Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı SGK vekili istinaf dilekçesinde özetle: Davacının Mustafa Atıcı ile aralarında hizmet akdi bulunduğuna dair hiçbir beyanlarının ve delillerinin olmadığını, 5510 sayılı Kanun'un 13'üncü maddesinde kazası hallerinin sayıldığını, kazasının asli unsurlarından biri olan sigortalı tespitinin yapılmamış olması sebebiyle dava konusu kazanın kazası sayılmasının mümkün olmadığını, toplanan bilgi ve belgeler doğrultusunda diğer davalı T6'ın işverenlik durumunda olmadığının, davacının diğer kazazede Arif Atıcı ve Mustafa Atıcı arasında akrabalıkları da göz önüne alındığında ortak olarak birlikte alıp yapma ilişkisinin oluştuğunun anlaşıldığını, yerel mahkemece kurum denetmenleri tarafından hazırlanan rapor gözardı edilerek tamamen soyut tanık beyanlarına istinaden kazanın kazası olduğu kanısına varıldığını, gerçekleşen kazanın ruhsata tabi olmayan ve yapılan istisna akdi sonucunda gerçekleştiğini, bu kazanın kazası olmasının mümkün olmadığını bu sebeple davanın reddedilmesi...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Davada Hazine taraf olup, çekişmeli taşınmazın sınırında orman parseli bulunması ve taşınmazın niteliğinin belirlenmesi yönünden orman araştırması yapılması zorunlu bulunduğundan, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 gün ve 2014/1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 20. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay 20. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 26.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Tüm bu açıklamalar, tespitler ve dosya münderecatına göre dosyada beyanları alınan tanıkların kaza sırasında kazalının yerinde olduğunu, kazadan önce de yerine geldiğini, yerinde işin nasıl yapılacağını gösterdiğini, hafriyatı denetlediğini beyan etmeleri, ceza mahkemesi dosyasında şirket yetkilisinin kazanın oluşmasında kusurlu olduğunun belirlenmesi, SGK müfettişi tarafından yapılan tespitlerin aksini ispatlayan delil ve belgelerin dosyaya ibraz edilmemiş olması karşısında kazalının işverene ait işi işverenin inşaatında yaptığı, buna göre de aralarında hizmet akdinin varlığının olduğunun kabulü gerektiği, geçirilen kazanın kazası olduğu, 27.04.2017 tarih, 122009/11 /İR/l 1 sayılı raporun iptalinin gerekmediği sonucuna varıldığından, ilk derece mahkemesince (hukuk hakiminin ceza davasında kesinleşen maddi olgularla bağlı bulunduğu hususu da gözetilerek ) davacı şirketin davasının reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı herhangi bir yön görülmemiş, davacı şirket vekilinin...

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/818 KARAR NO : 2022/1748 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ŞABANÖZÜ ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ TARİHİ : 09/12/2020 NUMARASI : 2018/281 E., 2020/146 K., DAVA KONUSU : (Kazanın Niteliğinin Belirlenmesi İstemli) KARAR : GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ İDDİANIN ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacının davalı T3 Plastik Maddeleri Mamul Ürünleri Limited Şirketi isimli işverene ait Şabanözü Organize Sanayi adresindeki fabrikada 03.03.2015 tarihinde enjeksiyon bölümünde işçi olarak çalışmakta iken ham madde değişimi gereksinimi nedeniyle makine memesinin sökümü sırasında kolunun altı kovana değdiğini,ham maddeyle temas etiğini, olay sonrası Şabanözü Devlet Hastanesine götürüldüğünü, buradan acilen Çankırı Devlet Hastanesine sevk edildiğini, yaşanan kazası sonucu yanmadan dolayı kolunda yırtılma olmuş sonra bu yırtık ödeme çevrilmiş ve yaklaşık olarak müvekkil 2 ay boyunca yatarak...

