Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hakkı olmayan yere tecavüz HÜKÜM : Mahkumiyet Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanığa yüklenen suçun kesintisiz suçlardan olması nedeniyle, suç tarihinin hukuki kesintinin gerçekleştiği 02.04.2010 iddianame tarihi olacağı gözetilmeden, gerekçeli karar başlığında 19.09.2008 olarak yazılması mahallinde düzeltilebilecek maddi hata kabul edilmiştir. 12.06.2014 tarihli keşif tutanağında, keşif mahallinin gezildiği, bir adet tahta baraka, bir adet tuvalet ve etrafı dikenli tel ile çevrilmiş mera parseli alanın olduğunun bildirilmesi karşısında; tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Muhafaza görevini kötüye kullanma HÜKÜM : Mahkumiyet Yerel mahkemece sanık hakkında muhafaza görevini kötüye kullanma suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Suç mahallinin bölgesel salgın hastalık mahalli olarak tespit edildiğine veya sanığa teslim edildiği belirtilen 870 adet tavukta yetkili veteriner hekim tarafından herhangi bir bulaşıcı hastalık tespit edilip edilmediği araştırılmadan, tavukların sanığa ne sıfatla teslim edildiği dolayısıyla atılı suçun unsurlarının oluştuğu tartışılmadığı gibi ayrıca teslime ilişkin tutanakta da sanığa yedieminliğin hukuki ve cezai sorumluluğunun anlatılmadığının anlaşılmasına göre sanığın atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ile katılan İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde...

      Eser sözleşmesi; yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir (TBK m. 470; mülga BK m. 355). Eser sözleşmesinde yüklenici, üstlendiği edimleri iş sahibinin haklı menfaatlerini gözeterek sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır. Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğun belirlenmesinde benzer alandaki işleri yüklenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken mesleki ve teknik kurallara uygun davranış esas alınır. Yüklenici kararlaştırılan eseri aksine bir düzenleme yoksa kendisi veya kendi yönetimi altında başka bir kişiye yaptırabilir (TBK m. 473). Yüklenici, sözleşmede kararlaştırılan sürede işe başlamak ve bitirmek zorundadır. Yüklenici, eserdeki açık ve gizli ayıplardan dolayı iş sahibine karşı sorumludur (TBK m. 474). Sözleşmede kararlaştırılan niteliklerin veya dürüstlük kuralları gereğince bulunması gereken lüzumlu vasıfların eserde bulunmaması ayıp olarak nitelendirilir....

        Bu nedenle 6101 sayılı Tütk Borçlar kanununu uygulama şekli hakkındaki kanunun 1 maddesine göre kira bedelinin belirlenmesinde TBK hükümlerinin uygulanması gerekir. Kira bedelinin tespiti TBK 344 maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddenin 3 fıkrasına göre kira bedelinin hak ve nasafet kuralına göre belirlenebilmesi için 4+1 kuralının uygulanması gerekir, ilk yıl sözleşme hükümleri, uzayan 4 yılda TBK 344/1 maddesine göre ÜFE oranını geçmemek üzere endeks uygulanmalı, 5 yıldan sonra yanı 6 yıl için ise TBK 344/3 maddesine göre hak ve nesafet kuralına göre kira bedeli belirlenmelidir. Somut olayda ilk kira sözleşmesi başlangıç tarihinden dava tarihine kadar 5 yıllık (4+1) süre geçmemiştir. Bu durumda kira bedelinin TBK 344/1 maddesinde yazılı hükümlere yani endekse göre belirlenmesi gerekirken dava tarihinde yürürlükte olan TBK 344 maddesi nazara alınmadan hak ve nasafete göre kira bedelinin tespit edilmesi, belirlenen kira bedelinde de hakkaniyet indirimi yapılması doğru değildir....

          TBK 18. Maddesine göre sebebini içermemiş olsa bile borç tanıması geçerlidir. Somut olayda davacı taraf 23.06.2012 tarihli protokole dayanarak ilamsız takipte bulunmuş, davalı taraf ise esasa girilmeksizin öncelikle zamanaşımı nedeniyle davanın reddini talep etmiştir. Protokolde borcun kaynağı konusunda bir açıklama yer almamıştır. Protokol TBK 18. Maddesi uyarınca borç ikrarı açısından geçerli olmakla birlikte alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığının belirlenmesi açısından protokoldeki borcun kaynağının (hukuki tavsifin) belirlenmesi gerekmektedir. Davacı vekili 29.09.2021 tarihli dilekçede bir miktar belirtmeksizin takip konusu alacağın bir kısmının ortaklıktan bir kısmının ise daha önce banka havaleleri ile şirkete gönderilen paradan kaynaklandığını beyan etmiştir. TBK 147. Maddesi uyarınca ortaklık sözleşmesinden doğan (ortakların birbirleri veya kendileri ile ortaklık arasındaki veya ortaklar arasındaki) alacaklar 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. TBK 389....

