AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 03/05/2023 NUMARASI : 2022/717 ESAS, 2023/417 KARAR DAVA KONUSU : Yardım Nafakasının Artırılması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkiline Kayseri 8. Aile Mahkemesi'nin 2020/427 Esas sayılı dava dosyasında verilen ilam ile 400 TL yardım nafakası bağlandığını, müvekkilinin ergin olduğunu ve eğitiminin devam ettiğini, müvekkilinin Nuh Naci Yazgan Üniversitesinde 2....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince; "davacının davalının çocuğu (altsoyu) olduğu, davacı yararına ergin olmadan önce davalının yükümlülüğünde iştirak nafakasının bulunduğu, ergin olmakla iştirak nafakasının son bulduğu ancak davacının eğitim ve öğrenimine devam ettiği anlaşılmıştır. Yerleşik içtihatlar değerlendirildiğinde, bir kimsenin meslek hayatına atılabilmesi için kurs-dersane gibi öğretim kurumlarına devamın hayatın mecburiyetinde olduğu, örgün öğrenime devam eden bir kimsenin de geçimini sağlayabilmesi için çalışmasının beklenemeyeceği vurgulanmıştır. Davacının, sabit gelir getirici bir kazancı yoktur. Kendisine yardım edilmemesi halinde yoksulluğa düşeceği anlaşılmaktadır" gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacı yararına aylık 650 TL yardım nafakasının davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....
Mahkemece, yanılgılı nitelendirme sonucu "tedbir nafakası" olarak hüküm oluşturulması doğru değilse de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün birinci maddesindeki "...karar tarihinden itibaren aylık 400 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,” cümlesinin çıkarılarak yerine "…karar tarihinden itibaren aylık 400 TL yardım nafakasının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine" sözlerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 29.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana-babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince her ne kadar iştirak nafakasının arttırılması şeklinde dava açılmış ise de davacının ergin olması ile iştirak nafakasının bittiğini talebin yardım nafakası olarak değerlendirilerek aylık 3000 TL yardım nafakasına hükmedilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı istinaf dilekçesinde özetle: davanın tam kabulünün hatalı olduğunun annesinin gelirinin araştırılmadığını, hükmedilen nafakanın fahiş olduğunu, 1,5 yılda maaşına gelen artışa göre bile hükmedilmediğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava yardım nafakasının arttırılmasına ilişkindir....
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde yoksulluğa düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir.Eğitimine devam etmekte olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Buna göre,mahkemece davacı ...'in talebinin yardım nafakasına ilişkin olduğu kabul edilip; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve üniversite öğrencisi olan davacı ...'in okuduğu okul, yaşı, ihtiyaçları göz önüne alındığında nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alınarak; TMK.4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun yardım nafakasına hükmedilmesi gerekirken; yazılı gerekçe ile davacı ... yönünden yardım nafakası talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir....
Davada; davacı reşit evlat üniversite eğitimini devam ettirebilmek için davalı babasından aylık 1.000,00 TL yardım nafakası talep etmiş; mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilerek aylık 300,00 TL yardım nafakasının davalı babadan tahsiline karar verilmiş; hüküm davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir. Dava; yardım nafakası talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 364/1 maddesine göre; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan alt soyuna nafaka vermekle yükümlüdür. Aynı kanunun 365. maddesinin 2.fıkrasında davanın; davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibaret olduğu düzenlenmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 328/2 maddesine göre; çocuk ergin olduğu halde eğitime devam ediyorsa, ana ve babasının durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler....
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca sözkonusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....
Aile Mahkemesinin 2017/31 Esas ve 2017/255 Karar sayılı dosyasından davacı lehine 300,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davacının okuyabilmek için babasına bu davayı açmak zorunda kaldığını ileri sürmek suretiyle eğitim ve bakım gideri olarak aylık 2.000,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, dava tarihinden itibaren bağlanan nafakaya yasal faiz işletilmesine, belirlenen bu nafakaların her yıl TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulü ile davacı lehine dava tarihinden itibaren aylık 1.200,00 TL yardım nafakası takdiri ile bu nafakanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, yardım nafakasının her yıl TÜİK'in belirleyeceği ÜFE oranında arttırılmasına hükmedilmiştir....
(YHGK 11.4.2007, E. 2007/12-179, K. 2007/198), (YHGK 19.1.1974; YHGK 1.5.1991) TMK'nın 182.maddesinde düzenlenen iştirak nafakası, boşanma kararı ile velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılma yükümlülüğünü, TMK.nun 364/1.maddesinde düzenlenen yardım nafakası ise yardım etmediği taktirde yoksulluğa düşecek altsoyu, üstsoyu ve kardeşleri bulunan herkesin, bu kişilere olan yardım yükümlülüğünü ifade etmektedir. TMK. Madde 328/1. maddesi gereğince iştirak nafakası çocuğun ergin olması ile yasa gereği kendiliğinden son bulur. ... olan çocuğun eğitiminin sürmesi halinde ise, TMK’nın 328/2 ve 364. maddeleri kapsamında anne-babanın bakım yükümlülüğü yardım nafakası olarak devam eder....