Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA DAİRESİNİN YETKİSİNE İTİRAZİCRA TAKİBİNE YAPILAN İTİRAZYETKİ İTİRAZI 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 67 ] 506 S. SOSYAL SİGORTALAR KANUNU(MÜLGA) [ Madde 26 ] "İçtihat Metni" Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, taraflar Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi M...... T.. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

    Borçlu ödeme emrine itiraz ederken borca itiraz sebeplerini ayrıca ve açıkça bildirmek zorunda değildir. Borçlunun yalnız "itiraz ediyorum" demesi yeterlidir. İcra İflas Kanun'unun 63. maddesi gereğince borçlu itirazında bildirdiği itiraz sebepleri ile bağlı olduğundan borçlunun senet metninden anlaşılamayan borca itiraz sebeplerini itirazında ayrıca ve açıkça bildirmesi kendi yararınadır. Dava konusu olayda; Davalı borçlu, mükerrer takip yapıldığını bildirerek itiraz etmiştir. Davalı borçlunun bu itirazı borca itiraz olup, itirazı üzerine icra takibi durmuştur. Davacı alacaklı icra takibinin devamı için icra mahkemesine başvurmuş, icra mahkemesi davalı borçlunun itirazının haksız olduğuna karar vermiştir. Bu durumda aleyhindeki icra takibine itiraz ederek işin çabuk bitirilmesini engelleyen borçluya karşı konulmuş bir yaptırım olan icra inkar tazminatından davalı borçlunun sorumlu tutulması doğru ve yerindedir....

      Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davalı tarafın icra takibinde kısmi itiraz ve yetki itirazında bulunduğu, takip konusu borcun para borcu olması nedeniyle takip tarihinde alacaklının yerleşim yerinde takip yapılabileceğinden yetki itirazının yerinde olmadığı, davalının icra takibine yapmış olduğu kısmi itirazda itiraz edilen miktar açıkça gösterilmediğinden geçerli bir itiraz bulunmadığı gerekçesiyle yetki itirazının iptali ile takibin devamına, borca itiraz hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, aleyhine başlatılan icra takibine karşı sunduğu itiraz dilekçesinde yetkiye ve borca itirazda bulunmuştur. Mahkemece yetki itirazı kabul edilmemişse de itiraz dilekçesinde takipteki borç miktarına itiraz edilmesi karşısında borca itirazın kısmi itiraz olduğu ve itiraz edilen miktarın açıkca gösterilmediği gerekçesiyle borca itiraz edilmemiş olduğunun kabulü doğru olmamıştır....

        Somut uyuşmazlıkta davalının icra takibine konu borcun tamamına itirazı bulunmamakta olup, aksine ödenmeyen bakiye borç bulunduğu kabulündedir. Davalının itirazı alacaklı bankanın yapılan bir kısım ödemeleri alacaktan mahsup etmemesine yöneliktir. Bu durumda davalının icra takibine yönelik itirazı kısmi itiraz niteliğindedir. İİK'nun 62/4 maddesinde ise kısmi itirazın ne şekilde yapılacağı hükme bağlanmıştır. Anılan madde; " Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesi lazımdır. Aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılır." hükmünü içermektedir. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olaya gelindiğinde, icra takibine kısmi itirazda bulunan davalının itiraz ettiği borç miktarını açıkça itiraz dilekçesinde belirtmediği görülmüştür....

        İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur. Borçlu süresi içinde ödeme emrine itiraz ederken yetki itirazını da birlikte bildirmemişse, artık takibin bundan sonraki safhalarında yetki itirazında bulunamaz. Yani borçlu esasa ilişkin itirazıyla birlikte aynı anda yetki itirazında bulunmamışsa daha sonra itiraz, süresi dolmasa dahi artık icra takibine yetki yönünden itiraz edemez. Hem yetkiye hem esasa itiraz etmek isteyen borçlunun, her iki itirazını da açıkça ve birlikte bildirmesi (yapması)gerekir.Somut olayda borçluya ödeme emri 17/11/2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup borçlunun 19/11/2014 tarihinde borca itiraz ettiği, daha sonra 20/11/2014 vürut tarihli ikinci dilekçesiyle borca itirazın yanında ayrıca yetkili icra dairelerinin İzmir olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduğu görülmektedir. Şu hale göre borca itirazdan sonra yapılan yetki itirazı süresinde dahi olsa geçersizdir....

          . - K A R A R - Davacı vekili, davalı yanca keşide edilen çekin karşılıksız çıktığını, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı savunmasında davanın yetkili mahkemede açılmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece taraflar arasında temel ilişki olmadığı ve davalının yetki itirazında bulunduğu gerekçesiyle davanın yetki yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir. Davalı icra takibine vermiş olduğu itiraz dilekçesinde İcra Müdürlüğünün yetkisine ve borca birlikte itiraz etmiştir. Bu durumda öncelikle mahkemenin icra Dairesinin yetkisine yapılan itirazı değerlendirdikten sonra mahkemenin yetkisine yapılan itirazı incelemesi gerekirken, yazılı şekilde önce mahkemenin yetkisine yapılan itirazın incelenmesi doğru görülmemiştir....

            KARŞI OY İcra İflas Kanun'unun 269/d maddesi yollamasıyla 68/son maddesi gereğince itirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde borçlu, aynı nedenlerle reddi halinde ise alacaklı diğer tarafın istemi üzerine tazminata mahkum edilir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz ederek işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. İleri sürülüş şekli bakımından itiraz sebeplerini borca itiraz ve imzaya itiraz şeklinde ikiye ayırmak mümkündür. İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlar borca itirazdır. Borçlu ödeme emrine itiraz ederken borca itiraz sebeplerini ayrıca ve açıkça bildirmek zorunda değildir. Borçlunun yalnız "itiraz ediyorum" demesi yeterlidir. İcra İflas Kanun'unun 63. maddesi gereğince borçlu itirazında bildirdiği itiraz sebepleri ile bağlı olduğundan borçlunun, senet metninden anlaşılamayan borca itiraz sebeplerini itirazında ayrıca ve açıkça bildirmesi kendi yararınadır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, örnek 7 numaralı ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlunun borca itiraz ettiği ve takibin durduğu, alacaklının, borçlunun itirazının kısmi itiraz niteliğinde olup, itiraz ettiği kısmın açıkça belirtilmediğini, dolayısıyla geçerli bir itirazın bulunmadığını, bu nedenle icra müdürlüğünce borçlunun bu itirazı üzerine icra takibinin durdurulmasının yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kaldırılması istemiyle şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin kısmen kabulüne karar verildiği...

                Davacı, davalının kaçak elektrik kullandığından bahisle aleyhine genel haciz yoluyla icra takibine girişmiştir. Davalının borca itiraz ettiği ve bu nedenle takibin durduğu gerekçesiyle itirazın iptali isteminde bulunmuştur. İcra İflâs Yasası'nın 62/1. maddesi uyarınca "borçlu ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra dairesine itirazını bildirmeye mecburdur" Aynı Yasanın 66/1. maddesine göre "müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur, itiraz müddetinde değilse alacaklının talebi üzerine icra müdürü takip muamelelerine alacağın tamamı için devam eder" Somut olayda davalı (borçlu)'ya ödeme emri 01.07.2003 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu itiraz süresi 08.07.2003 günü dolduğu halde 09.07.2003 tarihinde borca itiraz etmiştir. O halde icra takibine davalının itirazı süresinde değildir. Bu haliyle davacı alacaklı icra dairesinden takip muamelelerine devam edilmesini İcra İflâs Kanunu 66. maddesi gereğince isteyebilir....

                  Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, sulama bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir. Davalı vekili, icra takibi sırasında yetkiye ve borca itiraz etmiştir. Ödeme emri tebliği üzerine borçlu sadece yetki itirazında bulunmuş ise,alacaklı İİK.nun 50/2.maddesi uyarınca, bu itirazın kaldırılmasını ancak, icra hukuk mahkemesinden isteyebilir. Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmişse, alacaklı aynı Kanun'un 67/1.maddesi uyarınca icra hukuk mahkemesine başvurabileceği gibi, dilerse genel mahkemeye itirazın iptali davası da açabilir. Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmişse, icra hukuk mahkemesi tarafından önce yetki itirazı incelenip karara bağlanacaktır....

                    UYAP Entegrasyonu