Davalı Kızıltepe Belediyesi cevap dilekçesinde özetle; açılan davada mahkemenin görevli olmadığını, işten çıkarılan işçiler 2577 sayılı Kanunun 2’inci maddesinde tanımı yapılan iptal davasına konu edilebilecek nitelikte birer idari işlem niteliği taşıdığından bu idari işlemden dolayı hakları ihlal edildiği iddiası ile ancak İdare Mahkemesinde dava açılacağından huzurda açılan davanın Görevsizlik nedeniyle reddi gerektiğini, davanın husumeten reddi gerektiğini, feshin geçersizliği ve işe iade davasının alt ve asıl işveren ilişkisinde, her iki işverene birlikte açılması halinde, davacı işçi alt işveren işçisi olup, feshin geçersizliği ve işe iade yükümlülüğü alt işverenin olduğunu, asıl işverenin iş ilişkisinde sözleşmenin tarafı sıfatı bulunmadığından, asıl işverenin işe iade yönünde bir yükümlülüğünden söz edilemeyeceğini, işe iade davası açılması için Arabulucuya başvurma süresi ile arabulucuk son tutanağının düzenlenmesinden itibaren kanunen geçirilmemesi gereken süreler içinde dava...
Buna göre 01/01/2018 tarihinde yürürlüğe giren söz konusu düzenleme ile işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücreti alacaklarının hesabı kanunla özel olarak belirlenmiş olmakla bu tarih sonrası açılıp kesinleşen işe iade davalarında belirlenen işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretinin işe iadeye bağlı açılacak alacak davalarında hükme esas alınması gerekmektedir. Dosya içeriğine göre, davacı işçinin kesinleşen işe iade davasının kabulü sonrasında işverene yaptığı müracaat sonucu mahkeme kararı ile tespit edilen boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatının 18/10/2019 tarihinde işveren tarafından davacının banka hesabına ödendiği anlaşılmıştır. Bu durumda işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretine ilişkin taleplerin reddi isabetlidir....
İstinaf Sebepleri Davacı vekili; davacının davalı Şirketten haksız ve hukuka aykırı biçimde kendisine iftira atılarak çıkartıldığını, sigorta siciline de taciz kodunun işlenildiğini, işe iade davası ile birlikte açılan davada işten çıkış kodunun düzeltilmesinin talep edildiğini, bu talebin işe iade davasından tefrik edildiğini, davacının işten çıkış kodunun değiştirilmesini talep etmekte her türlü hukuki yararının mevcut olduğunu, kariyerinin devamı açısından bu hususun mühim olduğunu, davalı lehine vekâlet ücreti takdir edilmesinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tarafça açılan işe iade davasında feshin değerlendirileceği, davacının sigorta çıkış kodunun düzeltilmesine yönelik dava yönünden güncel hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V....
Feshin geçersizliği ve işe iade kararı sonrası, işçinin işe başlatılması için başvurusu ile işverenin işe davetinin de dürüstlük kuralı kapsamında samimiyet noktasında sorgulanması ve işverenin sözleşme ile kararlaştırılan nakil veya başka yerde görevlendirme yetkisini saklı tutan kuralın da objektif iyi niyet kuralı kapsamında değerlendirilmesi gerekir. İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yaralanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih 4857 sayılı Yasa'nın 21. maddesinin beşinci fıkrasına göre geçerli bir fesih sonucunu doğurur....
Somut uyuşmazlıkta; davacı işçinin davalı Belediye ile dava dışı Doğa Organizasyon Şirketine karşı açtığı feshin geçersizliği ve işe iade davasında davalı Belediye yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verildiği, davalı Belediyenin işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret alacaklarından sorumlu tutulmadığı ve kararın bu şekilde kesinleştiği anlaşılmaktadır. O halde, davalı Belediyenin işe iade kararının mali sonuçlarından sorumluluğu bulunmamaktadır. Kaldı ki, davacı kesinleşen işe iade kararı sonrasında işe iade yükümlülüğü bulunan dava dışı Doğa Organizasyon Şirketine usulüne uygun olarak işe iade başvurusunda bulunmadığından işverence yapılan fesih geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Buna göre, davacının işe iade kararının mali sonuçlarına hak kazanması da mümkün değildir. Mahkemece, davalı Belediyenin işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret alacaklarından sorumluluğuna hükmedilmesi hatalıdır....
Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: YARGITAY KARARI A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı, davalıya ait işyerinde elektrik kesme açma görevlisi olarak çalışırken iş sözleşmesinin işverence haksız şekilde fesh edilmesi üzerine açtığı işe iade davasının lehine sonuçlandığını, davalı ile alt işverenler arasındaki muvazaanın tespit edilip davalının işçisi olduğunun kabul edildiğini, işe iade kararı üzerine başvurusuna rağmen işverence işe başlatılmayıp bir kısım ödeme yapıldığını ancak haklarının tam olarak karşılanmadığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile boşta geçen süre ücreti ile işe başlatmama tazminatının tahsilini, isterken birleşen davasında ise yıllık izin ücreti alacağının tahsilini istemiştir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 06/12/2018 NUMARASI : 2015/509 2018/733 DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gelmiş olmakla dosya incelendi, yapılan müzakere sonunda gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı işyerinde çalışırken iş akdinin haksız ve geçersiz feshedildiğini işe iade kararının kesinleşmesi üzerine işe başlamak için başvuru yapıldığını, ancak işe başlatılmadığını belirterek kıdem, ihbar ve işe başlatmama tazminatı talep etmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İŞE İADE İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı....
Feshin geçersizliği ve işe iade kararı sonrası, işçinin işe başlatılması için başvurusu ile işverenin işe davetinin de dürüstlük kuralı kapsamında samimiyet noktasında sorgulanması gerekir. İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı Yasanın 21 inci maddesinin beşinci fıkrasına göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz....
DAVA KONUSU : Tespit (İşe İade İstemli) KARAR : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile 01.08.2019 başlangıç 02.04.2020 bitiş tarihli belirli süreli iş sözleşmesi imzalandığını, davalı şirketin Türkiye'de başka bir şehirde üstlendiği farklı bir projenin olmadığını, davalı şirket aleyhine işe iade ile ilgili olarak açılan davalarda Ankara 28. İş Mahkemesi'nin yaptığı yargılama sonucunda işçiler ile imzalanan iş sözleşmelerinin yapılacak işin muhtevası gereği belirli süreli iş sözleşmesi olduğunun tespit edildiğini, bu nedenle işe iade taleplerinin reddedildiğini ve Ankara 28. İş Mahkemesi'nin 2019 /89 E. 2019/330 K. Sayılı emsal kararının kesinleştiğini, davacının çalışmış olduğu pozisyon için iş ilanı verilmediğini ve yeni bir işe alım yapılmadığını, belirli süreli iş akdinin süre sonu sebebiyle sona erdiğini ve bu durumun davacı tarafa 02.04.2020 tarihli yazı ile bildirildiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....