Yetki itirazını kabul eden avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; ... üzerinden “Yetki İtirazının Kabulü” seçeneğini seçerek işlem yapması gereklidir. Yetki ile birlikte borca itiraz edilmesi, bu şekilde işlem yapılmasına engel olmayacaktır. Davacı vekilince bu yola gidilmemiş,itirazın iptali davası açılmıştır. İtirazın iptali istemli davada öncelikle davanın dayanağı olan takibin yetkili icra dairesinde başlatılıp başlatılmadığı hususunun ivedilikle değerlendirilmesi gerektiğinden, davalının .... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı icra takibine sunmuş olduğu 22/10/2020 tarihli itiraz dilekçesinde yetki itirazında bulunarak İstanbul İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu belirttiği, buna rağmen takibin Ankara İcra Müdürlüğü dosyasında kalmaya devam ederek davacının İstanbul Mahkemeleri'nin yetkili olması sebebiyle İstanbul Mahkemelerinde itirazın iptali davası açtığı, tarafların tacir olduğu, davacının sunmuş olduğu sözleşmenin 7....
Borçlu, yetki itirazı ile birlikte borca itirazlarını bildirmemiş olsa bile, takibin şekline göre yetkili icra dairesince gönderilen ödeme emrinin tebliği üzerine, süresi içinde yetkili icra mahkemesine borca itirazlarını ve şikayetlerini sunabilir. Bir başka deyişle, yetkili icra dairesince, borçluya yeniden ödeme emri tebliğ edilmesi üzerine borçlu tarafından yapılacak itiraz ve şikayetler, o icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince incelenerek değerlendirilir....
Mahkememizce tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda; icra dosyası içerisinde yer alan ödeme emrinin tarihinin 20/06/2016 tarihi olduğu ve borçlu tarafından 17/07/2016 tarihinde borca itiraz dilekçesi sunulduğu ancak davalı vekili tarafından 29/11/2016 tarihinde takibin durdurulması talepli dilekçe sunulduğu ve 01/12/2016 tarihinde takibin durdurulması için tebligat neticesinin beklenilmesine ilişkin karar verildiği görülerek, icra dosyasının süresi içerisinde yapılmış bir itiraz ile durduğuna ilişkin dosyada herhangi bir belge ve bilgi olmadığından, itirazın iptali davasının açılması için aranan usulü şartların oluşmadığı görülerek, davacının davasının usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Ticaret Anonim Şirketi olduğu, takibin 44.766,41 -TL alacağa ilişkin olduğu, 18/10/2021 tarihli ödeme emrinin borçluya 25/10/2021 tadihinde tebliğ edildiği, borçlunun 25/10/2021 tarihinde, süresi içerisinde borca, ferilerine ve faize itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına dair bir kararın alacaklı/vekiline tebliğine dair takip dosyası kapsamında mazbataya ve sair bilgi belgeye rastlanmamakla birlikte, eldeki itirazın iptali davasının 08/02/2022 tarihinde açıldığı, alacaklı/vekiline itiraz üzerine takibin durdurulması kararının tebliğine dair mazbata, sair bilgi belge de bulunmadığından İİK madde 67'de öngörülen bir yıllık sürenin işlemeye başlamadığı gibi takip tarihi ile dava tarihi arasında da 1 yıldan az süre bulunduğu görülmekle eldeki itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığının kabulü gerektiği anlaşılmıştır....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece davanın süreden reddinin isabetsiz olduğunu, Her ne kadar ödeme emri tebliğ tarihinin 13.01.2021 olarak tespit edildiği gerekçeli kararda belirtilmiş ise de tebligat mazbataları incelendiğinde ödeme emri tebliğinde usulsüzlük olduğu gibi ödeme emrinin içeriğinde de usulsüzlük söz konusu olduğunu bu nedenle itirazlarının incelenmesi gerekirken süreden reddinin isabetsiz olduğunu kaldı ki kanuna aykırılıkların süresiz şikayete tabi olduğunu, davalının kötüniyetli olduğunu, yetkili icra dairesinin Acura İcra Müdürlüğü olduğunu, bono zamanaşımına uğramış olduğunu bu nedenlerle icra takibinin yargılama sonuna kadar tedbiren durdurulmasına, davanın kabulüne, usul ve yasaya aykırı takibin ve ödeme emrinin iptaline, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, kambiyo takibinde borca itiraza ilişkindir. İİK.'...
İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/55 Esas, 2022/287 Karar sayılı dosyasında verilen şikayetin kısmen kabulü kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir 18.İcra Müdürlüğünün 2021/12210 E. sayılı dosyasından müvekkili aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine itiraz ettiklerini, takibin durduğunu, icra dosyasında vekil ile borca itiraz edildiği ve dolayısıyla vekil ile temsil edildiği halde alacaklı vekili tarafından ödeme emrinin borçlu gözüken asile 21/01/2022 tarihinde tebliğ edildiğini belirterek, ödeme emrinin asile yapılmasından dolayı ödeme emrinin iptalini istemiştir....
kendilerinin mükellefi olduğunun beyan edildiği bu durumda ödeme emrinin tebliğe çıkartıldığı tarihte -------mükellef olarak kayıtlı olduğu, ödeme emrinin icra dosyasında yanlış adrese gönderildiği, ve yanlış şirketin itirazı ile takibin durduğu , bu durumda somut olayda usulüne uygun bir ödeme emri tebliğinin bulunmadığı ,tebliğin borçlu olmayan şirkete yapıldığı, itirazın iptali davalarında usulüne uygun takip yapılmış olmasının özel dava şartı olduğu ve somut olayımızda icra dosyasında usulüne uygun yapılmış bir takibin bulunmadığı mahkememizce anlaşılmış ve açılan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir....
Davacı borçluya örnek 7 ödeme emrinin 23/08/2021 tarihinde TK 21 maddesi uyarınca tebliğ edildiği, davacı borçlunun 26/08/2021 tarihli borca itiraz dilekçesini PTT kanalıyla gönderildiği, itiraz dilekçesinin İcra Müdürlüğünce 02/09/2021 tarihinde dosyasına havale edildiği, borca itiraz dilekçesinde ödeme emrinin 23/08/2021 tarihinde tebellüğ edildiğinin bildirildiği, davacı borçlunun bu tarih itibariyle takipten haberdar olduğu, davacının İİK'nın 62 maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 7 günden sonra itiraz ettiği, İİK'nun 16.maddesi ve TK'nuna göre usulsüz tebligat şikayetinin öğrenme tarihinden itibaren 7 gün içerisinde mahkemeye yapılması gerektiği, davacı vekilinin kabulünde olduğu gibi davacının usulsüz tebligattan 26/08/2021 tarihinde haberdar olduğu kabul edilse bile bu tarihten itibaren de 7 günlük süre içerisinde davanın açılmadığı, davanın 7 günlük süreden sonra 09/09/2021 tarihinde açtığı anlaşıldığından mahkemece davanın reddine ilişkin kararın yerinde olduğu...
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece yapılan yargılama neticesinde davacı borçlunun Zara İcra Dairesine yönelik yetki itirazının kabulüyle Horosan/Erzurum İcra Dairesi'nin yetkili olduğuna karar verildiğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlattıklarını, ödeme emrinin usulüne uygun olarak borçluya tebliğ edildiğini, borçlu tarafından imzaya, yetkiye ve borca yönelik itirazlarda bulunulduğunu, , davacı borçlunun yetki itirazı ve takibe konu bono incelendiğinde, HMK 17....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davacı vekili ipoteğe dayalı ilamsız takipte kendilerine henüz ödeme emri tebliğ edilmediğini, ödeme emrinin usulüne uygun düzenlenmediğini, ödeme emrinde faiz başlangıcına yer verilmediğini, kat ihtarına, takipte istenilen borca ve faize itiraz ettiklerini ileri sürerek ödeme emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini İlk Derece Mahkemesinden istemiş, İlk Derece Mahkemesince takibin şekline göre itirazların icra dairesine yapılması gerektiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi üzerine şikayetlerinin incelenmediğini, icra emrinde faiz başlangıç tarihinin gösterilmemiş olması nedeniyle davanın kabul edilmesi gerektiğinden bahisle kararın kaldırılarak davanın kabulü istemiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur. Borçlunun takip talebinde ve ödeme emrinde faizin işlemeye başladığı günün ve/veya oranının gösterilmediği iddiası İİK'nun 58. maddesine aykırılık nedenine dayalı aynı Kanunun 16. maddesi kapsamında şikayet niteliğindedir....