Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : Tespit (İşe İade İstemli) KARAR : Yerel mahkemece verilen karar sonrasında istinaf başvurusu üzerine dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Davacının iş akdinin feshi üzerine Çorlu İş mahkemesinin 2017/400 E sayılı ve 2018/78 Karar sayılı dosyasında feshin geçersizliği ve işe iade istemine dair davada, iş sözleşmesinin geçersiz feshin ve işe iade kararı verildiği kararın kesinleştiğini, davacının 17.06.2019 tarihinde işe daveti üzerine işe başladığını, davacının 2019 yılı Haziran ayı alacağı ücretin 5600 TL brüt ücret alması gerektiğini, davalı işverenlikte yemek ve servis imkanı bulunduğunu, davacının iş akdinin davalı yanca davacının raporlu olduğu süreçte yasal sürelere uyulmaksızın hukuka aykırı şekilde 22- 23- 24/07/2019 tarihlerinde davacının devamsızlık yaptığı gerekçesi ile 05/08/2019 tarihinde feshedildiğini, davacının 05/08/2019- 07/11/2019 tarihleri arasında raporlu olduğunu, davacının iş akdinin devam ettiğini...

Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda mahkemece, işe iade davasına ilişkin dosya getirtilerek ve özellikle taraflardan işe iade kararı sonrasında davacının yasal süre içerisinde işe başlatılması için müracaatta bulunup bulunmadığı, davalının işçiyi işe davet edip etmediği, etmiş ise davacının işe başlayıp başlamadığı veya sonrasında işverence işe başlatılıp başlatılmadığı, işe iade kararının yasal sonuçlarına ilişkin dava veya icra takibi olup olmadığı hususları sorulup araştırılarak, bu süreçte ilk feshin geçerli hale gelip gelmediği saptanmalı, şayet ilk feshin (işe iade davasında geçersizliğine hükmedilen) geçerli olmadığı tespit edilir (davalı işveren tarafından işe davet edilmemesi ya da işe başlatılmaması halinde) ise yıllık izin ücreti talebinin erken açılan dava nedeniyle usulden reddine karar verilmelidir....

    İLK DERECE MAHKEME KARARI Mahkemenin 28.01.2022 tarihli ve 2020/254 Esas, 2022/23 Karar sayılı kararı ile; davacı tarafından yasal süresi içinde işe iade başvurusunda bulunulmasına rağmen işe başlatılmadığı, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, kesinleşen Mahkeme kararı ile tespit edilen işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücret alacağının ödenmesi gerektiği kanaati ile hesaplamada dikkate alınacak ücretin, işe başlatılmadığı tarihteki son ücret olduğu, kıdem tazminatı tavanının da aynı tarihe göre belirlenmesi gerektiği, bu bağlamda işe iade davasında kararın kesinleşmesine kadar geçecek olan en çok 4 aya kadar süre hizmet süresine eklenerek kıdem ve ihbar tazminatı yönünden çalışılmış gibi değerlendirilmesi ile davacının, davalının uhdesindeki fiili hizmet süresinin 4 aylık boşta geçen sürenin eklenmesiyle hizmet süresinin 8 yıl, 3 ay olduğu, bilirkişi raporunda, kesinleşen kararda belirtilen ücret tutarları esas alınarak yapılan hesaplamanın dosya kapsamına...

      Maddesi uyarınca açılan işe iade istemli tespit davası neticesinde Turhal 1....

      İşçinin işe iade yönündeki başvurusu ciddi ve samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşverenin de işçinin işe başlama isteğinin kabul edildiğini (1) ay içinde işçiye bildirmesi gerekir. İşverenin işe davete dair beyanının da ciddî olması gerekir. İşverenin işe başlatma amacı olmadığı halde işe başlatmama tazminatı ödememek için yapmış olduğu çağrı, gerçek bir işe başlatma daveti olarak değerlendirilemez. İşçinin işe iade sonrasında başvurusuna rağmen işe başlatılmaması halinde, işe başlatılmayacağının sözlü ya da eylemli olarak açıklandığı tarihte veya bir aylık başlatma süresinin sonunda iş sözleşmesi işverence feshedilmiş sayılır. Somut olayda, taraflar arasındaki iş akdi 08/07/2016 tarihinde işveren tarafından feshedilmiştir. Davacı işçinin Kocaeli 3....

      İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı Yasanın 21'inci maddesinin beşinci fıkrasına göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz. Ancak, geçerli sayılan feshe bağlı olarak işçiye ihbar ve koşulları oluşmuşsa kıdem tazminatı ödenmelidir (Yargıtay 9.HD. 14.10.2008 gün 2008/29383 E, 2008/27243 K.)....

      Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde, davacının iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak iki defa feshedildiğini ve davacının işe iade davası açtığını, işe iade davalarının kabul edilerek Yargıtay tarafından onandığını, davacının işe iade kararının kesinleşmesi ile işe başlatıldığını, işçinin işçilik alacaklarının talep etmesinden vazgeçmesi için baskı uygulandığını, baskıya rağmen işçilik alacaklarından vazgeçmeyen davacının işten çıkarıldığını, davacının yeniden işe iade davası açtığını ve davacının işe iadesine karar verilerek Yargıtay'da onaylandığını, davacının yine 30.03.2015 tarihinde işe başlatıldığını, ikinci kez işe aldığı davacıya davalının mobbing uyguladığını, bir ay boyunca hiçbir iş ve yetki vermeyerek boş bir odada bekletildiğini, davacının ihtarname aracılığıyla işe başlatılmaması ve mahkeme kararları gereği alacaklarının ödenmesi için ihtar çektiğini iddia etmiştir....

      Aynı maddenin 1 fıkrasına göre de işveren işe iade için başvuran işçiyi 1 ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde en az 4, en çok 8 aylık ücret tutarında belirlenen iş güvencesi tazminatı ile boşta geçen süreye ait en çok 4 aya kadar ücret ve diğer hakları ödenmelidir. İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. Başka bir anlatımla, işçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı İş Kanununun 21/5. maddesine göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur....

        İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. İşe iade yönündeki başvurunun on iş günü içinde işverene bildirmesi gerekmekle birlikte tebligatın postada gecikmesinden işçinin sorumlu olması düşünülemez. İşverenin de işçinin işe başlama isteğinin kabul edildiğini bir ay içinde işçiye bildirmesi gerekmekle birlikte, tebligat sorunları sebebiyle bildirimin süresi içinde yapılamaması halinde bundan işveren sorumlu tutulamaz. İşverence kanuni süre içinde gönderilmiş olsa da, işçinin bir aylık işe başlatma süresi aşıldıktan sonra eline geçen bildirim üzerine makul bir süre içinde işe başlaması gerekir....

        Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ''Kendileri tarafından iş akdinin feshinin geçersiz olduğundan bahisle işe iade istemli olarak dava şartı arabuluculuğa başvurulduğunu ve altişveren T3 İle asıl işveren İstanbul Büyükşehir Belediyesinin taraf olarak gösterildiğini, Bakırköy Arabuluculuk Bürosunun 2022/36380 arabuluculuk dosyası kapsamında taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını ve "işe iade" istemli olarak alt işverene karşı Bakırköy 13....

        UYAP Entegrasyonu