WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti: Bölge Adliye Mahkemesince, feshin haklı ve geçerli nedene dayanmadığı İlk Derece Mahkemesinin işe iade kararının yerinde olduğu ancak Mahkemece işe iade davasının netice olarak bir tespit davası olduğu gözardı edilerek, işe başlatmama tazminatı ve en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan alınıp davacıya ödenmesi yönünde tahsil hükmü kurulmasının hatalı olduğu gerekçesiyle, İlk Derece Mahkemesinin kararının ortadan kaldırılmasına, davacının işe iadesine ve yasal haklarının tespit hükmü şeklinde belirlenmesine karar verilmiştir. Temyiz Başvurusu: Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Gerekçe: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 20. maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri süren işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekir....

    Feshin geçersizliği ve işe iade kararı sonrası, işçinin işe başlatılması için başvurusu ile işverenin işe davetinin de dürüstlük kuralı kapsamında samimiyet noktasında sorgulanması ve işverenin sözleşme ile kararlaştırılan nakil veya başka yerde görevlendirme yetkisini saklı tutan kuralın da objektif iyiniyet kuralı kapsamında değerlendirilmesi gerekir. İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı Yasanın 21 inci maddesinin beşinci fıkrasına göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur....

      Dava şartı olarak arabuluculuk ile ilgili 3. maddenin on beşinci fıkrasında ise, asıl işveren alt işveren ilişkisinin varlığı halinde işe iade talebi ile ilgili özel bir düzenlemeye yer verilmiştir. Bu hükme göre, “Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin varlığı hâlinde işe iade talebiyle arabulucuya başvurulduğunda, anlaşmanın gerçekleşebilmesi için işverenlerin arabuluculuk görüşmelerine birlikte katılmaları ve iradelerinin birbirine uygun olması aranır.” hükmü yer almaktadır. Yargıtay 9....

      Dava şartı husunun, ihtilafın esasının halinden önce ve öncelikle resen dikkate alınması gereken şart olmakla; davacı vekili tarafından arabuluculuk görüşmelerinde tutanağa geçen beyanlarında açıkça işe iade talebinin görüşme kapsamından çıkartıldığı, son tutanağa işe iade hususunun yazılmasının sonucu değiştirmeyeceği, davacı vekilinin ilk oturumda açıkça ileri sürdüğü talebi sonucu işe iade konusunun arabuluculuk aşamasında görüşülüp müzakere edilmediği, arabuluculuk tutanakları incelendiğinde bu durumun sehven yapılan maddi bir hata olmadığı; zira davacı vekili tarafından işe iadenin müzakere kapsamından çıkartılmasına dair açık ve ayrıntılı beyanda bulunulduğu, Davacı vekilinin arabuluculuk huzurunda vermiş olduğu beyanın hiç bir tereddüt ya da duraksamaya mahal vermeyecek şekilde açık olduğu, her ne kadar son tutanakta sanki işe iade ve işe iade sonrası boşta geçen süre ücreti ve işe alınmama tazminatı konusunda müzakere edilmiş şekilde yazılmış ise de son tutanak incelendiğinde tarafların...

      C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının işe başlatılmaması nedeniyle işe iade kararında mevcut, işe başlatmama tazminatı ve 4 aylık boşta geçen süre ücretinden davalı işverenin sorumlu olduğu, hükmü esas alınan bilirkişi raporunda tespit edilen, işe başlatamama tazminatı ve boşta geçen süre ücretinin bilirkişi tarafından hesaplanan tutardan fazla olmadığı, icra yoluyla talep edilen tazminat ve ücret alacağının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, alacakların varlığının tespitinin yargılamayı gerektirdiği ve likit olmadığından icra inkar tazminatının reddine karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir....

        iken davacı yanın işe iade davası ile birlikte iş akdinin feshine bağlı olan alacak kalemlerinden ''yıllık izin ücreti'' talebinde bulunması huzurdaki işe iade davasında samimi olmadığını ispatladığını , bu sebeple huzurdaki salt menfaat temini amacıyla açılan işe iade davasının reddinin gerektiğini , İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olması gerektiğini , İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemeyeceğini , Nitekim işe iade talebi ile birlikte iş akdinin feshine bağlı bir alacak talebinde bulunulması işe iade talebinin samimi olmadığını, işe iade davasının ekonomik sonuçlarından yararlanmanın amaçlandığını açıkça ortaya koyduğunu , bu sebeple davacının haksız ve samimi olmayan işe iade talepli davasının tüm talepleri ile tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        Ve 2017/41 Karar sayılı dosyası ile işe iade davası açmış, yapılan yargılama sonucunda davacı işçinin işe iadesine karar verilmiş bu karar Yargıtay incelemesi sonucu kesinleşmiştir. İşe iade kararının kesinleşmesi akabinde davcı işçi, vekili vasıtasıyla ve Samsun 6. Noterliği aracılığıyla keşide etmiş olduğu 228 yevmiye numaralı ve 03.01.2019 tarihli ihtarname ile işe iade edilmesini talep etmiştir. Ancak dava dilekçesindeki taleplerinin aksine; davacı yan, müvekkil işverene yapılan işe iade talebi üzerine işe başlatılmak üzere davet edilmiş ancak işe başlamamıştır. kendisine ve vekiline işe başlaması için yapılan davete icabet etmeyerek işbaşı yapmamış olan davacı işçi işe iade davasının lehine olan sonuçlarından yararlanamayacaktır. bu nedenle davacı işçinin boşta geçen süre ve işe başlatmama tazminatı alacağı bulunmamaktadır. Davacı işçi vekili vasıtasıyla ve Samsun 6....

        III.İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, işe iade davası devam ederken davacının 25/07/2019 tarihinde işe başladığı, davalının işçiyi işe başlatması ile birlikte mahkemeleri dosyasına konu işe iade ve işe başlatmama tazminat talepleri konusuz hale geldiği, buna karşın 4857 sayılı İş Kanununun 21.maddesinin 3.ve 5.fıkralarına göre boşta geçen süre ücret talebinin feshin geçersizliğine ilişkin karar verilmesi ve işe başlatılmak için işverene süresinde başvurulması şartına bağlı olması nedeniyle boşta geçen süre ücreti için bu şartların yargılama sırasında davacının işe başlatılmasıyla önceden gerçekleştiği kabul edilerek davacının işe iade ve işe başlatmama tazminat talepleri konusuz kalsa da çalıştırılmadığı 01/04/2018 tarihi ile işe başladığı 25/07/2019 tarihi arasındaki ücret ve diğer haklarının hüküm altına alınması gerektiği gerekçeleriyle; davalı işverence yapılan feshin geçersizliğinin TESPİTİNE, davalı işverence dava açıldıktan sonra davacının tekrar işe başlatılması nedeniyle...

        İş Mahkemesinin 2009/336 esas sayılı dosyasında davacı tarafından davalı işveren aleyhine işe iade istemi ile dava açıldığı, mahkemece feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine dair verilen kararın süresinde taraflarca temyiz edilmediğinden kesinleştiği görülmektedir. Sözkonusu kesinleşen işe iade kararı üzerine davacının 4857 sayılı Kanun’un 21. maddesindeki prosedürü işletip işletmediği anlaşılamamaktadır. Buna göre mahkemece davacı tarafından açılan işe iade davasında kesinleşen işe iade kararından sonra davacının işverene işe başlatılması için süresinde başvuruda bulunup bulumadığı ve işverenin davacıyı işe davet edip etmediği yönleri araştırılmalı, davanın açıldığı tarih itibariyle iş sözleşmesinin feshi kesinleşmemiş ise davanın usulden reddine aksi halde şimdiki gibi karar verilmelidir. Kabule göre de hüküm altına alınan kıdem tazminatına feshin kesinleştiği tarih belirtilmeden faize hükmedilmesi de hatalı olmuştur....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR VE GEREKÇESİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; davanın KABULÜ ile, davalı işverence yapılan feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının davalı işyerindeki İŞE İADESİNE, davacının kararın kesinleşmesi sonrası yasal sürede işe iade için başvurmasına rağmen işverence işe başlatılmaması halinde, davacının kıdemi ve fesih sebebi göz önünde bulundurularak, davacıya çıplak brüt ücreti üzerinden hesaplanan 4 ay karşılığı BRÜT 26.748,44 TL işe başlatmama tazminatının davalıdan tahsili ile ödenmesi gerektiğinin Tespitine, davacının yasal sürede işe iade için işverene başvurması halinde, davacının hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar geçecek 4 aylık boşta geçen süre için giydirilmiş brüt ücreti üzerinden hesap edilen BRÜT 28.074,44 TL alacağın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi gerektiğinin Tespitine, davacının süresinde işe başlatılması durumunda varsa bu alacaktan peşin ödenen kıdem ve ihbar tazminatının mahsubuna karar verilmiştir...

          UYAP Entegrasyonu