Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ile müvekkiline gönderilen ödeme emrinin birbiri ile uyumsuz olduğunu, alacak kalemlerinin ve rakamların dahi farklı olduğunun görüleceğini belirterek müvekkili yönünden takibin iptaline, aksi kanaatte ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır....

Temyiz Sebepleri Borçlular istinaf dilekçesi içeriğini tekrar ederek, senedin düzenleme tarihinin 10.04.2017 ve 10.03.2017 olarak alacaklı tarafından sonradan eklendiğini, burada bir hile ve aldatmacanın söz konusu olduğunu, başlangıçta düzenleme tarihi olmadığını ve şekil şartından yoksun olduğunu belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde ödeme emri tebligatının usulsüzlüğü şikayeti yanında İcra Müdürlüğünün yetkisine itiraz ile takibin iptali istemine yönelik borca itiraz niteliğindedir. 2. İlgili Hukuk Tebligat Kanunu'nun 21/1 maddesi ve 32. maddesi ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik'in 30. maddesi, İİK'nın 169, 169/a-1 ve ilgili madde hükümleri, HMK'nın 17. maddesi 3....

    Davacı vekili istinaf dilekçesinde: Dava konusu borç abonelik sözleşmesinden kaynaklanan para alacağına ilişkin olup 7155 sayılı kanun ve bu kanuna dayanılarak çıkarılan yönetmelik gereğince takibin Merkezi Takip Sistemi üzerinden yapıldığını, ilgili yönetmeliğin 11.maddesinde borca itiraz durumunda 2004 sayılı İİK hükümlerinin uygulanacağı , yetkiye itiraz halinde sistem üzerinden yetki itirazının kabulü seçe- neğinin seçileceği belirtilmiş iken, hem borca hem yetkiye itiraz halinde izlenecek yolun belirtil- mediğini, ayrıca borca ve yetkile birlikte itiraz olunması halinde MTS portalından yetki itirazının kabulüne yönelik bir seçenek veya buton bulunmadığını ,kaldı ki yetki itirazında bilirtilen yerde dava açıldığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, İİK 67 maddesine dayalı olup, telefon aboneliği sözleşmesinden kaynaklanan borç nedeniyle MTS üzerinden başlatılan...

      itiraz ettiklerini, müvekkilinin iflasa tabi şahıslardan olmadığını, iflas talebinin ve iflas yolu ile adi takipte ödeme emrinin gönderilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, borç miktarının 66.600,00 TL olduğunu, fabrikanın, taşınmaz ve fabrika tesisi değerinin ortalama 300.000.000 USD olduğunu, bu nedenlerle alacaklının iflas talebi ve takibi şartlarının oluşmadığını, fabrikanın değerinin takip konusu 66.600,00 TL borç miktarını karşılamaya ve ödemeye yeterli olduğunu, bu değerler arasında işçinin alacağının öncelikli-rüçhanlı bir alacak olarak teminat altına alınmış bulunduğunu, bu nedenle de iflas yoluyla adi takipte bulunmanın şartlarının oluşmadığını, ödeme emrinin vekile değil asile tebliğ edilmesi gerektiğini belirterek, ödeme emrinin ve icra takibinin iptaline, takibin her yönden durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      Somut olayda, davacılara gönderilen ödeme emrinin tebliğine ilişkin mazbata üzerinde "bu zarfta örnek 10 ödeme emri ve çek sureti vardır" ibarelerinin yazılı olduğu görülmüştür. Davacılar, tebliğ mazbatası üzerindeki açıklamanın aksini kanıtlamaya yönelik delil sunmadıklarından takibin dayanağı olan çek suretinin ödeme emriyle birlikte tebliğ edilmediğinden bahisle çekteki imzaların müvekkillerine ait olup olmadığının bilinmediğine yönelik dava dilekçesindeki açıklamalar yukarıdaki kanun hükmü gereğince imza itirazı olarak kabul edilemez. Bu nedenle, icra mahkemesince, imza incelemesi yaptırılarak takibin durdurulmasına karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Ayrıca, kararın gerekçesinde, icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz sebebinin tartışılmasına rağmen bu konuda olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmaması HMK'nun 297. Maddesine aykırılık oluşturmuştur....

      İcra Müdürlüğü'nün 2011/5106 sayılı dosyası üzerinden icra takibine başlandığını, ödeme emrinin davalının "... 2. Kısım Mah. 2. Cad. No 28/6 ...." adresine tebliğ edildiğini, davalının yetkiye ve borca itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğunu, İİK'nun ilamsız takiplerde yetki meselesini düzenleyen 50.maddesi yollamasıyla uygulanacak HMK'nun ilgili hükümlerine göre itiraza konu takip borçlularından ... hakkındaki takibin kesinleşmesi nedeniyle davalı-borçlunun yetki itirazının reddinin gerekeceğini belirterek, yetkiye ve borca yönelik itirazın iptaline, takibin davalı-borçlu açısından 100.000,00 TL ve sözleşmede kararlaştırılan ve takip talebinde belirtilen faiz oranı üzerinden devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen, duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir. Mahkemece, takip borçlularından ...'in yerleşim yerinin... İli, ... İlçesi, ...'in yerleşim yerinin ise ... İli, .......

        İcra Müdürlüğü'nün yetkisine açıkça itiraz ettiklerini, müvekkili şirketlerin dayanak bonoya ilişkin olarak herhangi bir borcu bulunmadığını, borca itiraz ettiklerini, senetler üzerinde yer alan imzaların müvekkili şirket yetkililerine ait olmadığını, açıkça imzaya da itiraz ettiklerini, takipte fahiş faiz talep edilmiş olduğunu, faize, faiz oranına, işlemiş ve işleyecek faize, faiz başlangıcına ve tüm feri'lere açıkça itiraz ettiklerini, takip dosyasından gönderilen ödeme emrinin ekinde dayanak belgelerin gönderilmediğini, bu nedenle de ödeme emrine itiraz ettiklerini belirterek öncelikle yetki itirazının kabulüne, imzaya, borca, faiz ve fer'ilere itirazlarının kabulü ile takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

        Mahkemece, davalının sadece yetki yönünden takibe itiraz ettiği, itirazındaki diğer hususun harca ilişkin olup, itiraz niteliğinde sayılamayacağı, müstakilen yetki itirazının İcra Tetkik Merciinde görülmesi gerektiği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava İİK’ nun 67.maddesine dayalı itirazın iptali davası olup, davanın temelini oluşturan icra takibinde borçlu tarafından hem borca hem de icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiştir. Alacaklı vekili itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamak amacıyla süresi içinde işbu itirazın iptali davasını açmıştır. İtirazının iptali davalarında hem borca hem de icra dairesinin yetkisine itiraz edildiğinin belirlenmesi halinde İİK’ nun 50. maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenmelidir....

          özgü takibe geçilmiş olmakla söz konusu takiplere de tekerrürlük sebebi ile itirazlarını yaptıklarını, hesap kat ihtarı ve hesap özetinin tebliğ edilmediğini, her iki tarafın tacir olması nedeniyle uygulanması gereken oranın %42 değil, %10,50 olması gerektiğini belirterek yetkiye, borca, işlemiş faize, faiz oranına ve fer’ilerine itirazlarıyla ödeme emrinin iptaline ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine çeke dayalı olarak genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, örnek 7 ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun icra dairesine yaptığı itirazda yetkiye ve borca itirazda bulunduğu, icra müdürlüğünce İİK'nun 66. maddesi uyarınca takibin durdurulması üzerine, alacaklının itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece alacaklının yetki itirazının kaldırılması isteminin reddine hükmedildiği görülmektedir. HMK'nun 19/2. maddesi uyarınca; borçlu, yetki itirazında seçtiği icra dairesini bildirmelidir....

              UYAP Entegrasyonu