WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan ilamsız takipte, borçlu ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğundan tebligatı öğrenme tarihinin 07/11/2017 tarihi olarak düzeltilmesi gerektiğini, işlemiş faiz oranının ödeme emrinde belirtilmediğini, dayanak sözleşmenin geçersiz olduğunu belirterek ödeme emrinin ve takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, ilk derece mahkemesince, usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin ve borca itirazın reddine karar verildiği, borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi......

    Davacı taşeron tarafından bakiye iş bedelinin tahsili amacıyla öncelikle İcra Dairesi'nin 2013/1036 Esas sayılı dosyası ile 11.03.2013 tarihinde başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlu tarafından süresi içinde verilen dilekçe ile icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz edildiği, yetki itirazı nedeniyle alacaklının 12.06.2013 tarihinde verdiği dilekçe ile dosyanın yetkili olan İcra Dairesine gönderilmesini talep ettiği, aynı gün görülmekte olan davanın açıldığı, dosyanın yetkili İcra Dairesi'ne gönderildiği ve 2013/724 Esas numarasını aldığı, 18.06.2013 tarihinde icra dairesi tarafından, düzenlenen ödeme emrinin dosyada tebligat pulu bulunmadığından borçluya tebliğe gönderilemediğine dair karar alındığı anlaşılmıştır. Yukarıdaki açıklamalardan anlaşılacağı üzere iş bu dava, icra takibine vaki itirazın iptali davası olarak açılmış bulunmaktadır. Böyle bir davanın dinlenebilmesi için ortada yetkili icra dairesince yürütülen geçerli bir icra takibi bulunmalıdır....

      Maddesinin uygulanması yönünden şikayetlerin ve iflas yolu ile takip yapılamayacağına yönelik şikayetin İcra Hukuk Mahkemesine yapılacağını, aynı şekilde ödeme emri ve icra takibinin iptali taleplerinin de yine icra hukuk mahkemesinden isteneceğini, bu nedenle itirazın hukuki sonuç doğurmayacağı yönündeki kararın doğru olmadığını beyan etmiş, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve itiraz ve şikayetlerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tarafça istinafa karşı cevap dilekçesi sunulmamıştır. GEREKÇE: Davacı tarafça, İİK'nın 43. Maddesi kapsamında takip yolunun ikinci kez değiştirilmesi işleminin hatalı olduğu, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, iflas takibi yapılması şartlarının bulunmadığı şikayetlerinin yanında, davacının iflasa tabi şahıslardan olmadığı ve borca ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini bildirerek takibe itirazda bulunulduğu görülmüştür....

      İcra Müdürlüğü 2017/3886 esas numaralı icra dosyası ile ipotekli gayrimenkulün paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını, müvekkiline yapılan ödeme emrinin tebliğinin usul ve yasaya uygun olmadığını, ayrıca müvekkilinin adresinin Anadolu Adliyesi mıntıkası olduğundan yetki itirazında bulunduklarını, icra emri gönderilen takipten takip şekli değiştirilmeden ödeme emri gönderilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığını, ödeme emrinin ekindeki belgelerin tebliğ edilmemesinin ödeme emrinin iptalini gerektirdiğinden bahisle; müvekkilinin telafisi imkansız zararlarının doğmaması için icranın durdurulmasına, davanın kabulüne, usul ve yasaya aykırı başlatılan ipotek takibinin, ödeme emri tebligatının, ödeme emrinin iptaline, sair haklarının saklı tutulmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili tarafından, müvekkili şirkete ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu, davanın süresinde açıldığı, imzaya itirazın incelenmediği, verilen kararın hatalı olduğu belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip borçlusu tarafından açılan yetkiye, imzaya ve borca itiraz talebine ilişkindir....

      Esas sayılı dosyası ile ödeme emrinin tebliğ edildiği borçlunun borca itiraz etmesi üzerine işbu davanın açıldığını, yetkisiz icra müdürlüğünde takibin 02/11/2015 tarihinde başlatıldığını, ödeme emrinin 06/11/2015 tarihinde tebliğ edildiğini, 13/11/2015 tarihinde de davalı-borçlu tarafından yetkiye ve borca itiraz edildiğini, yine aynı tarihten yani 13/11/2015'te takibe konu alacağın 225.000-TL'lik kısmının davalı tarafından ödendiğini, buna göre bakiye ana alacağın 35.350,25-TL açısından takibin devamını istediklerini, takipten sonra ödenen 225.000-TL açısından da bu kısma işlemiş faiz, vekalet ücreti ve yargılama giderleri açısından Türk Borçlar Kanununun (TBK) 100. maddesine göre hesaplanacak tüm fer'ilerinin de ayrıca tahsilini talep ettiklerini,davalının kısmen yaptığı 225.000-TL'lik ödemesinin bu kısma ilişkin işlemiş fer'ilerinin ödenmediğini, yapılmış kısmi ödemenin öncelikle alınan bedelin fer'ilerine mahsup edilmesi gerektiğini, bu kapsamda sadece ödenen kısım için fer'ileri bakımından...

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından "Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, takip borçlusu tarafından ödeme emrinin tebliğinden önce takibe itiraz edildiği, takibin durdurulduğu, ödeme emrinin itiraz dilekçesinin kabulünden sonra tebliğ edildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 62/1. maddesinde; "İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur..." hükmüne yer verilmiş ise de içtihatlarda kabul gördüğü üzere takip talebinden sonra takibe geçildiğini öğrenen borçlunun ödeme emrinin kendisine tebliği şartı ile borca itirazı geçerli olacağından, takip dosyasından kendisine ödeme emri sonradan tebliğ edilen takip borçlusunun borca itirazının geçerli olduğu ve memur işleminin yerinde olduğu anlaşılmakla şikayetin reddine " karar verilmiştir....

        Yetkisiz icra dairesinde yapılan takipteki ödeme emrine ilişkin yetkiye itiraz yanında borca da itiraz edilmiş olsa bile yetki itirazının kabulü üzerine dosyanın gönderildiği yetkili icra dairesince yeniden ödeme emri çıkarılacak olup itiraz üzerine takibin durması için tebliğ edilen yeni ödeme emrine de ayrıca itiraz edilmesi gerekir. Yetkisiz icra dairesinde yapılan borca itiraz yetkili icra dairesinde çıkartılan ödeme emri bakımından sonuç doğurmaz. Bu nedenle yeni ödeme emrine itiraz edilmemiş olması halinde takip kesinleşir. İİK 67. maddeye dayalı açılan itirazın iptali davası, itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamak için açılan bir dava olup takibin kesinleşmiş olması halinde itirazın iptali açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. (Yargıtay 15. HD 2017/640 esas, 2017/3350 karar) Somut olayda; davacı tarafından ... 9. İcra Müdürlüğünün...esas sayılı dosyası ile davalı ahkkında icra takibi başlatılmıştır....

          Somut olayda, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine ilamsız takip başlatıldığı, borçlu takibi haricen öğrenerek 29/11/2021 tarihinde borca itiraz ettiği ve icra müdürlüğünce itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, ödeme emrinin borçluya 01/12/2021 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği, alacaklının takibin kesinleştirilmesi talebi üzerine icra müdürlüğünce 08/12/2021 tarihli kararı ile takibin durdurulmuş olduğu gerekçesi ile kesinleştirme talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Ödeme emrinin hiç tebliğ edilmemiş olması hallerinde borçlunun takibi haricen öğrenerek itirazda bulunması durumunda itirazın geçerli olmadığı kabul edilir. Başka bir anlatımla takip talebinden sonra fakat ödeme emrinin tebliğinden önce yapılan itiraz, kendisine sonradan ödeme emrinin tebliğ edilmesi suretiyle geçerlidir....

          Esas sırasına kaydedildiği, davalı borçlu tarafından ödeme emrine karşı borca itirazı ile birlikte takibin yetkisiz olan Bakırköy İcra Müdürlüğünde başlatıldığından ve müvekkilinin adresinin Ankara olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduğu anlaşılmakla Bursa ... İcra Müdürlüğünün ......

            UYAP Entegrasyonu