İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/325 ESAS, 2022/110 KARAR DAVA KONUSU : Toplu iş sözleşmesi yapma yetkisinin tespiti ile yetki tespitinin iptali KARAR : Yukarıda mahkemesi ile esas ve karar numarası yazılı dosya üzerinden verilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmakla yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili asıl dava dilekçesinde özetle, Hizmet İş Sendikası'nın Antalya Ulaşım Hizmetleri Petrol Sanayi ve Ticaret A.Ş.'...
Maddesi gereği bu hususun önemli olduğunu, davacının sendika dayanışma aidatını ödeyip ödemediğinin tespitinin gerektiğini, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39. Maddesi gereği bu hususun önemli olduğunu, davacının sendika dayanışma aidatını ödeyip ödemediğinin tespitinin gerektiğini, Antalya 8. İş Mahkemesi 2019/641 esas sayılı dava ile sendikanın yetkisinin tespiti istemli davada alınan bilirkişi raporuna göre T3 işyerlerinde davacı Hizmet Sendikası'nın başvuru tarihi itibariyle 408 işçiden 49'unun üyesi olduğu ve yasanın aradığı gerekli çoğunluğu sağlayamadığı için itirazların yasal dayanağının olmadığı ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğü'nce T3 işyerlerinde 6356 sayılı Kanunun 42....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 22/03/2022 NUMARASI : 2021/247 ESAS - 2022/331 KARAR DAVA KONUSU : Tespit (İş Hukukundan Kaynaklanan) &Sendikalara İlişkin Mevzuattan Kaynaklanan Davalar KARAR : İstanbul 14 . İş Mahkemesi'nin 2021/247 Esas ve 2022/331 Karar sayılı 22/03/2022 tarihli kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosyanın dairemize tevzi edildiği anlaşılmakla, dosya ve ekleri incelendi. TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı Sendikanın 28.02.2018 tarihinde TİS yapmak üzere yetki tespiti başvurusunda bulunduğunu, Bakanlığın Sendikanın başvurusu üzerine 10864794- 103,02- E.16729 sayılı yetki tespiti konulu yazısı ile sendika lehine yetki tespitinde bulunduğunu, yetkinin iptali amacıyla İstanbul 9. İş Mahkemesi’nin 2018/110 E. sayılı dosyası ile iptal davası açıldığını, ilgili dosyanın Yargıtay incelemesinden geçerek Yargıtay 9....
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından Özçelik - İş Sendikası'nın başvurusu üzerine yapılan yetki tespiti yazısının 20.09.2019 tarihli olduğu ve davalı işverene 01.10.2019 tarihinde bildirildiği tespit edilmiştir. Somut olayda davalı iş yerinde ÖzÇelik - İş sendikası tarafından sendikal örgütlenme başladıktan sonra işçilerin baskı ile sendika üyeliğinden istifaya zorlandığı, bir kısım işçilerin çekildiği, davacının da dahil olduğu bir kısım işçilerin iş akdinin davalı işverence fesih edildiği, sendika yazı cevabı, bakanlık yazı cevabı ve dinlenen davacı tanık anlatımlarından anlaşılmıştır. Sendikal fesihte iş yerinde hâlen sendikalı çalışanların bulunup bulunmadığından ziyade, işverenin, sendikal örgütlenme ile birlikte yetki tespiti için sendikal çoğunluğu önlemeye yönelik bir kısım sendikalı işçilerin iş aktini feshedip feshetmediğinin de değerlendirilmesi gerekir....
yetki tespitinin yapıldığı tarih yer aldığını, tarihler dikkate alındığında davacının iş akdinin feshinin, sendikanın yetki tespiti tarihinden daha öncesinde gerçekleşmiş olduğunun görüleceğini, doğal olarak müvekkili şirketin davacı işçinin sendika üyesi olduğunu bilmesi mümkün olmadığı gibi, iş akdinin de bu sebeple sonladırılmış olmasının da söz konusu olmadığını, -Davacının iş sözleşmesi sendikal sebeple değil, kendisine verilen işleri defaatle yerine getirmemesinden kaynaklandığını, kanun maddesinin "İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi." durumunda işçinin sözleşmesinin işveren tarafından haklı sebeple feshedilebileceğini belirttiğini, -Müvekkili şirketin iş yerinin kapandığını, işe iade halinde davacının çalışabileceği bir iş yeri bulunmadığından huzurdaki davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu belirterek istinaf talebinde bulunmuştur....
