. Ancak, davacı tarafça, icra emrinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük süre geçtikten sonra (01/10/2021) usulsüz tebliğ şikayetinde bulunulmuştur. Mahkemece, bu yöndeki şikayetin süre aşımından reddi yerine, yazılı şekilde karar verilmesi isabetli değildir. Yine, alacaklı tarafça yukarıda belirtilen yazılı belgeler ibraz edilmiş olup, ilamlı ipotek takibi başlatılması için gerekli yasal koşullar oluşmuştur....
Şikayete konu 2014/ 2006 nolu takip dosyasının bir bölümü Uyap sistemine taranmış ise de, davacının şikayet nedenlerinin incelenmesi için gerekli ipotek akit tablosu, hesap kat ihtarı, hesap kat ihtarının tebliğ parçası v.b. önemli evraklar sisteme taranmamıştır. Yargıtay 12.Hukuk Daire'sinin yerleşik içtihatları uyarınca hesap kat ihtarının usulsuz tebliğine ilişkin şikayet kamu düzenine ilişkin olduğundan, süresiz şikayet sözkonusu olduğu için, bu şikayet yönünden süreden red kararı verilmesi doğru değildir. Mahkemece duruşma yapılmadan dosya üzerinden karar verilmiş, dava dilekçesinde ileri sürülen şikayet nedenlerinin tamamı incelenmemiş, deliller toplanmamıştır....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. Bodrum 2. İcra Müdürlüğünün 2019/7466 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, 2016/650 E. sayılı dosyası üzerinden davalı alacaklı tarafından borçlu davacı ve diğerleri aleyhine 22.072,12 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız takibe geçildiği, 7 örnek ödeme emrinin borçlu davacıya T.K'nın 21/1. maddesine göre 18/01/2016 tarihinde tebliğ edildiği, dosyanın yenilenerek yukarıdaki numarayı aldığı, yenileme emrinin de başka bir adreste 03/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu davacının 09/05/2019 tarihinde borca itiraz dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır. Borçlunun ödeme emrinin tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır....
Somut olayda, borçluya yapılan ödeme emri tebliğine ilişkin tebliğ mazbatasının incelenmesinde; ödeme emrinin, 12.04.2010 tarihinde; “Aynı konutta oturan kişilerden olduğunu beyan eden oğlu H. İbrahim Kaynak'a tebliğ edildi.” açıklaması ile Tebligat Kanunu'nun 16. maddesine göre tebliğ edilmek istendiği anlaşılmaktadır. Tebliğ memurunca, anılan mevzuat gereği, ödeme emrinin muhatap borçlunun adreste bulunup bulunmadığı ve muhatap yerine tebliğ yapılan şahsın tebellüğe ehil olduğu tespit ve tevsik edilmeksizin doğrudan aynı konutta kalan oğluna tebliğ edilmesi usulsüzdür. Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır....
Hukuk Dairesi'nin 2022/6221- 6918 Esas-Karasr sayılı 08/06/2022 tarihli ilamı ile BAM kararının onandığı ve kararın 15/06/2022 tarihinde kesinleştiği, dolayısıyla ipotekli taşınmazın satışına ilişkin ihalenin kesinleştiği, ihalenin kesinleşmesi üzerine taşınmazda bulundukları tespit edilen davacılara tahliye emri gönderilmesine karar verildiği ve tahliye emrinin şikayet eden T1'a 02/01/2023 tarihinde tebliğ edildiği, istinaf eden davacı tarafından tahliye emrinin iptaline karar verilmesi talepli şikayetin yasal 7 günlük sürede 09/01/2023 tarihinde yapıldığı, İcra İflas Kanunun 135....
İCRA HUKUK) 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/09/2021 NUMARASI : 2021/5 ESAS 2021/22 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebliğ İşlemine ve Kambiyo Hukukuna İlişkin Şikayet KARAR : Kadirli (3. İcra Hukuk) 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 09/09/2021 tarih, 2021/5 Esas, 2021/22 Karar sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna davacı T1 tarafından başvurulması üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisinde bulunan tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı borçlu dava dilekçesinde özetle; Kadirli İcra Müdürlüğü'nün 2018/550 Esas sayılı dosyası ile davalı alacaklı tarafça hakkında başlatılan icra takibinde adresinin Harkaçtığı Köyü olmasına rağmen ödeme emrinin kendisi ile ilgisi ve alakası olmayan "Merkez Optik Savrun mah....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık, davacı-borçlu hakkında başlatılan ilamsız icra takibinde ödeme emri ekinde takip dayanağı belgenin gönderilmediği iddiasına dayalı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. İstanbul 14. İcra Müdürlüğünün 2019/36058 esas sayılı icra takip dosyasında davalı alacaklı tarafından davacı-borçlu hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 07/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Davacı-borçlu icra hukuk mahkemesine başvurusunda usulsüz tebliğ şikayeti yanında ödeme emri ekinde takip dayanağı belgenin gönderilmediği iddiası ile ödeme emrinin iptali isteminde bulunduğu, mahkemece yapılan yargılama sonucunda usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, ödeme emrinin reddine yönelik şikayetin ise süre aşımı nedeniyle reddine dair karar verilmiştir. HMK.'...
Somut olayda ödeme emrinin davacıya 29.04.2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacının 06.05.2021 tarihinde icra mahkemesine başvurarak imzaya itirazlarının yanında tebliğin usulsüz olduğunu ve bundan 05.03.2021 tarihinde haberdar olduklarını ileri sürdüğü, mahkemece usulsüz tebligata şikayetine yönelik bir değerlendirme ve hüküm kurulmadığı, yalnız imzaya itiraz değerlendirildiğinden ve takip durduğundan davacının usulsüz tebligat şikayeti hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, ancak imzaya itirazın esasının incelenebilmesi için öncelikle davanın süresinde ileri sürülüp sürülmediğinin tetkikinin gerektiği, mevcut durumda buna yönelik dava süresinde değil ise de davacının usulsüz tebligat şikayetini de ileri sürmüş olması karşısında bu şikayetinin haklı görülmesi ve düzeltilecek tebliğ tarihine göre imzaya itirazın süresinde ileri sürüldüğü durumda anılan itirazın esasının incelenebileceği, Somut olayda, mahkeme gerekçesinde ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayetine...
ŞİKAYET Şikayetçi borçlular, hesap kat ihtarlarının her ikisine de usulsüz tebliğ edildiğinden haklarında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi yapılamayacağını ve takibe konu ipoteğin üst limit ipoteği olduğundan limit üstünde takip yapılamayacağını ileri sürerek davanın kabulü ile icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmişlerdir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; borçlulara yapılan tebligatların hukuka uygun olduğunu, herhangi bir usulsüzlük bulunmadığını, davacı ...'...
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 13 Örnek ödeme emrinin Tebligat Kanunu'nun aradığı usullere riayet edilmeksizin tebliğ edildiğini, müvekkilinin 13 örnek ödeme emrinin tebliğ tarihi gözüken 19/04/2022 tarihinde Fransa'da bulunduğunu, davalıya ait pasaport ve yurda giriş çıkış damgalarının dosyaya ibraz edildiğini, 13 örnek ödeme emri tebligatı usulsüz olup ıttıla tarihi olan 01/07/2022 tarihinde icra dosyasına borca itiraz dilekçesi verildiğini, mahkeme gerekçeli kararında " ... ödeme emri tebliğine ilişkin ıttıla tarihi 01/07/2022 tarihi olarak belirtildiğinden ve dosyaya sunulan yurtdışı giriş çıkış damga bilgilerine göre de icra dosyasından yapılan 19/04/2022 tarihli tebligatın usulsüz olduğu anlaşıldığından ... " görüşüne yer vererek tebligatın usulsüz olduğunu kabul ettiğini, mahkemenin bir taraftan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu kabul etmesi diğer taraftan da usulsüz tebligata rağmen temerrüdün oluştuğunu belirtmesinin çelişkili olduğunu, kaldı...