GEREKÇE : Asıl dava; iştirak nafakasının arttırılması, birleşen dava ise; yardım nafakası isteğine ilişkindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri 5.880,00 Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir (6100 sayılı HMK m.341/2). Asıl davada, müşterek çocuk Yuşa Nur için aylık 400,00 TL olan iştirak nafakasının aylık 300,00 TL arttırılarak, 700,00 TL'ye yükseltilmesine hükmedilmiş olup, yıllık arttırılan nafaka miktarı 5.880,00 TL'yi geçmemektedir. Birleşen davada, davacı Fatma Nur lehine aylık 400,00 TL yardım nafakasına hükmedilmiş olup, yıllık yardım nafakası miktarı 5.880,00 TL'yi geçmemektedir. Hüküm, asıl davada arttırılan, birleşen davada ise, hükmedilen yıllık nafaka miktarları itibariyle ayrı ayrı kesin niteliktedir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 23/12/2021 NUMARASI : 2021/67 2021/253 DAVA KONUSU : Nafaka (Yardım Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki yardım nafakası konulu davanın yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesinin yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, taraflar tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353- 355 ve 356.maddeleri gereğince dosya incelendi ,gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının annesi ve babasının boşandıklarını ve davacının son olarak almakta olduğu aylık 1.500,00 TL iştirak nafakasının davacının reşit olması ile sona erdiğini, halen 9 Eylül Üniversitesi Tarih bölümünde öğrenci olan davacının babasının maddi desteğine ihtiyacı olduğu gerekçesi ile aylık 2.000,00 TL yardım nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olayda; icra takibine dayanak ilam “yardım nafakası” alacağına ilişkin olup, yasal dayanakları farklı olan boşanma davasında hükme bağlanan iştirak nafakasından bağımsızdır. Bu durumda yardım nafakasının müstakil olarak takibe konulmasında bir usulsüzlük yoktur.Küçüğün reşit olması tarihinden sonraki iştirak nafakasının alacaklısı anneye yapılan ödemelerin yardım nafakası borcundan mahsubu mümkün değildir. Yukarıda açıklanan nedenlerle Mahkemece itirazın reddine karar verilmesi gerekirken aksi yönde şikayetin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : NAZIMİYE ASLİYE (AİLE) HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/06/2014 NUMARASI : 2014/3-2014/138 Taraflar arasındaki yardım nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesi ile; aylık 300.00 TL yardım nafakası ödediğini,davalının okulunu bitiremediğini,amacının nafaka almak olduğunu,davacının çalışabileceğini; ancak, gece hayatı olduğunu belirterek; yardım nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesi ile; öğreniminin devam ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....
vekilleri Av. ... vd DAVA TARİHİ : 25.12.2017 KARAR : Bozma sonrası hüküm tesisi Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen iştirak nafakasının artırımı ve yardım nafakası davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, ... Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; Davacılardan ...'nun ve davalının iştirak nafakasına yönelik istinaf taleplerinin esastan reddine, Davacı ...'nın yardım nafakasına yönelik istinaf başvurusunun kabulüyle davacı ...'nın yardım nafakası davasının reddine, Davacı ...'nın yardım nafakasına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
Toplanan delillerden, öğrenci olup geliri ve malvarlığı bulunmayan davacı yararına Türk Medeni Kanununun 328, 364/1 ve 365/2 maddesinde düzenlenen yardım nafakası koşullarının gerçekleştiği sabittir. Ancak mahkemece ilk hükmedilen aylık 650,00 .TL yardım nafakasına ilişkin kararı davacı taraf istinaf etmemiştir. Bu husus davalı için kazanılmış hak oluşturmakta olup bu davada artık bunun üzerine bir yardım nafakasına hükmedilmesi mümkün değildir. 650,00.TL yardım nafakasının miktarının davacının annesinin ve davalının sosyo ekonomik durumları dikkate alındığında hakkaniyete uygun olduğundan , davalı vekilinin bu yönden istinaf talebinin kabulü ile kazanılmış hak dikkate alınarak yardım nafakasının aylık 650,00 .TL olarak tespitine karar vermek gerekmiştir....
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeplerle; I-Davacılar vekilinin küçük çocuklar Cansu ve Ceren yönünden yaptığı istinaf başvurusunun HMK nun 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, II-Davacılar vekilinin davacı T2'in yardım nafakası istemine ilişkin istinaf başvurusunun HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile hükmün KALDIRILMASINA, yerine aşağıdaki şekilde yeni hüküm OLUŞTURULMASINA; "A-1- Davacı T1'un küçük çocuklar Cansu ve Ceren lehine hükmedilen iştirak nafakasının arttırılması istemin REDDİNE, 2- Reddedilen dava ile ilgili olarak alınması gereken 59,30- TL karar ve ilam harcının başlangıçta peşin yatırılan 102,42- TL harçtan mahsubuna, 3- Davacı tarafından yapılan 59,30- TL harç giderinden ibaret yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, B-1- Davacı T2 yardım nafakası talebinin KISMEN KABULÜ ile dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 500,00- TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacı T2 verilmesine, hükmedilen nafakanın her yıl TÜİK...
Mahkemece, davalıların lehine ...Aile Mahkemesi'nin 2008/186 Esas sayılı dosyası ile hükmedilen iştirak nafakalarının davalıların reşit olması ile birlikte kendiliğinden ortadan kalktığı ve bu kapsamda davacının iştirak nafakalarının kaldırılmasını talep etmekte hukuki yararı bulunmadığı gerekçesi ile iştirak nafakasının kaldırılması isteminin reddine, davacının yardım nafakası isteminin ise, düzenli geliri bulunan davalıların sağlık sorunu olan ve çalışamayan davacı babalarına yardım etmekle yükümlü oldukları gerekçesi ile kısmen kabulüne ve her iki davalıdan ayrı ayrı aylık 250'şer TL yardım nafakasının tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir. Dava; davacı babanın davalı çocuklarından yardım nafakası istemine ilişkindir. Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir....
Aile Mahkemesinin 2009/469 Esas 2011/209 Karar sayılı boşanma ilamıyla davacı ... adına hükmedilen 200,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 400,00 TL'ye çıkartılmasına, müşterek çocuk İshak adına hükmedilen 200,00 TL iştirak nafakasının aylık 500,00 TL'ye çıkartılmasına; davacı müşterek çocuk ... adına hükmedilen 200,00 TL iştirak nafakasının aylık 500,00 TL'ye çıkartılarak devamına, nafaka miktarlarının gelecek yıllarda hangi oranda artırılacağının hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne, davacı ...'nın yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine, müşterek çocuk İshak adına iştirak nafakasının artırılması talebinin reddine, aylık 200,00 TL iştirak nafakasının aynen devamına, davacı ... adına iştirak nafakasının artırılması talebinin reddine, Sakarya 2....
: dava tarihinden itibaren aylık 2.500- TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, nafakanın gelecek yıllarda ÜFE oranında artırılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir....