WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2018/464 esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlu tarafından süresinde hem borca hem de yetkiye itiraz edildiği ve takibin durdurulduğunun anlaşıldığı, taraflar arasında akdedilen sözleşme içeriği incelendiğinde taraflar arasında uyuşmazlığın çözümünde yetkili merciler olarak İstanbul Mahkemeleri ile icra dairelerinin yetkili kılındığının anlaşıldığı, bilindiği üzere yetki sözleşmesi ya da sözleşme içeriğinde bulunan yetki şartının geçerli olabilmesi için tarafların tacir ya da kamu tüzel kişisi olmaları ve uyuşmazlıkta kesin yetki kuralının bulunmaması gerektiği, mevcut uyuşmazlıkta tarafların tacir olduğu ve takibin yapıldığı Bakırköy İcra dairelerini kesin yetkili kılacak bir hâlin bulunmadığı görülmekle yetki şartının geçerli ve usulüne uygun olduğunun anlaşıldığı, davacı tarafından yetkili icra dairesi olan İstanbul İcra daireleri yerine Bakırköy icra dairelerinde takip yaptığı, davalının yetkiye itirazının yerinde...

Takibin İstanbul 15.Asliye Ticaret Mahkemesinden alınan 21.03.2018 tarih, 2018/289 D.İş Esas sayılı kararla 23.03.2018 tarihinde başlatıldığı, borçluya ödeme emrinin 27/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. İİK'nın 168, 169 ve 170 ve 170/a maddelerinde; kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlunun ödeme emrinin tebliğinden itibaren takip müstenidi kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasında ise bunu, borçlu olmadığı, borcun itfa edildiği, mehil verildiği, alacağın zaman aşımına uğradığı veya yetki itirazını sebepleri ile birlikte, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre kambiyo hukuku bakımından takip hakkı olmadığını (şikayet yoluyla) beş gün içinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Anılan yasa hükümlerine göre imzaya, borca, yetkiye itiraz ve kambiyo hukuku bakımından şikayet ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabidir....

iptali ve yetki itirazı isteminin reddine karar verilmesini talep etmiştir....

Davacının yetki itirazı kabul edildiğinden borca ve imzaya itiraz taleplerinin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "A)2020/211 Esas numaralı dava yönünden davacının yetki itirazının KABULÜNE, İstanbul Anadolu 18. İcra Dairesi'nin 2020/5408 Esas sayılı takip dosyasındaki ödeme emrinin davacı/borçlu yönünden yetkisizlik sebebiyle iptaline, B)Karar kesinleştiğinde ve talep halinde takip dosyasının davacı/borçlu yönünden tefriki ile yetkili Erzurum İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesine, 2- A)Birleşen 2020/212 Esas numaralı dava yönünden davacının yetki itirazının KABULÜNE, İstanbul Anadolu 18....

No:2/1 Çeltikçi/ Burdur olduğunu, borçlu şirketin bono üzerindeki adresine ödeme emri tebliğe çıkarılmadan TK 35. maddesine göre ödeme emri gönderilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ödeme emrinin usulsüz olması sebebiyle ödeme emrinin iptali gerektiğini, takip konusu bono üzerindeki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığını, bono üzerindeki imzaya itiraz ettiklerini, ödeme emrinde faiz kısmında faizin hangi orandan ne şekilde belirlendiğinin yazmadığını, belirsiz bir alacak kaleminin ödeme emrine konulmuş olması nedeni ile takip iptali gerektiğini, bütün bu nedenlerle yetki itirazlarının kabulünü, takibin iptalini, ödeme emrinin iptalini talep etmiştir....

Mahkemece, davalının sadece yetki yönünden takibe itiraz ettiği, itirazındaki diğer hususun harca ilişkin olup, itiraz niteliğinde sayılamayacağı, müstakilen yetki itirazının İcra Tetkik Merciinde görülmesi gerektiği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava İİK’ nun 67.maddesine dayalı itirazın iptali davası olup, davanın temelini oluşturan icra takibinde borçlu tarafından hem borca hem de icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiştir. Alacaklı vekili itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamak amacıyla süresi içinde işbu itirazın iptali davasını açmıştır. İtirazının iptali davalarında hem borca hem de icra dairesinin yetkisine itiraz edildiğinin belirlenmesi halinde İİK’ nun 50. maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenmelidir....

    Mahkemece yapılan yargılama, toplanan delillere ve benimsenen kök ve ek raporlara göre; davacı tarafça davalıya satıldığı iddia edilen irsaliyeli faturalarda davalı tarafın isim ve imzasının olmadığı, davalının defter ibraz etmediği ve davacının defterinde kayıt olması malın teslim edildiğini kanıtlamaya yeterli olmadığı, yemin delilini de kullanmayan davacının fatura konusu malları teslim ettiğini kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, 8 adet faturaya dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın İİK'nın 67. maddesi gereği iptali istemine ilişkindir. Davacı, davalı aleyhine ... 1. icra Müdürlüğü'nde 2010/1618 E. sy. Takip dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatmıştır. Davalının yasal süresinde vermiş olduğu borca ve yetkiye itiraz dilekçesi üzerine davacı-alacaklı vekili yetki itirazını kabul ederek 18.03.2010 tarihinde ... İcra Müdürlüğü'ne müracaat ederek dosyanın ... 1....

      Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı şirket tarafından 07/03/2019 tarihinde yetkiye ve borca itiraz edildiği, davalı şirketin, itiraz dilekçesinde yetki itirazında bulunduğu ve yetkili icra dairelerinin "İstanbul Anadolu İcra Daireleri" olduğunu ileri sürdüğü bu iddianın yersiz olduğunu, taraflar arasındaki......

        Hukuk Dairesinin 19/11/2018 tarih, 2017/8971 Esas ve 2018/11649 Karar sayılı ilamıyla; ''Somut olayda, icra takibinin 05.10.2016 tarihinde borçlu Hüseyin Cahit Süzer hakkında başlatıldığı, borçlunun takipten önce 03.02.2015 tarihinde öldüğünün anlaşılması üzerine alacaklının 11.10.2016 tarihinde mirasçılar hakkında yeniden takip talebi düzenleyerek ödeme emri gönderilmesini istediği ve mirasçılara (7 örnek) ödeme emri tebliğ edildiği, mirasın reddine ilişkin mahkeme kararının da; icra takibinden önce 01.12.2015 tarihinde alındığı görülmektedir. Öyleyse, icra takibi, mirası ret süresi geçtikten sonra başlatılmış olduğundan, olayda, İİK.'nun 53. maddesinin ve dolayısıyla aynı Kanun’un 16.maddesi hükmünün uygulama yeri olmadığı açıktır. Diğer taraftan, borçluların başvurusu, bu hali ile borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın ise; takibin şekline göre uygulanması gereken İİK.'...

        İcra müdürlüğünün 2021/3478 Esas sayılı dosyasına ait ödeme emri çıktığını, tarafları ve borç konusu müvekkili ile ilgili olmadığından ödeme emrinin iade edilerek dosyaya öncelikle bu bakımdan itiraz edildiğini, icra dairesince taraflarına doğru ödeme emrinin gönderilmesi gerektiğini, tacir olan alacaklı ile müvekkili arasında imzalanan tedarikçi satın alma sözleşmesinde İstanbul Anadolu Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili kılındığını, icra takibinin İİK.nun 68. maddesinde sayılan belgelerden birine dayanmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Konya 8....

        UYAP Entegrasyonu