Talep, tevdi mahalli tayinine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Çekişmesiz Yargı - Çekişmesiz yargı işleri başlıklı 382/1. maddesi "Çekişmesiz yargı, hukukun, mahkemelerce, aşağıdaki üç ölçütten birine veya birkaçına göre bu yargıya giren işlere uygulanmasıdır: a) İlgililer arasında uyuşmazlık olmayan hâller. b) İlgililerin, ileri sürülebileceği herhangi bir hakkının bulunmadığı hâller. c) Hâkimin resen harekete geçtiği hâller." hükmünü, 382/2.d.3 maddesi "Aşağıdaki işler çekişmesiz yargı işlerinden sayılır: d) Borçlar hukukundaki çekişmesiz yargı işleri: 3) Tevdi mahalli belirlenmesi veya tevdi edilemeyecek eşyanın satılması." hükmünü, Görevli mahkeme başlıklı 383/1. maddesi "Çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesidir." hükmünü içermektedir....
No:77/A Esenyurt adresinde 25/10/2019 tarihinde mülkiyeti müvekkiline ait bir kısım taşınır malların haczedildiğini ayrıca kasa haczide yapılarak 2.355,00 TL tutarında nakit paranın haczedildiğini, müvekkili firma ile borçlu arasında organik bir bağın olmadığını ve taraflar arasında herhangi bir devir ilişkisi de bulunmadığını, haciz mahallinin boş dükkan olarak mülk sahibinden 17/10/2018 tarihinde kiralandığını belirterek istihkak davalarının kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına ve dosyaya ödedikleri tutarın taraflarına iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...,Her ne kadar haciz mahallinin borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresi değil ise de, borçlu şirketin 22/11/2018 tarihinde davacı 3.kişinin ise 25/12/2018 tarihinde Yeşilkent Mah. Birlik Cad....
maddesinde başvurma harcının, dilekçe veya tutanakla dava açma veya davaya müdahale veya tevdi mahallinin tayini, ihtiyadi tedbir, ihtiyadi haciz veya tespiti delail ile ilgili taleplerde alınacağı belirtilmiş olup, temyiz dilekçesinin verildiği tarihte alınan ...-lira temyiz karar harcının yanında ayrıca … lira başvurma harcının istenmesi anılan yasa hükmü uyarınca gerekli bulunmamaktadır. Öte yandan, İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49.maddesinin 1.fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır. İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı gerekçe Usul ve Yasaya uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına ve yargılama giderlerinin temyiz isteminde bulunan üzerinde bırakılmasına 22.4.1998 gününde oybirliği ile karar verildi....
GEREKÇE VE KARAR Sanık hakkında 2863 sayılı Kanun'un 74/1-1. cümlesi uyarınca tayin edilen temel cezada, olay yerinde keşif yapılarak, kazı mahallinin sit alanı veya 2863 sayılı Kanun'a göre korunması gerekli başka bir yer olup olmadığı tereddütsüz şekilde belirlendikten sonra 74/1-2. cümlesi uyarınca indirime gidilip gidilmeyeceğinin değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeksizin, 74/1-2. cümlesine ilişkin uygulama yapılması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır....
HUKUKÎ SÜREÇ Yerel Mahkemece sanık ... hakkında taksirle öldürme suçundan, 5237 sayılı TCK'nın 85/1, 62/1, 50/4-1.a, 52/2-4. maddeleri uyarınca 18.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca onama kararı verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir. II. TEMYİZ SEBEPLERİ Sanık müdafiinin temyiz sebebi; eksik incelemeye, kusur tespitine, suç mahallinin müvekkilinin asli çalışma alanı olmayıp diğer sanığın inşaat alanıdır ve alandaki tüm iş güvenliği tedbirlerinin sanık ... tarafından alınması gerektiğine, yüksek gerilim hattı konusunda müvekkilinin bilgilendirilmiş olsa idi, bu elim olayın gerçekleşme ihtimali bulunmayacağına, tayin edilen cezaya ilişkindir. III....
