Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Talep, tevdi mahalli tayinine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Çekişmesiz Yargı - Çekişmesiz yargı işleri başlıklı 382/1. maddesi "Çekişmesiz yargı, hukukun, mahkemelerce, aşağıdaki üç ölçütten birine veya birkaçına göre bu yargıya giren işlere uygulanmasıdır: a) İlgililer arasında uyuşmazlık olmayan hâller. b) İlgililerin, ileri sürülebileceği herhangi bir hakkının bulunmadığı hâller. c) Hâkimin resen harekete geçtiği hâller." hükmünü, 382/2.d.3 maddesi "Aşağıdaki işler çekişmesiz yargı işlerinden sayılır: d) Borçlar hukukundaki çekişmesiz yargı işleri: 3) Tevdi mahalli belirlenmesi veya tevdi edilemeyecek eşyanın satılması." hükmünü, Görevli mahkeme başlıklı 383/1. maddesi "Çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesidir." hükmünü içermektedir....

    Son olarak da, zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise TBK 52. maddesine göre, tazminatı indirebilecek veya tamamen kaldırabilecektir(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 14/03/2012 tarih 2011/4-824 E., 2012/134 K.; Yine HGK 16/03/2016 Tarih 2014/1018 E., 2016/326 K.). Yani, TBK 51 ve 52. maddelere göre nihai tazminatı belirlemedeki indirimler; 1-Trafik kazasının oluşumunda zarar görenin kusuru varsa (birlikte kusur) bu oranda indirim yapılması, 2-Hatır taşıması varsa TBK 51 ve KTK 87. maddeleri uyarınca indirim yapılması, 3-Zarar görenin olayın oluşumunda etkili olmamakla beraber zararın oluşumunda veya artmasında kusuru varsa(müterafik kusur) kalan tazminattan bu sebeple indirim yapılması biçiminde olmalıdır. Borçlar kanunu hükümlerine göre tazminatın saptanması için öncelikle zararın belirlenmesi gerekir....

      Hem ilk derece, hem de istinaf mahkemesince, dava TBK.'nın 66.maddesi kapsamında adam çalıştıranın sorumluluğundan kaynaklanan uyuşmazlık olarak nitelendirilip, buna göre uygulama yapılmıştır. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesinindir. Ne var ki, dosyanın görevsizlik kararı üzerine Dairemize gönderildiği anlaşıldığından görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu’na gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu’na GÖNDERİLMESİNE, 09/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Uyuşmazlık ölünceye kadar bakma ve gözetme sözleşmesine bağlanarak yapılan temliki tasarruflar hakkında "sözleşmeye aykırılık" iddiasıyla (TBK m. 611 vd.) açılan tapu iptal tescil istemine ilişkindir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan iş bölümü uyarınca Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nindir. Her ne kadar, Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu’nun 7.6.2016 tarih, 2016/30310 Esas, 2016/26113 Karar sayılı ilamı ile dosya Dairemize gönderilmiş ise de, maddi hatanın giderilerek görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 15/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Taraflar arasındaki uyuşmazlık TBK 19. md. gereği muvazaa iddiasından kaynaklandığından dosyanın temyiz incelemesini yapmak görevi Yargıtay Yüksek 17. Hukuk Dairesi'ne aittir. 23.07.2016 tarih ve 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, dairelerce görevsizlik kararı verildiğinde, ikinci dairece başka bir daireye gönderme kararı verilmeden dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Dairenin belirlenmesi için Yargıtay Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz incelemesi ile görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 18/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Ancak; 1- Sanık hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kamu davası açıldığı ve hükmün gerekçesinde de sanığın atılı hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarını işlediği kabul edildiği halde, hüküm fıkrasında çelişki yaratılacak şekilde hırsızlık suçundan dolayı sanığın iki kez cezalandırılmasına karar verilerek hükmün karıştırılması suretiyle yazılı şekilde hükümler kurulması, 2- Kabule göre de; a) Müşteki ...’ın, olay günü kullanması için emaneten tanık ...’a verdiği ve onun da çalıştığı otelin personel lojmanları önündeki kulübeye park ettiği motosikletin çalınması şeklinde gerçekleşen olayda; dosya içerisinde yer alan olay yeri krokisinden olay mahallinin konut eklentisi yahut açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalan iş yeri eklentisi niteliğinde bir yer olup olmadığının anlaşılamaması karşısında, keşif yapılmak suretiyle olay mahallinin eklenti niteliğinde olup olmadığının ve eklenti niteliğindeyse konut...

              Mahkemece, bilikişilerden, alkolün münhasıran kazaya etken olup olmadığının belirlenmesi istenilmiş, Yargıtay yerleşik uygulamalarına uygun olarak araalrında nöroloji ve trafik alanında uzman bilirkişilerin yer aldığı heyetten rapor alınmıştır. Bilirkişi raporuna göre kaza münhasıran sigortalı araç sürücüsünün alkolün etkisi ile sol şeritteki araca dikkat etmeden kavşakta sola dönmeye çalışması sırasında meydana geldiği kazada başka bir etken olmadığı, ancak diğer aracın hızlı olmasının aracın hasarının artmasına neden olduğu belirtilmiştir. Rapor içeriğindeki çelişki nedeni ile ek rapor alınmış, ek rapor aynı içerikte düzenlenmiştir. Ne var ki, kaza mahallinin kavşak olduğu ve diğer aracın hızlı olduğu belirlenmiştir. Bu hali ile rapor kendi içerisinde çelişkili olup hüküm vermeye yeterli değildir....

                ın bilgi ve görüleri alınarak, tanıkların sanıklarla yüzleştirilmek suretiyle hangi abonelikte kimin, ne kadar menfaat temin ettiğinin kesin olarak belirlenmesi ve sanıkların para tahsil yetkisi olmamasına göre de, eylemin dolandırıcılık niteliğinde olup olmadığı da tartışılmak suretiyle, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanıkların hukuki durumun tayin ve takdirinin gerektiğinin gözetilmeden, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Mahkemece, tevdi mahalli tayinine ilişkin şartlar oluşmadığından talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 382/d maddesinde, tevdi mahalli belirlenmesi talebi çekişmesiz yargı işleri arasında sayılmış, 387. maddesinde ise çekişmesiz yargı işlerine yönelik "iki hafta içinde istinaf yoluna başvurulabileceği" belirtilmiş olup istinaf mahkemeleri henüz faaliyete geçmemiştir. Aynı Kanunun geçici 3. maddesinde "Bölge adliye mahkemelerinin, 26/09/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı ilk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2. maddesi uyarınca Resmi Gazete'de ilan edilerek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur." düzenlemesi getirilmiştir....

                    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, tevdi mahali tayini kararının kaldırılması istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Mahkemece evrak üzerinde yapılan yargılama sonucunda, tevdi mahalli tayini talebinin kabulüne ve bu karara karşı yapılan itiraz üzerine ise duruşma açılarak tevdi mahalli tayinine ilişkin kararın kaldırılmasına karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 382/2-d-3 maddesine göre; tevdi mahalli belirlenmesi çekişmesiz yargı işleri arasında sayılmış, 387. maddede ise "iki hafta içinde istinaf yoluna başvurulabileceği" belirtilmiştir. HMK'nun 362/1-ç maddesinde de, Bölge Adliye Mahkemeleri'nin çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararların temyiz edilemeyeceği açıklanmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu