No:2/1 Çeltikçi/ Burdur olduğunu, borçlu şirketin bono üzerindeki adresine ödeme emri tebliğe çıkarılmadan TK 35. maddesine göre ödeme emri gönderilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ödeme emrinin usulsüz olması sebebiyle ödeme emrinin iptali gerektiğini, takip konusu bono üzerindeki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığını, bono üzerindeki imzaya itiraz ettiklerini, ödeme emrinde faiz kısmında faizin hangi orandan ne şekilde belirlendiğinin yazmadığını, belirsiz bir alacak kaleminin ödeme emrine konulmuş olması nedeni ile takip iptali gerektiğini, bütün bu nedenlerle yetki itirazlarının kabulünü, takibin iptalini, ödeme emrinin iptalini talep etmiştir....
, Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nin 353/1-b(2) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulü ile icra emrinin tebliğ tarihinin 12.04.2017 olarak düzeltilmesine, satışın iptali talebinin konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına hükmedildiği görülmüştür....
İcra Müdürlüğünün 2021/63 E sayılı dosyasından müvekkiline gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, usulsüz tebliğin 21/01/2021 tarihinde uyap vatandaş portalından öğrenildiğini belirterek ödeme emrinin tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Ödeme emrinin usulünce tebliğ edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Davacı adına çıkartılan tebligatta "Muhatabın adresinin kapalı olduğu komşu-yönetici- kapıcı "Hürü Aşan" sorulduğunda, nerede olduğunu bilmediği sözlü beyanından anlaşıldığı Tebligat Kanunun 21....
Mahkemece;"Şikayetin kabulü ile Niğde İcra Müdürlüğü'nün 2021/7204 Esas sayılı dosyasında davacıya gönderilen 20/10/2021 tarihli ödeme emrinin tebliğ tarihinin 11/11/2021 olarak düzeltilmesine, davacının diğer talepleri hakkında düzeltilen tebliğ tarihi gözetilerek icra müdürlüğünce karar verilmesine, 20/10/2021 tarihli ödeme emrinin iptali talebinin konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına,..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....
Anılan yasa hükümlerine göre imzaya, borca, yetkiye itiraz ve kambiyo hukuku bakımından şikayet ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabidir. İcra dosyasının incelenmesinde, ödeme emrinin borçluya 22.12.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 27.12.2018 tarihinde açıldığı görülmektedir. Borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik iddiasının bulunması ve Mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin yerinde görülmeyerek reddedilmiş olması yasal süresi içerisinde yapılan itirazların incelenmesine engel teşkil etmez. Kaldı ki borçluya ödeme emrinin tebliğine ilişkin mazbatada haber bırakılan komşu, kapıcı, yöneticinin kim olduğunun yazılı olmadığı, bu haliyle ödeme emrinin borçluya tebliğinin TK'nın 21/1, Tebligat Yönetmeliğinin 35/f ve 30 ile 31. maddelerine aykırı ve usulsüz olduğu anlaşılmaktadır....
Mahkemece, haciz konulan hesaplardaki paranın vasfı ile 6487 sayılı Yasa'nın 21. maddesi ile değişik 2942 sayılı Yasa'nın Geçici 6. maddesi gereğince haczin kaldırılmasına, ilamda borçlunun vekili olduğu halde, icra emrinin vekili yerine asile tebliğ edilmesinin usulsüz olduğu gerekçesiyle de, icra emrinin iptaline karar verilmiş, hüküm alacaklılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. HMK'nun 73, 81, 82, 83 Avukatlık Kanunu'nun 41., Tebligat Kanunu'nun 11. maddeleri gereğince vekille takip edilen işlerde vekile tebligat zorunludur. Anılan bu düzenlemeler gereğince tebligatın vekile yapılması ile yasal süreler işlemeye başlar, takibin kesinleşmesi ve devamı işlemlerde vekile yapılan tebliğ tarihi esas alınır. Ne var ki vekile tebliğ zorunluluğunun bulunması asile tebligat yapılması lüzumunu ortadan kaldırmaz....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar dava dilekçesinde özetle; Gelibolu İcra Müdürlüğünün 2019/194 Esas sayılı dosyasındaki icra takibinde ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edilerek takibin kesinleştirildiği, Gelibolu İcra Ceza Mahkemesinin 2020/17 Esas sayılı dosyası ile ticareti terk suçundan dolayı dava açıldığını, AY. Mad. 38 hükmü gereği ceza sorumluğunun kişisel olduğunu, ödeme emrinin bizzat taraflarına tebliğ edilmesi gerekirken tebliğ edilmediğini, İcra İflas Kanununun cezaya ilişkin hükümlerinin uygulanabilmesi için alacaklı vekilinin icra müdüründen borçlunun kendisine tebligat yapılmasını istemesi gerektiğini, böyle bir talebin olmadığını, icra müdürlüğünce yapılan usulsüz tebligat ile dosya kesinleştirilme işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Mahkemece davacıların usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin 04/08/2020 olarak düzeltilmesinin incelenmesinde icra dosyasında davacı T1 gönderilen ödeme emrinin TK'nun 21/1 maddesi gereğince tebliğ edildiği, bu madde gereğince yapılması gerekli işlemlerin yapılmadığından, davacı T2 gönderilen tebligatta ise birlikte sakin kardeşi Mustafa Gülhan imzasına tebliğ edildi şerhi ile tebliğ edildiği, tebliğ zarfı üzerinde adrese dönüp dönmeyeceği hususunda herhangi bir şerhin olmadığı, davacıların usulsüz şikayetinin kabulünün yerinde olduğu, davacılara gönderilen ödeme emri tebliği ile birlikte kendilerine dayanak belgelerin gönderilmediği iddialarının incelenmesinde, icra dosyasında davacılara gönderilen ödeme emri tebliğ zarfı üzerinde sadece örnek 7 ödeme emri vardır ibaresinin olduğu, oysa takip talebinde takibin kredi sözleşmelerine istinaden gönderilen kat ihtarnamesine dayandığı ve bu ihtarnamenin ödeme emri ile birlikte...
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, ödeme emrinin iptali taleplerinin reddinin hukuka aykırı olarak reddedildiğini, ödeme emrinde takibe dayanak faturaların gönderilmediğini, gönderilen ödeme emrinin üzerinde tahsil harcı makbuzu sayman mutemet alındısı vardır ibaresinin bulunduğunu, yerleşik Yargıtay kararlarında ödeme emrinin ekinde dayanak belge örneğinin bulunması gerektiğinin belirtildiğini bildirilerek istinaf taleplerinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak ödeme emrinin iptaline ilişkin taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve ödeme emri ekinde takibe dayanak belgenin tebliğ edilmemesi nedeniyle ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir....
İcra Hukuk Mahkemesi 2022/27 Esas sayılı dosyasında yargılama yapmış olup, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde de belirtildiği üzere ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini tebliğ tarihinde askerde olduğunu ileri süren davacının o tarihte askerde olmadığı, kendisine istirahat raporu verildiği, dava dilekçesinde ödeme emri tebligat parçasındaki imzaya da açıkça itiraz edilmediğinden ödeme emrinin bizzat davacıya 23/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, bu nedenle ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği yönündeki şikayetin yerinde olmadığı, ayrıca usulsüz tebligat şikayeti yerinde olmadığından takibe konu çekle ilgili imzaya yönelik itirazın ödeme emri tebliğinden itibaren yasal 5 günlük süre içesinde ileri sürülmediği anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....