WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in ödemekte olduğu 100 TL yardım nafakasının 500 TL'ye çıkarılmasını ve diğer davalılardan aylık 500 TL yardım nafakasının tahsiline karar verilmesi istenmiştir. Davalılar ..., ... ve ... davacının çocukları olduklarını, asgari ücretle çalıştıklarını bildirerek, yersiz olan davanın reddini, diğer davalı kardeşlerde davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile kısa kararda 3.fıkrada "Davalı ... ... hakkındaki davanın kısmen kabulü, kısmen reddi ile dava tarihinden itibaren aylık 150.00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine" şeklinde karar karar verilmesine rağmen gerekçeli kararda bu davalı hakkında herhangi bir hüküm tesis edilmemiştir. Bu şekilde hüküm kurmakla kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki doğurmuştur....

    ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 10/02/2015 NUMARASI : 2014/91-2015/63 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırılması ile yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesi ile; davacı için ödenen 50.00.- TL yoksulluk nafakasının yeterli olmadığını ileri sürerek, 500.00.- TL ye yükseltilmesine karar verilmesini; birleşen dava dilekçesinde ise, diğer davacının öğrenci olduğunu, eğitim giderleri bulunduğunu ileri sürerek, 500.00.- TL yardım nafakası ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      kendi bakım ve ihtiyaçlarını karşılayabilecek güçtü olduğunu, nafakanın kesilme durumunda davalının ekonomik durumunun yoksulluğa düşmeyeceğini belirterek hükmedilen yardım nafakasının kaldırılması mümkün olmadığı takdirde azaltılmasını talep ve dava etmiştir....

        Fakültesinde okuduğunu, bunun ihtiyaçlarını da Saniye'nin karşıladığını, müvekkilinin İstanbul Gelişim Üniversitesi İç Mimarlık Fakültesinde okuduğunu, okulun masraflarının çok olduğunu, müvekkilinin devlet yurduna müracaat ettiğini, ancak daha belli olmadığını, müvekkilinin barınma ihtiyacınında bulunduğunu, müvekkiline babasının hiç yardım etmediğini, davalı babanın maddi durumunun iyi olduğunu, bu nedenle üniversite öğrencisi olan müvekkili lehine dava sonuçlanıncaya kadar dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1000,00 TL tedbir nafakasının ödenmesine, dava sonuçlandıktan sonra dava tarihi itibari ile de aylık 1500,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Duruma göre talep sonucundan daha azına karar verebilir" düzenlemesi bulunmaktadır.Somut olayda; davalı, babasından yardım nafakası talep eden davacı oğulun 05.06.2012 tarihli duruşmada; "...şu anda bir işe girdim, ancak dava açtığımızda okuyordum. İşsizdim bu nedenle, yardım nafakası davasını açtık. 08 Mayıs 2012 tarihinde işe girdim. Bu nedenle bu aradaki mesafe açısından avukatımın beyanlarına katılıyorum. Bu süre için yardım nafakası talebinde bulundum..." dediği anlaşılmaktadır.Mahkemece; "davanın kısmi kabulü ile dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 200 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine" şeklinde hüküm oluşturularak, açıkça işe girdiği tarihe kadar yardım nafakası istediğini beyan eden davacının talebinin aşılarak, HMK. 26.maddesine aykırı hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....

          Bu durumda aynı yasanın 336/3. maddesi uyarınca davalı asilin kanun yoluna ilişkin adli yardım talebi ile ilgili karar vermeye yetkili mercii temyiz incelemesi yapmakla görevli Dairemiz olduğundan, davacı vekilinin adli yardım talebi ile ilgili olarak yapılan incelemede; 6100 sayılı HMK’nun konuya ilişkin ve emredici nitelikteki 336/2. maddesi hükmünün hilafına, davacı vekilinin adli yardım talebine ilişkin dilekçesi ekinde talebini haklı gösterecek hiç bir bilgi ve belgeye yer verilmediği gibi davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği nazara alındığında, adli yardım talebinin makul ve inandırıcı olmadığı kanısına varılmakla, davacı vekilinin kanun yoluna ilişkin harç ve giderler bakımından adli yardım talebinin HMK’nın 337/2. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir....

            ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 08/05/2014 NUMARASI : 2013/1049-2014/285 Taraflar arasında görülen yoksulluk, yardım ve iştirak nafakasının kaldırılması, yoksulluk ve yardım nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı- (karşı davalı) vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 2.50 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 26.10.2015 günü oybirliğiyle karar verildi....

              Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, karşı davacı ... yararına hükmedilen nafaka yardım nafakası olduğu halde, kararda maddi hata sonucu yoksulluk nafakası olarak adlandırılması doğru değilse de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün B bendi 1. fıkrasından “yoksulluk nafakasının” sözlerinin çıkartılarak yerine "yardım nafakasının" ifadesinin ilave edilmesi suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 20.09.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yardım ve iştirak nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Mahkemece reşit olan davacı ... için hükmedilen yardım nafakasının karar kesinleşinceye kadar tedbir nafakası olarak isimlendirilmiş olması reşit olmayan ... için hükmedilen iştirak nafakasının karar kesinleşene kadar tedbir nafakası olarak isimlendirilmiş olması sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır....

                  İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne, dava tarihi olan 23/12/2019 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davacı lehine aylık 450 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu