Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesinin ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayetin kabulüne karar verilmesi isabetli olmakla; borçlunun ödeme emrinin tebliğinin, takip dosyasına sunmuş olduğu borca itiraz dilekçesinde ve dava dilekçesinin muttali tarihine ilişkin kısmında 07/11/2017 tarihi olduğunun belirtilmesine rağmen, Bölge Adliye Mahkemesi'nin dava dilekçesinin sonunda yer alan 14/11/2017 tarihini esas alarak, ödeme emrinin tebliğ tarihinin 14/11/2017 olarak düzeltilmesine karar verilmesi yerinde olmayıp kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi ......

    İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının usulsüz tebligat yapıldığına dayanılarak takibin iptali isteminin müvekkili kuruma zarar vereceğini, mahkemece her ne kadar takibin iptali talebi reddedilse de takibin kesinleştiği gün ve devamında faizlerin işlemeye başlayacağı tarih hakkında yanılgıya düşerek müvekkili kurum aleyhinde hüküm tesis ettiğini, icra dosyasında belirtilen icra takip tarihi ve kesinleşme tarihinin yerinde olup icra dosyasındaki tarihlerin baz alınmasının doğru olacağını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, genel haciz yoluyla takipte usulsüz tebligat şikayeti ile ödeme emrinin iptali ve hacizlerin kaldırılması talebine ilişkindir. Adana 2. İcra Dairesinin 2016/4294 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T3 tarafından borçlu T1 hakkında 18/03/2016 tarihinde genel haciz yoluyla 37.775,56 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı anlaşılmıştır....

    Dairemizce yapılan değerlendirmede; öncelikle davacı tarafın usulsüz tebligat şikayeti ve hacizlerin kaldırılması talebi bakımından yapılan incelemede; davacı vekili tarafından icra dosyasındaki icra emrinin farklı bir avukata tebliğ edildiği gerekçesiyle usulsüz tebliğ edilen ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesi talep edilmiş ise de, usulsüz tebligat nedeniyle öğrenme tarihinin düzeltilmesine ilişkin şikayetin İİK'nun 16. maddesi gereğince 7 günlük süreye tabi olduğu, davacı vekilinin dava dilekçesinde iş bu takibi 15/12/2021 tarihinde öğrendiklerini belirttiği, yine icra dosyasına bakıldığında 21/12/2021 tarihinde davacı tarafça usulsüz tebligat şikayetine ilişkin dilekçe sunulduğu, bu durumda takipten 15/12/2021 tarihi itibariyle haberdar olunmasına rağmen, davanın 7 günlük şikayet süresi geçtikten sonra 17/01/2022 tarihinde açıldığı görüldüğünden, mahkemece usulsüz tebligata ilişkin şikayetin süreden reddine, yine davacı tarafından icra emri tebliğ edildikten sonra takibin...

    İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/64 Esas, 2021/349 Karar sayılı dosyasında verilen davanın reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından Aydın İcra T5nün 2018/27595 Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını ve takibe konu ödeme emrinin müvekkiline gönderildiğini, ancak ilk gönderilen ödeme emri ile buna dayanak olarak TK 35.maddeye gönderilen ikinci ödeme emrinin usule aykırı olduğu bu nedenle yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, müvekkilinin usule aykırı ödeme emri tebligatından 17/01/2020 tarihinde haberdar olduğunu, gönderilen ödeme emrine dayanak belge suretinin eklenmemesi nedeniyle ödeme emrinin iptali gerektiğini, tebligatın usulsüz olması nedeniyle icra ödeme emrinin tebliğ tarihinin 17/01/2020 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine 01/09/2022 tarihli tahliye taahhütnamesine dayanılarak takip başlatıldığı, davacı tarafın ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle ödeme emrinin iptali ve İİK 65.madde kapsamında gecikmiş itirazın kabulü ile tahliye taahhütnamesindeki imzanın müvekkiline ait olmadığı iddiasıyla takibin durdurulmasını istediği, her ne kadar dava dilekçesinde gecikmiş itirazın da kabulü istenilmişse de gecikmiş itirazdan söz edilebilmesi için ödeme emrinin muhatabına usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi gerektiği, dava dilekçesinde de belirtildiği gibi ödeme emrinin davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği, dilekçede gecikmiş itirazdan bahsedilmesi hukuki nitelendirme hakime ait olduğundan davanın gecikmiş itiraz olarak kabul edilmesi anlamına gelmediği, TK 21/1.maddeye uygun olarak ödeme emrinin tebliğ edilmediği, takibin konusu itibariyle de itirazların icra müdürlüğüne yapılması gerektiği anlaşılmakla mahkeme...

    No:2/1 Çeltikçi/ Burdur olduğunu, borçlu şirketin bono üzerindeki adresine ödeme emri tebliğe çıkarılmadan TK 35. maddesine göre ödeme emri gönderilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ödeme emrinin usulsüz olması sebebiyle ödeme emrinin iptali gerektiğini, takip konusu bono üzerindeki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığını, bono üzerindeki imzaya itiraz ettiklerini, ödeme emrinde faiz kısmında faizin hangi orandan ne şekilde belirlendiğinin yazmadığını, belirsiz bir alacak kaleminin ödeme emrine konulmuş olması nedeni ile takip iptali gerektiğini, bütün bu nedenlerle yetki itirazlarının kabulünü, takibin iptalini, ödeme emrinin iptalini talep etmiştir....

    , Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nin 353/1-b(2) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulü ile icra emrinin tebliğ tarihinin 12.04.2017 olarak düzeltilmesine, satışın iptali talebinin konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına hükmedildiği görülmüştür....

      İcra Müdürlüğünün 2021/63 E sayılı dosyasından müvekkiline gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, usulsüz tebliğin 21/01/2021 tarihinde uyap vatandaş portalından öğrenildiğini belirterek ödeme emrinin tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Ödeme emrinin usulünce tebliğ edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Davacı adına çıkartılan tebligatta "Muhatabın adresinin kapalı olduğu komşu-yönetici- kapıcı "Hürü Aşan" sorulduğunda, nerede olduğunu bilmediği sözlü beyanından anlaşıldığı Tebligat Kanunun 21....

      Anılan yasa hükümlerine göre imzaya, borca, yetkiye itiraz ve kambiyo hukuku bakımından şikayet ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabidir. İcra dosyasının incelenmesinde, ödeme emrinin borçluya 22.12.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 27.12.2018 tarihinde açıldığı görülmektedir. Borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik iddiasının bulunması ve Mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin yerinde görülmeyerek reddedilmiş olması yasal süresi içerisinde yapılan itirazların incelenmesine engel teşkil etmez. Kaldı ki borçluya ödeme emrinin tebliğine ilişkin mazbatada haber bırakılan komşu, kapıcı, yöneticinin kim olduğunun yazılı olmadığı, bu haliyle ödeme emrinin borçluya tebliğinin TK'nın 21/1, Tebligat Yönetmeliğinin 35/f ve 30 ile 31. maddelerine aykırı ve usulsüz olduğu anlaşılmaktadır....

      Mahkemece;"Şikayetin kabulü ile Niğde İcra Müdürlüğü'nün 2021/7204 Esas sayılı dosyasında davacıya gönderilen 20/10/2021 tarihli ödeme emrinin tebliğ tarihinin 11/11/2021 olarak düzeltilmesine, davacının diğer talepleri hakkında düzeltilen tebliğ tarihi gözetilerek icra müdürlüğünce karar verilmesine, 20/10/2021 tarihli ödeme emrinin iptali talebinin konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına,..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....

      UYAP Entegrasyonu