DAVA KONUSU : İş (Sendika Yönetim Kurulu Kararına İtiraz İstemli) KARAR : Davalı Sendika vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin Ankara İş Mahkemeleri olduğunu, davanın işveren-işçi ilişkisinden kaynaklanmadığından sendikal bir dava olduğunu, bu davalarda özel olarak iş mahkemelerinin görevli olduğunu, dava için genel yetki kurallarının gözönüne alınmasını, müvekkil sendikanın tüzel kişilik olduğunda bu davadan yetkisinin söz konusu olduğunu, mdavanın yetki yönünden reddini, davanın kötü niyetli olduğunu, usul ekonomisine aykırı olduğunu, davaya konu işlemin süre itibariyle uygulanıp bittiğini, görevden uzaklaştırmanın 5 ay (24/08/2017- 24/01/2018 tarihleri arasında) olduğunu, dava konusu hakkında karar verilecek bir işlem veya disiplin cezası bulunmadığı gibi tedbir kararı verilmesini gerektirecek şartların oluşmadığını, karar verilse dahi uygulanabilirliğinin bulunmadığını, davanın yetkisizlik nedeniyle reddini, dava konusu işlemin...
DAVA KONUSU : İş (Sendika Yönetim Kurulu Kararına İtiraz İstemli) KARAR : Davalı Sendika vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin Ankara İş Mahkemeleri olduğunu, davanın işveren-işçi ilişkisinden kaynaklanmadığından sendikal bir dava olduğunu, bu davalarda özel olarak iş mahkemelerinin görevli olduğunu, dava için genel yetki kurallarının gözönüne alınmasını, müvekkil sendikanın tüzel kişilik olduğunda bu davadan yetkisinin söz konusu olduğunu, mdavanın yetki yönünden reddini, davanın kötü niyetli olduğunu, usul ekonomisine aykırı olduğunu, davaya konu işlemin süre itibariyle uygulanıp bittiğini, görevden uzaklaştırmanın 5 ay (24/08/2017- 24/01/2018 tarihleri arasında) olduğunu, dava konusu hakkında karar verilecek bir işlem veya disiplin cezası bulunmadığı gibi tedbir kararı verilmesini gerektirecek şartların oluşmadığını, karar verilse dahi uygulanabilirliğinin bulunmadığını, davanın yetkisizlik nedeniyle reddini, dava konusu işlemin...
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 30/03/2023 NUMARASI : 2022/439 E. - 2023/159 K. DAVA KONUSU : Sendikalara İlişkin Mevzuattan Kaynaklanan Davalar (Sendikanın Toplu İş Sözleşmesi Yapma Yetkisinin Tespiti (Çoğunluk Tespiti) (Send. K. M. 43,44)) KARAR : Yerel mahkemece verilen karar sonrasında istinaf başvurusu üzerine dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda: İDDİA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; "Davalı Bakanlık tarafından müvekkili firmaya 20/12/2022 tarihinde tebliğ edilen 01/12/2022 tarih ve E-20996690- 553.03.197899 sayılı yetki tespiti kararının iptaline karar verilmesini" talep ve dava etmiştiler. SAVUNMA : Davalı sendika vekili cevap dilekçesinde özetle; "Davanın yasal süre içerisinde açılmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini" savunmuştur. Davalı Bakanlık vekili cevap dilekçesinde özetle; "Verilen yetki kararının mevzuata ve hukuka aykırı olduğunu, davanın yasal süre içerisinde açılmadığını" beyanla davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
Mayıs 2019 tarihli ve 07500 No lu ihtarnamesi ile 29.05.2019 tarihi itibariyle İş Kanunu’nun 25/II maddesine aykırılıktan iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini, davacının sendika üyesi olduğunu davalı şirketin bilmesinin mümkün olmadığını bu nedenle iş akdinin feshedildiği iddiasının gerçeğe aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; Davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkeme kararına karşı süresinde davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....
Davacının, sendika üyesi olduğu ve üyesi olduğu sendikanın olumlu yetki tespiti ile çoğunluğu sağladığının bildirildiği, davacı ve arkadaşlarının yetki tespitinden önce işyerinde öncü işçi olduklarının davacı tanıklarının beyanlarından anlaşıldığı, sendikaya üye olduğu tarih ile fesih tarihi arasındaki süre ve yetki tespiti kararından hemen sonra fesih işleminin yapılmış olması gibi hususlar dikkate alındığında iş akdinin hiçbir geçerli neden olmadan sendikal nedenlerle feshedildiğine yönelik mahkeme kabulü isabetli olup, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, sendikal tazminat istemli işe iade davasının netice olarak bir tespit davası olduğu göz ardı edilerek sendikal tazminatın davalıdan alınıp davacıya ödenmesi yönünde tahsil hükmü kurulması doğru olmayıp bu husus bozma nedeni ise de, yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden karar bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır....