Sonuç : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 24.2.2004 günü oybirliği ile karar verildi....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/02/2021 NUMARASI : 2020/112 ESAS- 2021/100 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ -İCRANIN GERİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 29....
sözü edilen taşınmazların olağan yönteme göre kadastro tespitlerinin yapılması için tutanağı ve eki belgelerin kadastro müdürlüğüne geri çevrilmesi düşünülmeli, aktarılan davanın konusu ve kapsamı olduğu halde kadastro tespit tutanağı getirtilmeyen taşınmaz ya da taşınmazlar var ise sözü edilen taşınmazların tutanak ve eki belgeler de getirtilerek dava dilekçesi ile birleştirilmen, bundan sonra kesinleşen yönler de gözönüne alınarak aktarılan davanın konusu ve kapsamı ile sınırlı olarak toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek işin esası hakkında sonucuna uygun bir hüküm kurulmalıdır....
ve ... ve ... ve ... ye kullandırılan krediler yönünden sanıklar,... hakkında açılan kamu davasının ZAMANAŞIMI SEBEBİYLE ORTADAN KALDIRILMASINA, dair verilen hükümlerin istem gibi oybirliği ile ONANMASINA, 2-Sanık... müdafiileri ile müdahil BDDK vekilinin bu sanığa yönelik temyiz talebinin incelenmesinde; ...’ın yönetiminin 27.10. 2000 tarihinde ...'...
Temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 26.6.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ve imzaya herhangi bir itirazlarının da bulunmadığı görülmekle İİK'nın 71/1 ile 33/1- 2. maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun itfa edilmiş olması sebebiyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinden davacının istinaf talebinin kabulü ile Kayseri 2....
Kabule göre de; mahkemece hükme esas alınan 10.02.2009 tarihli kesin süreye ilişkin ara kararı, davacılardan Şükriye'ye tebliğ edilmediği halde, davacı Şükriye'ye istediği yeni süre verilmeden keşif giderinin yatırılmadığından söz edilerek davanın reddine karar verilmesi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün (BOZULMASINA), 05.04.2010 gününde oybirliği ile karar verildi....
Maddesi gereğince zorunlu olduğunu, bu unsurların dava dilekçesinde eksik olup HMK 119/2 maddesi gereği tamamlanması, tamamlanmaması halinde davacının açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini, davacı iddialarını kabul etmediklerini, zamanaşımına ve borca yönelik itirazlar ile tahrifat iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacı şirketin ticaret sicil kayıtları ile halen faal bulunduğunun açık olduğunu beyanla, davanın reddi ile %20'den az olmamak üzere tazminatın davacılardan tahsilini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulü ile; İzmir 19. İcra Müdürlüğünün 2018/ 8501 esas sayılı takibinin İİK.'nun 33/a maddesi gereğince davacılar yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir....
Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddesinde belirtilen ilkelere uygun olarak denetlenebilir açıklıkta lehe yasa değerlendirilmesi yapılmaksızın, 765 sayılı Yasa hükümlerinin 5237 sayılı TCY hükümlerine göre daha lehe olduğunun kabulü ile, 765 sayılı TCY hükümleri uyarınca karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Üçüncü uyuşmazlık konusunun değerlendirilmesine gelince; Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumuna yer veren 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 23. maddesinin 5560 sayılı Yasa ile değiştirilmeden önceki ilk hali, "Çocuğa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda belirlenen ceza, en çok üç yıla kadar (üç yıl dâhil) hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir" şeklindedir....
ye dönmesine gerek kalmadan, şirket hisselerini usulü olarak bir tanıdığına devredip, bu vesile ile de ...daki işlerini yoluna koyacağını düşündüğünü, işler yoluna girdikten sonra da şirketini geri alacağına inandığını, davalı ...nın şirketi hisselerini diğer davalı ...'a devrettiğini, daha sonra davalı ...'dan hisselerini geri talep ettiğini, ancak her ne kadar müvekkilinin kendi şirketini, tekrardan talep ettiğinde istediği zaman alabileceği yönünde ... tarafından taahhüt verilmiş olsa da gerçeğin böyle olmadığını, davalının şirket hisselerini geri vermeyeceğini öğrendiğini, davalı ...'ın taahhüdüne uygun davranmayacağını beyan etmesi üzerine huzurdaki devir işleminin iptali davasını açtıklarını belirterek, davanın kabulü ile devir işleminin iptali ile müvekkili üzerine tescil edilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP :Davalılar ......