            Tüketici mahkemesine müraacat ettiğini, tevdi mahallinin tayin edilmesini talep ettiğini, İstanbul 6. Tüketici mahkemesinin 2013/69 D.İş dosyasının 26/09/2013 tarihli kararı ile denizbank etiler şubesinin tevdi mahalli olarak tayinine karar verildiğini, tüketici mahkemesi tarafından bu karar verilmesine rağmen firma tarafından karara uyulmayarak parasını bankaya ödediği senetlerin bankaya tevdii edilmediğini bunlara istinaden dava konusu taşınmazların 3....

            Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile de; " gelir (stopaj) vergisi kesintisi yapılması esasen davacının vergilendirilmesi niteliğinde olduğundan ve yine 5018 sayılı Kanun kapsamındaki kamu idarelerinden olan bu nedenle bahsedilen tevkifatla ilgili beyanname verme yükümlülüğü bulunmayan Tarım ve Orman Bakanlığı'nca doğrudan saymanlık veznesine aktarılmak suretiyle davacıdan tahsil edilen ihtilaflı gelir vergisini davacı adına tarh etmeye yetkili vergi dairesi müdürlüğü de davacının ikametgah mahallinin bağlı bulunduğu Ceyhan Vergi Dairesi Müdürlüğü olduğu anlaşıldığından, dava konusu uyuşmazlığın çözümün Ceyhan Vergi Dairesi Müdürlüğünün yargı çevresi bakımından bağlı olduğu Adana Vergi Mahkemeleri olduğu sonucuna ulaşılmıştır." gerekçesiyle davanın yetki yönünden reddedilerek, yetkili mahkemenin belirlenmesi için dava dosyasının Danıştay'a gönderilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Vergi Uyuşmazlıklarında Yetki"yi...

              Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile de; " gelir (stopaj) vergisi kesintisi yapılması esasen davacının vergilendirilmesi niteliğinde olduğundan ve yine 5018 sayılı Kanun kapsamındaki kamu idarelerinden olan bu nedenle bahsedilen tevkifatla ilgili beyanname verme yükümlülüğü bulunmayan Tarım ve Orman Bakanlığı'nca doğrudan saymanlık veznesine aktarılmak suretiyle davacıdan tahsil edilen ihtilaflı gelir vergisini davacı adına tarh etmeye yetkili vergi dairesi müdürlüğü de davacının ikametgah mahallinin bağlı bulunduğu Yenipazar Mal Müdürlüğü olduğu anlaşıldığından, dava konusu uyuşmazlığın çözümün Sultanhisar Mal Müdürlüğünün yargı çevresi bakımından bağlı olduğu Aydın Vergi Mahkemeleri olduğu sonucuna ulaşılmıştır." gerekçesiyle davanın yetki yönünden reddedilerek, yetkili mahkemenin belirlenmesi için dava dosyasının Danıştay'a gönderilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Vergi Uyuşmazlıklarında Yetki"yi düzenleyen...

                sayılı kararı ile de; " gelir (stopaj) vergisi kesintisi yapılması esasen davacının vergilendirilmesi niteliğinde olduğundan ve yine 5018 sayılı Kanun kapsamındaki kamu idarelerinden olan bu nedenle bahsedilen tevkifatla ilgili beyanname verme yükümlülüğü bulunmayan Tarım ve Orman Bakanlığınca doğrudan saymanlık veznesine aktarılmak suretiyle davacıdan tahsil edilen ihtilaflı gelir vergisini davacı adına tarh etmeye yetkili vergi dairesi müdürlüğü de davacının ikametgah mahallinin bağlı bulunduğu Yenipazar Mal Müdürlüğü olduğu anlaşıldığından, dava konusu uyuşmazlığın çözümün Yenipazar Mal Müdürlüğünün yargı çevresi bakımından bağlı olduğu Aydın Vergi Mahkemeleri olduğu sonucuna ulaşılmıştır." gerekçesiyle davanın yetki yönünden reddedilerek, yetkili mahkemenin belirlenmesi için dava dosyasının Danıştay'a gönderilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Vergi Uyuşmazlıklarında Yetki"yi düzenleyen 37. maddesinin (a) bendinde; uyuşmazlık konusu...

                  Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile de; " gelir (stopaj) vergisi kesintisi yapılması esasen davacının vergilendirilmesi niteliğinde olduğundan ve yine 5018 sayılı Kanun kapsamındaki kamu idarelerinden olan bu nedenle bahsedilen tevkifatla ilgili beyanname verme yükümlülüğü bulunmayan Tarım ve Orman Bakanlığı'nca doğrudan saymanlık veznesine aktarılmak suretiyle davacıdan tahsil edilen ihtilaflı gelir vergisini davacı adına tarh etmeye yetkili vergi dairesi müdürlüğü de davacının ikametgah mahallinin bağlı bulunduğu Bozdoğan Mal Müdürlüğü olduğu anlaşıldığından, dava konusu uyuşmazlığın çözümün Bozdoğan Mal Müdürlüğünün yargı çevresi bakımından bağlı olduğu Aydın Vergi Mahkemeleri olduğu sonucuna ulaşılmıştır." gerekçesiyle davanın yetki yönünden reddedilerek, yetkili mahkemenin belirlenmesi için dava dosyasının Danıştay'a gönderilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Vergi Uyuşmazlıklarında Yetki"yi düzenleyen...

                    UYAP Entegrasyonu