İşgörme ediminin engellenmesi halinde ödenecek tazminatın hesabı TBK 408. maddesinde belirtilen şekilde yapılmalıdır. Somut olayda da TBK madde 408 maddesi kıyasen uygulanarak tazminat hesabı yapılmalıdır. Kooperatif ortağının kendisine iş verilmediği zaman aralığında başka bir işte çalışmadığına veya çalışamayacağını düşünmek hayatın olağan akışına aykırıdır. Bu nedenle mahkemece kooperatif ve taşıma konusunda uzman bilirkişilerden bir heyet oluşturulup dosya bu heyete tevdi edilerek TBK 408. maddesinde belirlenen şartlar ve özellikle "başka bir iş yaparak kazandığı veya kazanmaktan bilerek kaçındığı" yararlarda gözönüne alınarak yapılacak hesaplama ile oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
karşısındaki tarafın -somut olayda sözleşmeden dönme hakkını kullanan alıcının- da bir takım yükümlülükleri/külfetleri olacağı aksi halde kişi borcundan kurtulamayacağı, davalı borcundan kurtulmak için taşınırı ardiyeye tevdi etmek yerine, dosyadan anladığımız kadarıyla taşınırı depoya kaldırmış ve teknik incelemede tespit edildiği üzere taşınır tamamen kullanılamaz hale geldiği, her ne kadar alacaklı temerrüdü karşısında malı borçlu malı tevdi etmek zorundaysa da, malı almayan davacı da malı teslim almak için gerekli çabayı göstermek zorunda olduğu, TBK m. 50/11 uyarınca hâkimin olayların olağan akışına ve zarar görenin aldığı önlemleri dikkate alarak zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak takdir etmesinin mümkün olduğu, TBK. m. 52 uyarınca zarar gören zararın artmasında etkili olmuşsa hakim tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırılabileceği, bu sonuçla son takdir Sayın Mahkemede olmak üzere davacının taşınırın değerini değil teknik incelemede tespit edilen hurda değeri olan --...
karşısındaki tarafın -somut olayda sözleşmeden dönme hakkını kullanan alıcının- da bir takım yükümlülükleri/külfetleri olacağı aksi halde kişi borcundan kurtulamayacağı, davalı borcundan kurtulmak için taşınırı ardiyeye tevdi etmek yerine, dosyadan anladığımız kadarıyla taşınırı depoya kaldırmış ve teknik incelemede tespit edildiği üzere taşınır tamamen kullanılamaz hale geldiği, her ne kadar alacaklı temerrüdü karşısında malı borçlu malı tevdi etmek zorundaysa da, malı almayan davacı da malı teslim almak için gerekli çabayı göstermek zorunda olduğu, TBK m. 50/11 uyarınca hâkimin olayların olağan akışına ve zarar görenin aldığı önlemleri dikkate alarak zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak takdir etmesinin mümkün olduğu, TBK. m. 52 uyarınca zarar gören zararın artmasında etkili olmuşsa hakim tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırılabileceği, bu sonuçla son takdir Sayın Mahkemede olmak üzere davacının taşınırın değerini değil teknik incelemede tespit edilen hurda değeri olan --...
karşısındaki tarafın -somut olayda sözleşmeden dönme hakkını kullanan alıcının- da bir takım yükümlülükleri/külfetleri olacağı aksi halde kişi borcundan kurtulamayacağı, davalı borcundan kurtulmak için taşınırı ardiyeye tevdi etmek yerine, dosyadan anladığımız kadarıyla taşınırı depoya kaldırmış ve teknik incelemede tespit edildiği üzere taşınır tamamen kullanılamaz hale geldiği, her ne kadar alacaklı temerrüdü karşısında malı borçlu malı tevdi etmek zorundaysa da, malı almayan davacı da malı teslim almak için gerekli çabayı göstermek zorunda olduğu, TBK m. 50/11 uyarınca hâkimin olayların olağan akışına ve zarar görenin aldığı önlemleri dikkate alarak zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak takdir etmesinin mümkün olduğu, TBK. m. 52 uyarınca zarar gören zararın artmasında etkili olmuşsa hakim tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırılabileceği, bu sonuçla son takdir Sayın Mahkemede olmak üzere davacının taşınırın değerini değil teknik incelemede tespit edilen hurda değeri olan --...
Eser sözleşmesi; yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir (TBK m. 470; mülga BK m. 355). Eser sözleşmesinde yüklenici, üstlendiği edimleri iş sahibinin haklı menfaatlerini gözeterek sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır. Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğun belirlenmesinde benzer alandaki işleri yüklenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken mesleki ve teknik kurallara uygun davranış esas alınır. Yüklenici kararlaştırılan eseri aksine bir düzenleme yoksa kendisi veya kendi yönetimi altında başka bir kişiye yaptırabilir (TBK m. 473). Yüklenici, sözleşmede kararlaştırılan sürede işe başlamak ve bitirmek zorundadır. Yüklenici, eserdeki açık ve gizli ayıplardan dolayı iş sahibine karşı sorumludur (TBK m. 474). Sözleşmede kararlaştırılan niteliklerin veya dürüstlük kuralları gereğince bulunması gereken lüzumlu vasıfların eserde bulunmaması ayıp olarak nitelendirilir....