Şikayet olunan vekili, ödeme emri tebliğinin yasalara uygun olduğunu, satışa konu haczin 6 aylık süreden sonra yenilendiğini, ilk konulan hacizden kaynaklı bir satış olmadığını, sıra cetvelinin usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, ödeme emrinin tebliğine ilişkin usulsüzlükler, diğer alacaklıların haklarını haleldar ediyorsa, sıra cetveline itiraz aşamasında ileri sürülebileceği, şikayete konu takip dosyasında ödeme emrinin borçluya cezaevinde tebliğ edildiği, İİK'nın 54. maddesi uyarınca tutuklu veya hükümlü olan borçluya kendisine bir mümessil tayin etmesi için icra müdürlüğünce uygun süre verilmeden doğrudan borçluya tebligat yapılması İİK'nın 54. maddesine aykırı bulunduğu, borçluya ödeme emri tebliği yok hükmünde olduğu gerekçesi ile şikayetin kabulüne karar verilmiştir. Karar, şikayet olunan vekilince temyiz edilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 31/08/2020 NUMARASI : 2020/176 ESAS 2020/248 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Adana 5. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 31/08/2020 tarih 2020/176 esas 2020/248 karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; Adana 9. İcra Müdürlüğünün 2019/11910 esas sayılı dosyasıyla yapılan takipte gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, usulsüz tebliği 31/10/2019 tarihinde öğrenerek aynı gün itirazlarını icra dairesine bildirdiğini, aracına haciz ve yakalama konulması nedeniyle takibin durdurulmadığını öğrendiğini, ödeme emri usulsüz tebliğ edildiğinden itirazın süresinde yapılmadığına dair 05/11/2019 tarihli müdürlük kararının kaldırılmasının gerektiğini belirterek takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
GEREKÇE: Uyuşmazlık, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ve dayanak belgelerin ödeme emrine bağlanarak tebliğe çıkarılmadığı iddiasına ilişkindir. Şikayetçi vekili istinaf dilekçesinde, müvekkiline gönderilen tüm tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürmüş ise de, HMK'nun 357/1 maddesine göre, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddiaların dinlenmesine yasal imkan bulunmadığından ödeme emrinin tebliği dışındaki diğer tebligat işlemlerinin usulüne uygun olup olmadığı hususu incelenmemiştir. TK'nun 32.maddesinde "Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır." hükmü yer almaktadır. İİK'nun 16/1 maddesinde "Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır." hükmü yer almaktadır....
Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafından şirket adresindeki değişiklik mersis sitemine bildirilmemiş iken davacının uyap sisteminde kayıtlı olan mersis adresine yapılan tebligatın usulsüz olduğu yönünde verilen karar hukuka aykırı olduğunu, mahkemece tebligatın usulsüz olduğu gerekçesi ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiş ise de tebligat tarihi ile ilgili hüküm kurulmadığını, mahkemece şikayet eden lehine hükmedilen vekalet ücretinin hatalı olduğunu belirtmiştir. Uyuşmazlık; icra emrinin usulsüz tebliğine binaen kesinleşen icra takibi sebebiyle hacizlerin kaldırılması talebine ilişkin şikayet niteliğindedir. Takip dosyası incelendiğinde; alacaklı tarafından borçlu hakkında İstanbul Anadolu 14....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafça müvekkili aleyhine Bayramiç İcra Müdürlüğünün 2021/148 Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlattıklarını, müvekkiline bu dosyadan gönderilen ödeme emrine ilişkin tebligatın Tebligat Kanunu hükümlerine aykırı şekilde yapıldığını, müvekkilin orada bulunmadığı hususunun tespit edilmeden doğrudan çalışan olduğu iddia edilen Nur Yağmur Gürer'e tebligat yapılmasının Tebligat Kanunu hükümlerine aykırı olduğunu, tebligatı alan kişinin müvekkilinin çalışanı da olmadığını, mahkemece karar verilinceye kadar takibin durdurulması konusunda tedbir kararı verilmesine, Bayramiç İcra Müdürlüğünün 2021/148 Esas sayılı dosyasından müvekkile gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayetlerinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin müvekkilin usulsüz tebligata muttali olma tarihi olan 24/06/2021 tarihi olarak düzeltilmesine, HMK 323/ç maddesi uyarınca noterlik makbuzunda belirtilen vekaletname düzenlenmesine ilişkin...
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin davalı tarafından usulünce açılmış bir dava olmadığı gibi davalı borçluya ödeme emri tebliği üzerine 7 gün içerisinde İcra Müdürlüğü'ne itiraz edilmediğini, ödeme emri tebliğinden sonra davalı borçlu tarafından 30 günlük süre içerisinde takibe konu kira bedelinin tamamının usulünce ödendiğine dair herhangi bir delil gösterilmediğinden davanın kabulüne dair kararın yerinde olduğu gerekçesiyle borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet edilen borçlu temyiz isteminde bulunmuştur. B....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, takip kapsamında davalıya gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu, tebligat usulsüz olduğundan tahliye davası açabilmek için gerekli yasal 30 günlük ödeme süresinin geçmediğini, sonrasında da bir kısım kira paralarının davacıya ödendiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 269/a maddesine dayalı tahliye istemine ilişkindir. Kuşadası İcra Müdürlüğünün 2019/8909 sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 18/06/2019 tarihinde 13 örnek ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalının buna rağmen yasal süre içinde ödemede bulunmadığı gibi takibe itiraz da etmediği görülmüştür. Her ne kadar davalı kiracı ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini gerek cevap dilekçesinde ve gerekse istinaf dilekçesinde belirtmiş ise de, bu hususun şikayet konusu edildiği iddia ve ispat edilmediğinden, bu yöndeki istinaf sebebi yerinde değildir....
Somut olayda, davacı borçlu tarafça, sair şikayet ve itirazların yanında, ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetinde de bulunulduğu halde, mahkemece bu talep hakkında herhangi bir hukuki değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetinin öncelikle incelenmesi usulen zorunludur. Yukarıda belirtilen usuli eksiklik kamu düzenine ilişkin esaslı hata niteliğinde olup, HMK 'nun 355. Maddesi uyarınca, dairemizce resen nazara alınması zorunlu olduğundan; davacı tarafın istinaf sebepleri bu aşamada değerlendirilmeksizin, HMK'nun 355 ve 353/1- a-6 maddeleri gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, belirtilen eksikliklerin giderilerek usulüne uygun şekilde hüküm kurulması için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, oy birliği ile karar verilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/06/2022 NUMARASI : 2022/342 ESAS, 2022/471 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında İzmir 11 İcra Müdürlüğünün 2014/15197 E....
Ayrıca en yakın komşusu, kapıcısı, yöneticisine haber verilmiştir.”şerhi ile TK’nın 21. maddesi gereğince tebliğ edildiği, haber bırakılan kişinin kim olduğu açıkça belirtilmediğinden icra emri tebligatı bu hali ile TK’nın 21. maddesine aykırı olarak tebliğ edilmekle usulsüz olduğu anlaşılmıştır. Şikayetçi borçlu ipotekli taşınmaz malikinin tebligatı daha önceden öğrenmiş olduğuna dair icra dosyası içerisinde herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı görülmekle, şikayetçinin icra emrini öğrenme tarihinin şikayet tarihi olan 10.11.2020 olarak kabulü gerekir....