İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR VE GEREKÇESİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; davanın KABULÜNE, davacının iş akdinin feshinin geçersizliği ile İşe İadesine, davacının kararın kesinleşmesi sonrası yasal sürede işe iade için başvurmasına rağmen işverence işe başlatılmaması halinde kıdemi ve fesih sebebi göz önünde bulundurularak davacıya çıplak brüt ücreti üzerinden hesaplanan 4 ay karşılığı BRÜT 8.118,00 TL işe başlatmama tazminatının ödenmesi gerektiğinin Tespitine, yasal kesintilerin infaz aşamasında değerlendirilmesine, davacının yasal sürede işe iade için işverene başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar geçecek 4 aylık boşta geçen süre için giydirilmiş brüt ücreti üzerinden hesap edilen BRÜT 8.738,00 TL alacağın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi gerektiğinin Tespitine, yasal kesintilerin infaz aşamasında değerlendirilmesine, davacının işe başlatılması halinde kendisine ödenen ihbar ve kıdem tazminatlarının kendisine ödenecek...
Davalı vekili ise; kesinleşmiş işe iade hükmü gereği söz konusu ilamda tespit edilen tutarların işveren tarafından ödendiğini, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 21. maddesinde değişiklik yapan 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 12. maddesinin gerekçesine de atıf yapmak suretiyle dava tarihi itibariyle tespit edilen ücretler üzerinden yine mahkeme ilamı ile tespit edilen tazminat ve alacakların ödendiğini, bu nedenle davacının fark alacak talep edemeyeceğini savunmaktadır. ........
Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda mahkemece, işe iade davasına ilişkin dosya getirtilerek ve özellikle taraflardan işe iade kararı sonrasında davacının yasal süre içerisinde işe başlatılması için müracaatta bulunup bulunmadığı, davalının işçiyi işe davet edip etmediği, etmiş ise davacının işe başlayıp başlamadığı veya sonrasında işverence işe başlatılıp başlatılmadığı, işe iade kararının yasal sonuçlarına ilişkin dava veya icra takibi olup olmadığı hususları sorulup araştırılarak, bu süreçte ilk feshin geçerli hale gelip gelmediği saptanmalı, şayet ilk feshin (işe iade davasında geçersizliğine hükmedilen) geçerli olmadığı tespit edilir (davalı işveren tarafından işe davet edilmemesi ya da işe başlatılmaması halinde) ise yıllık izin ücreti talebinin erken açılan dava nedeniyle usulden reddine karar verilmelidir....
Davalı vekili, davacının kazanmış olduğu işe iade davasının kesinleşmesi üzerine işe başlama talebini işveren müvekkiline bildirdiğini ancak zamanında işe başlatılmadığını ileri sürdüğünü, davacının bu iddiasının doğru olmadığını, müvekkili şirketin vekili Av. ... tarafından 15.12.2013 tarihinde İstanbul 29. Noterliği kanalıyla davacıya ihtar çekildiğini ve işbaşı yapmasının istendiğini, davacıya bizzat tebliğ edilmesine rağmen işe başlamadığını savunmuş ve davanın reddini istemiştir. Mahkemece, işe iade kararının onandığına ilişkin Yargıtay kararının 14.11.2012 tarihinde davacı vekiline tebliğ edildiği, davacının 15.11.2012 tarihinde işe iade talebinde bulunduğu ve 20.11.2012 tarihinde işverene tebliğ edildiği, işverenlikçe ......
Hukuk Dairesinin 2019/1037 esas ve 2019/1302 karar sayılı ilamı ile esastan reddine kesin olmak üzere karar verildiği, davacı işçinin işe iade talebi ile işverene süresi içerisinde başvurduğu, davacının işverence yeniden işe başlatılmadığı ve davalı işveren tarafından boşta geçen süre ile işe başlatmama tazminatına ilişkin 20/01/2020 tarihli ödemeler yapıldığı, davacının işten ayrıldığı tarihte 28 yıl 2 gün kıdeme sahip iken işe iade tazminatları kapsamında boşta geçen 4 aylık çalışma süresi de eklendiğinde yeni kıdeminin 28 yıl 4 ay 2 gün olduğu anlaşılmıştır....
DAVA KONUSU : Tespit (İşe İade İstemli) KARAR : Yerel mahkemece verilen karar sonrasında istinaf başvurusu üzerine dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Davacının iş akdinin feshi üzerine Çorlu İş mahkemesinin 2017/400 E sayılı ve 2018/78 Karar sayılı dosyasında feshin geçersizliği ve işe iade istemine dair davada, iş sözleşmesinin geçersiz feshin ve işe iade kararı verildiği kararın kesinleştiğini, davacının 17.06.2019 tarihinde işe daveti üzerine işe başladığını, davacının 2019 yılı Haziran ayı alacağı ücretin 5600 TL brüt ücret alması gerektiğini, davalı işverenlikte yemek ve servis imkanı bulunduğunu, davacının iş akdinin davalı yanca davacının raporlu olduğu süreçte yasal sürelere uyulmaksızın hukuka aykırı şekilde 22- 23- 24/07/2019 tarihlerinde davacının devamsızlık yaptığı gerekçesi ile 05/08/2019 tarihinde feshedildiğini, davacının 05/08/2019- 07/11/2019 tarihleri arasında raporlu olduğunu, davacının iş akdinin devam ettiğini...
Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde, davacının iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak iki defa feshedildiğini ve davacının işe iade davası açtığını, işe iade davalarının kabul edilerek Yargıtay tarafından onandığını, davacının işe iade kararının kesinleşmesi ile işe başlatıldığını, işçinin işçilik alacaklarının talep etmesinden vazgeçmesi için baskı uygulandığını, baskıya rağmen işçilik alacaklarından vazgeçmeyen davacının işten çıkarıldığını, davacının yeniden işe iade davası açtığını ve davacının işe iadesine karar verilerek Yargıtay'da onaylandığını, davacının yine 30.03.2015 tarihinde işe başlatıldığını, ikinci kez işe aldığı davacıya davalının mobbing uyguladığını, bir ay boyunca hiçbir iş ve yetki vermeyerek boş bir odada bekletildiğini, davacının ihtarname aracılığıyla işe başlatılmaması ve mahkeme kararları gereği alacaklarının ödenmesi için ihtar çektiğini iddia etmiştir....
Aynı maddenin 1 fıkrasına göre de işveren işe iade için başvuran işçiyi 1 ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde en az 4, en çok 8 aylık ücret tutarında belirlenen iş güvencesi tazminatı ile boşta geçen süreye ait en çok 4 aya kadar ücret ve diğer hakları ödenmelidir. İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. Başka bir anlatımla, işçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı İş Kanununun 21/5. maddesine göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur....
Maddesi uyarınca açılan işe iade istemli tespit davası neticesinde Turhal 1....
Somut olayda davacı tarafın iddiasının, davalı tarafın cevabının, taraflarca ibraz edilen ve mahkemece celp edilen kayıt ve belgelerin bir bütün halinde Dairemizce dosya üzerinden yapılan incelemesi sonucunda, dava, ıslah ve fesih tarihine göre alacakların zamanaşımına uğramadıkları ve kesinleşmiş işe iade kararının ardından yasal süresi içinde işe başlatılma amacıyla işverene müracaat edildiği ancak 1 aylık süre içinde işçinin işe başlatılmaması karşısında dava yönünden hak düşürücü sürenin geçmediği tespit edilmiştir. Davacı işçinin, davalı tarafa karşı açtığı işe iade davasının, kanun yolu incelemesinden geçerek lehine sonuçlandığı ve anılan dava dosyasında davalı T4 asıl işveren durumunda olduğu buna göre işe iadenin mali sonuçlarından sorumluluğunun kesinleştiği tespit edilmiştir. Davacı işçinin usulüne uygun başvurusuna karşın işverenlikçe işe başlatılmadığı ve bu yönde bir bildirim ya da girişim yapıldığının ispatlanamadığı anlaşılmaktadır....