    CEVAP VE SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle usulüne uygun başvurunun bulunmadığını, iddia edilen kazanın varlığı davacı taraf ispatla mükellef olduğunu, trafik polisinin tutmuş olduğu araştırma tutanağına göre kazaya ait bir emarenin bulunmadığını, soruşturma dosyasının fail meçhul olarak devam ettiğini, kusurun ve maluliyetin atk tarafından belirlenmesi gerektiğini, uzman bilirkişi tarafından genel şartlara göre hesabın yapılması gerektiğini, gelirin asgari ücret olarak esas alınması gerektiğini, sgk ödemelerinin mahsup edilmesi gerektiğin, geçici göremezlik, tedavi ve bakıcı giderinin teminat dışında olduğunu, faizin yasal faiz olması gerektiğini, soruşturma dosyasında uzlaşmanın tespit edilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle davanın reddi gerektiğini savunmuştur. DAVA: Tüm dosya kapsamı nazara alındığında trafik kazasından kaynaklı bedensel zararın kanunen sorumlu davalıdan maddi tazminat istemli olduğu görüldü....

      Bu durumda; öncelikle, davacının zararının doğduğu tarih olan tapu iptali ve tescil davasının kesinleştiği tarih itibari ile dava konusu taşınmazın niteliğinin belirlenmesi, taşınmazın arsa vasfında olduğunun belirlenmesi halinde emsal metodu, arazi olduğunun belirlenmesi halinde ise gelir metodu kullanılmak sureti ile taşınmazın değeri belirlenmesi, sahte nüfuz cüzdanı ve vekaletname düzenleyerek taşınmazı sattığı iddia edilen diğer davalılar hakkında verilen mahkumiyet kararı ve ceza dosyasındaki deliller de değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun olmayan gerekçelerle denkleştirici adalet ilkesine göre hesaplanan miktar üzerinden, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı ve davalı ... vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 30/03/2017 oy birliğiyle karar verildi....

        sayılı deneyim belgesi duruşmaya getirilip incelenmek suretiyle, özellikleri duruşma tutanağına geçirilerek aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi ve denetime esas olmak üzere belge aslının dosya içerisinde bulundurulmasından sonra tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, b) Sanık ...’nun adli sicil kaydında yer alan ve TCK'nin 58. maddesi gereğince tekerrüre esas alınan ilamın, bu dosyadaki suç tarihinden sonra kesinleşmiş olması nedeniyle tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi, Yasaya aykırı, sanıklar ve sanık ... müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından sanıkların kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 16.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

          Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin 05.11.2020 tarihli ve 2020/1373 Esas, 2020/1674 Karar sayılı kararıyla; "...Somut olayda, 506 sayılı Kanunun 1. maddesinde sigortalının işyerinde bulunduğu sırada geçirdiği kazanın kazası olarak tarif edildiği, aynı Kanun'un 5 inci maddesine göre de işin niteliği ve yürütümü bakımından işyerine bağlı bulunan araçların işyerinden sayılacağının hükme bağlandığı anlaşıldığından yaşanan kazanın kazası olduğunun kabul edilmesinde hata bulunmamaktadır. Ayrıca, kazalı sigortalının söz konusu makinesini işverenin bilgisi dahilinde olmadan kendi özel amacı için kullandığına yönelik iddianın kazasından kaynaklanan tazminat davasında tarafların kusur durumunun belirlenmesi bakımından etkili olduğu ve yaşanan kazanın kazası olmasını etkileyen bir sonuç ortaya çıkarmadığı kanaatine varıldığından ..."gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davada Hazine taraf olup, çekişmeli taşınmazın sınırında orman parseli bulunması ve taşınmazın niteliğinin belirlenmesi yönünden orman araştırması yapılması zorunlu bulunduğundan, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 gün ve 2014/1 sayılı Kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 20. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 20. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 29.05.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....

              Dosya kapsamı incelendiğinde davacıların murisi 27/09/2014 tarihinde davalı Ufuk Apartmanının çatısını tamir ederken çatıdan düşerek vefat ettiği, kurum müfettişleri tarafından düzenlenen 04/06/2015 tarihli raporda, müteveffa Sezer Karaca'nın yaptığı çalışmanın niteliğinin 4/1- b kapsamında sayılması ve bu sigortalılık niteliği bakımından geçirdiği kazanın kazası olduğu sonuç ve kanaatinin bildirildiği anlaşılmaktadır....

              UYAP Entegrasyonu