özgü takibe geçilmiş olmakla söz konusu takiplere de tekerrürlük sebebi ile itirazlarını yaptıklarını, hesap kat ihtarı ve hesap özetinin tebliğ edilmediğini, her iki tarafın tacir olması nedeniyle uygulanması gereken oranın %42 değil, %10,50 olması gerektiğini belirterek yetkiye, borca, işlemiş faize, faiz oranına ve fer’ilerine itirazlarıyla ödeme emrinin iptaline ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olayda, davacılara gönderilen ödeme emrinin tebliğine ilişkin mazbata üzerinde "bu zarfta örnek 10 ödeme emri ve çek sureti vardır" ibarelerinin yazılı olduğu görülmüştür. Davacılar, tebliğ mazbatası üzerindeki açıklamanın aksini kanıtlamaya yönelik delil sunmadıklarından takibin dayanağı olan çek suretinin ödeme emriyle birlikte tebliğ edilmediğinden bahisle çekteki imzaların müvekkillerine ait olup olmadığının bilinmediğine yönelik dava dilekçesindeki açıklamalar yukarıdaki kanun hükmü gereğince imza itirazı olarak kabul edilemez. Bu nedenle, icra mahkemesince, imza incelemesi yaptırılarak takibin durdurulmasına karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Ayrıca, kararın gerekçesinde, icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz sebebinin tartışılmasına rağmen bu konuda olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmaması HMK'nun 297. Maddesine aykırılık oluşturmuştur....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde: Dava konusu borç abonelik sözleşmesinden kaynaklanan para alacağına ilişkin olup 7155 sayılı kanun ve bu kanuna dayanılarak çıkarılan yönetmelik gereğince takibin Merkezi Takip Sistemi üzerinden yapıldığını, ilgili yönetmeliğin 11.maddesinde borca itiraz durumunda 2004 sayılı İİK hükümlerinin uygulanacağı , yetkiye itiraz halinde sistem üzerinden yetki itirazının kabulü seçe- neğinin seçileceği belirtilmiş iken, hem borca hem yetkiye itiraz halinde izlenecek yolun belirtil- mediğini, ayrıca borca ve yetkile birlikte itiraz olunması halinde MTS portalından yetki itirazının kabulüne yönelik bir seçenek veya buton bulunmadığını ,kaldı ki yetki itirazında bilirtilen yerde dava açıldığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, İİK 67 maddesine dayalı olup, telefon aboneliği sözleşmesinden kaynaklanan borç nedeniyle MTS üzerinden başlatılan...
vekilinin 19.03.2012 tarihinde borçlunun yetki itirazını kabul ederek icra dosyasının yetkili Kars İcra Müdürlüğüne gönderilmesini talep ettiği, dosyanın Kars İcra Dairesine talep üzerine gönderilerek Kars İcra Müdürlüğüne kaydının yapıldıktan sonra gönderilen ödeme emrinin 02.11.2012 tarihinde davalıya tebliği üzerine davalı borçlunun 05.12.2012 tarihinde icra dairesinde borca itiraz ettiği, alacaklıya itirazın 16.11.2012 tarihinde tebliği sonrasında 12.11.2013 tarihinde davacının itirazın iptali davasını açtığı, borçlunun icraya itiraz tarihi ile itirazın iptali tarihi arasında zamanaşımı geçtiğini ileri sürdüğü görülmektedir. 3-İtirazın iptali davası takip alacaklısı tarafından takip borçlusuna karşı itiraz ile duran takibin devamını sağlamak amacı ile açılan bir davadır....
İcra Müdürlüğünün 2021/3793 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalı tarafından borçlu davacı hakkında genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız takip olduğu, ödeme emrinin davacıya 17/05/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacının 21/05/2021 tarihinde takibe itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür. Davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü davalıya herhangi bir borcu olmadığına yönelik iddialar borca itiraz niteliğinde olup, bu itirazın genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde İİK'nun 62/1. maddesi uyarınca, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde icra müdürlüğüne yapılması gerekir. İcra müdürlüğü yerine icra mahkemesine yapılan itiraz fuzuli olup, hukuki sonuç doğurmaz. Kaldı ki davacı taraf süresi içinde icra müdürlüğün itiraz etmiş ve takip durmuştur....
borçlu, takip dayanağı kira sözleşmesinde şirketin taraf olduğunu, takibin şahsına yöneltilemeyeceğini iddia ettiğine göre, başvuru bu hali ile borca itiraz niteliğinde olup, itirazın, İİK'nun 269/2. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra müdürlüğüne yapılması gerekir....
İİK 168/4- 5 maddesinde imza ve borca itirazın ödeme emri tebliğinden itibaren 5 gün içinde yapılması belirtilmiş olup 170/ a maddesinde de borçlunun, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre takip hakkı olmadığını 168 maddenin 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine çeke dayalı olarak genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, örnek 7 ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun icra dairesine yaptığı itirazda yetkiye ve borca itirazda bulunduğu, icra müdürlüğünce İİK'nun 66. maddesi uyarınca takibin durdurulması üzerine, alacaklının itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece alacaklının yetki itirazının kaldırılması isteminin reddine hükmedildiği görülmektedir. HMK'nun 19/2. maddesi uyarınca; borçlu, yetki itirazında seçtiği icra dairesini bildirmelidir....
İcra Müdürlüğü'nün 2011/5106 sayılı dosyası üzerinden icra takibine başlandığını, ödeme emrinin davalının "... 2. Kısım Mah. 2. Cad. No 28/6 ...." adresine tebliğ edildiğini, davalının yetkiye ve borca itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğunu, İİK'nun ilamsız takiplerde yetki meselesini düzenleyen 50.maddesi yollamasıyla uygulanacak HMK'nun ilgili hükümlerine göre itiraza konu takip borçlularından ... hakkındaki takibin kesinleşmesi nedeniyle davalı-borçlunun yetki itirazının reddinin gerekeceğini belirterek, yetkiye ve borca yönelik itirazın iptaline, takibin davalı-borçlu açısından 100.000,00 TL ve sözleşmede kararlaştırılan ve takip talebinde belirtilen faiz oranı üzerinden devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen, duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir. Mahkemece, takip borçlularından ...'in yerleşim yerinin... İli, ... İlçesi, ...'in yerleşim yerinin ise ... İli, .......
İcra Dairesi tarafından 14/07/2020 tarihli örnek 7 nolu ödeme emrinin düzenlendiği, davalı borçlu tarafından 29/07/2020 tarihinde ödeme emrine itiraz edildiği ve takibin durdurulmasına aynı icra müdürlüğü tarafından 30/07/2020 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği, eldeki davanın da duran takibin devamı için açıldığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakta olup; başlatılan takipte davalı borçlunun icra dairesine başvurup borca itiraz ettiği ve icra müdürlüğünce de takibin durdurulmasına karar verildiği açıktır, artık bu aşamada ilk derece mahkemesince; davalı borçlu aleyhine başlatılan takipte çıkarılan ödeme emrinin davalı borçlu tarafından tebellüğ edilmediği için ortada usulüne uygun bir takip bulunmadığı kanaatiyle davanın reddine şeklinde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, kararın bu nedenle kaldırılması gerektiği anlaşılmıştır....