, şimdi ise karşı tara olan dükkan sahibi T1 2023 yılı için çok fahiş kira bedeli talep ettiğini oysa ki 2022 yılı için aylık 850,00 TL yıllık toplam 10.200 TL'nin tarafınca muntazam olarak yatırdığın bu güne kadar da aralarında hiç bir surette anlaşmazlık çıkmadığını, 2023 yılı için 01/01/2021 tarihli kira sözleşmesi üzerinden %10 ilave edilmek suretiyle 11.220,00 TL nin T1 adına yatırabilmesi için borçlar kanununun 107 maddesi gereğince tevdi mahalinin belirlenmesi gerektiğini belirterek karşı taraf T1 adına TMK 107 maddesi gereğince tevdi mahali belirlenmesini ve %10 artırılmak suretiyle 9.350,00 TL nin bir yıllık karşılığı bulunan 11.200,00 TL nin yatırılması hususunda karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesine başvurarak TBK m. 187/1’deki “Kime ait olduğu çekişmeli bulunan bir alacağın borçlusu, ifadan kaçınabilir ve alacağın konusunu hâkim tarafından belirlenen yere tevdi etmekle borçtan kurtulur.” hükmü uyarınca kendisine bir tevdi mahalli tayini talebinde bulunmuş, mahkeme de 22.03.2021 tarih ve ... D. İş – ...K. sayılı kararı ile “hak ediş bedelinin ... Şubesinde mahkeme adına açılacak vadeli hesaba ileride hak sahibine mahkeme kararıyla ödemek üzere nemalandırılmasına, bu hususta talep eden ...’ne yetki verilmesine” yönünde karar verildiğini, TBK m. 187/1’in açık ifadesi gereğince, alacaklının kim ait olduğu konusunda borçlunun kuşkuya düşmesi sonucunda hâkim tarafından belirlenecek yere tevdi talep edip borçtan kurtulduğuna göre, bu hüküm gereğince alacağın tevdi edilmesi ardından müvekkil tarafından ...’a karşı açılan ve halen Ankara ... Asliye Ticaret Mahkemesinde ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme HÜKÜMLER : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: I-Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesi neticesinde; Suça sürüklenen çocuğun aşamalarda değişmeyen inkara yönelik savunmaları ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında, yüklenen suçu işlediğine ilişkin suç mahallinin olduğu sokakta yürüdüğünü gösterir kamera görüntüleri dışında her türlü şüpheden uzak kesin, inandırıcı ve yeterli bir delil elde edilemediği gözetilmeden beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verildiği, bu suça ilişkin kararın kesin nitelikte olduğu ve bu hukuka aykırılığın ancak kanun yararına bozma yoluyla giderilmesinin mümkün bulunduğu belirlenmekle yapılan incelemede: Doğrudan hükmolunan adli para cezasının miktar ve türüne göre; 14/04/2011 tarihli Resmi Gazete'de...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı şirkete kasko sigortalı aracın üzerinde yüklü hafriyatı boşaltırken damper liftinin ön tarafa doğru yamulması sonucu şoför mahallinin üzerine düştüğünü ve hasar oluştuğunu, davalının ihbara rağmen sigorta tazminatı ödemediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 38.000,00 TL. nın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, hasarın poliçede belirtilen rizikolardan birisi ile oluşmadığını, kazanın ani ve harici bir etki ile olmadığını, hasarın teminat kapsamı dışında kaldığını ve davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Dinlenen tanık beyanları ile dosyadaki diğer bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde; bölge trafik denetleme amirliğinde polis memuru olarak görev yapan davacının, davalının karıştığı bildirilen trafik kazası ile ilgili olarak gerekli işlemleri yapmak üzere olay yerine gittiği, sonradan kaza mahallinin başka bir birimin mıntıkasına dahil olduğunun anlaşılması üzerine işlemlerin uzamasına tepki gösteren davalı ile davacı arasında tartışma çıktığı ve davalının bu tartışma sırasında davacıya hitaben ''geri zekalı'' dediği anlaşılmaktadır. Şu durumda davalının davacıya yönelik olarak ''geri zekalı'' şeklinde hakarette bulunduğu kabul edilerek BK'nun 49. maddesi gereğince davacı yararına uygun bir manevi tazminat takdiri gerekirken, mahkemece yazılı gerekçe ile istemin reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....
Sanığın anız yaktığı iddia edilen yerde orman ve fen bilirkişileri ile keşfin yapıldığı ve bilirkişi raporlarına göre de, suç mahallinin ormana olan mesafesinin 4100 metre olduğu, yakılan örtünün ise sulama kanalı etrafında bulunan diken türü bitki örtüsü olduğu, suç mahallinin 6831 sayılı Kanun'un 32. maddesi kapsamına giren yer olduğunun tespit edilmesi karşısında mahkemenin takdir ve uygulamasında bir isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamenin 1 numaralı bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir....
Bu halde 6098 sayılı TBK 106. maddesi gereğince alacaklı temerrüdü gerçekleşmiştir. Ancak alacaklı temerrüdü gerçekleşmekle birlikte, 31.03.2015 tarihine kadar borç ifa edilmiş değildir. Alacaklının temerrüdü nedeniyle borçlunun, 31.03.2015 tarihine kadar TBK 107. maddesi gereğince 9 adet çeki hakimin belirleyeceği tevdi yerine teslim ederek borcundan kurtulması mümkün iken, davalı borçlu gerek 31.03.2015 tarihine kadar gerekse 05.04.2015 tarihine kadar çekleri tevdi mahalline teslim etmediğinden 05.04.2015 takip tarihi itibariyle borç ifa sorumluluğu devam etmektedir. Davacı, borcun ödenmemesi ve çeklerin tevdi yerine teslim edilmemesi üzerine protokolün 5. maddesi gereğince haklı olarak icra takibine geçmiş olup, takibe itiraz eden borçlu takip sırasında da çekleri tevdi yerine teslim etmemiştir. Borçlu-davalının icra takibine itirazı üzerine 18.05.2015 tarihinde eldeki itirazın iptali davası açılmış, yargılama sırasında 11.03.2016 tarihinde ana para borcu ödenmiştir....
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yersiz ve doğru olmayan gerekçelerle alt sınırdan uzaklaşıldığına, kaza mahallinin yaya ve taşıtlara kapalı olduğuna, şirket araçlarının çalışma sahası olduğuna ve yaya alt geçidi olduğuna ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 19.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : 2863 Sayılı Kanuna Muhalefet Hüküm : Beraat 2863 sayılı Kanuna muhalefet suçundan sanıklar ... ve ...’nın beraatlerine ilişkin hüküm Mahalli Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılama sonunda sanıklar ... ve ...’nın üzerlerine atılı suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan Mahalli Cumhuriyet Savcısının sanıkların suça ilişkin icra hareketlerine başladıkları, ancak eylemlerinin teşebbüs aşamasında kaldığı hususları gösterilerek mahkumiyetlerine karar verilmesi gerektiğine ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının olay mahallinin tescilli yerlerden olmaması ve çukurların eskiden kazılmış olması nedeniyle reddiyle beraat hükmünün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 06/04/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Tanığın telefon ihbarı ve genel eşgal tarifi üzerine polis ekiplerince olay mahallinin 400 metre kadar uzağında, yanlarında suça konu eşyalar olmaksızın yakalandığı anlaşılan suça sürüklenen çocuğun, usulünce teşhis yaptırılmadan ve diğer sanıkla ilgili yapılan yargılama dosyası istenip incelenerek dosya sureti bu dosya içerisine alınarak deliller birlikte değerlendirilmeden, eksik kovuşturma ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedeni bu itibarla yerinden görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 19.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....