Somut olayda davacı tarafın iddiasının, davalı tarafın cevabının, taraflarca ibraz edilen ve mahkemece celp edilen kayıt ve belgelerin bir bütün halinde Dairemizce dosya üzerinden yapılan incelemesi sonucunda, dava, ıslah ve fesih tarihine göre alacakların zamanaşımına uğramadıkları ve kesinleşmiş işe iade kararının ardından yasal süresi içinde işe başlatılma amacıyla işverene müracaat edildiği ancak 1 aylık süre içinde işçinin işe başlatılmaması karşısında dava yönünden hak düşürücü sürenin geçmediği tespit edilmiştir. Davacı işçinin, davalı tarafa karşı açtığı işe iade davasının, kanun yolu incelemesinden geçerek lehine sonuçlandığı ve anılan dava dosyasında davalı T4 asıl işveren durumunda olduğu buna göre işe iadenin mali sonuçlarından sorumluluğunun kesinleştiği tespit edilmiştir. Davacı işçinin usulüne uygun başvurusuna karşın işverenlikçe işe başlatılmadığı ve bu yönde bir bildirim ya da girişim yapıldığının ispatlanamadığı anlaşılmaktadır....
İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. İşe iade yönündeki başvurunun on iş günü içinde işverene bildirmesi gerekmekle birlikte tebligatın postada gecikmesinden işçinin sorumlu olması düşünülemez. İşverenin de işçinin işe başlama isteğinin kabul edildiğini bir ay içinde işçiye bildirmesi gerekmekle birlikte, tebligat sorunları sebebiyle bildirimin süresi içinde yapılamaması halinde bundan işveren sorumlu tutulamaz. İşverence kanuni süre içinde gönderilmiş olsa da, işçinin bir aylık işe başlatma süresi aşıldıktan sonra eline geçen bildirim üzerine makul bir süre içinde işe başlaması gerekir....
İşçinin işe iade yönündeki başvurusu ciddi ve samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşverenin de işçinin işe başlama isteğinin kabul edildiğini (1) ay içinde işçiye bildirmesi gerekir. İşverenin işe davete dair beyanının da ciddî olması gerekir. İşverenin işe başlatma amacı olmadığı halde işe başlatmama tazminatı ödememek için yapmış olduğu çağrı, gerçek bir işe başlatma daveti olarak değerlendirilemez. İşçinin işe iade sonrasında başvurusuna rağmen işe başlatılmaması halinde, işe başlatılmayacağının sözlü ya da eylemli olarak açıklandığı tarihte veya bir aylık başlatma süresinin sonunda iş sözleşmesi işverence feshedilmiş sayılır. Somut olayda, taraflar arasındaki iş akdi 08/07/2016 tarihinde işveren tarafından feshedilmiştir. Davacı işçinin Kocaeli 3....
İLK DERECE MAHKEME KARARI Mahkemenin 28.01.2022 tarihli ve 2020/254 Esas, 2022/23 Karar sayılı kararı ile; davacı tarafından yasal süresi içinde işe iade başvurusunda bulunulmasına rağmen işe başlatılmadığı, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, kesinleşen Mahkeme kararı ile tespit edilen işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücret alacağının ödenmesi gerektiği kanaati ile hesaplamada dikkate alınacak ücretin, işe başlatılmadığı tarihteki son ücret olduğu, kıdem tazminatı tavanının da aynı tarihe göre belirlenmesi gerektiği, bu bağlamda işe iade davasında kararın kesinleşmesine kadar geçecek olan en çok 4 aya kadar süre hizmet süresine eklenerek kıdem ve ihbar tazminatı yönünden çalışılmış gibi değerlendirilmesi ile davacının, davalının uhdesindeki fiili hizmet süresinin 4 aylık boşta geçen sürenin eklenmesiyle hizmet süresinin 8 yıl, 3 ay olduğu, bilirkişi raporunda, kesinleşen kararda belirtilen ücret tutarları esas alınarak yapılan hesaplamanın dosya kapsamına...
Dairemizin kaldırma kararında davacının açtığı işe iade davasının kesinleştikten sonra yukarıdaki ilkelere göre değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Mahkemece kaldırma kararı sonrası ilk celsede işe iade davasının kesinleşmesi yönünde ara karar kurulmuş, bir sonraki celse olan karar celsesinde ise işe iade davasının kesinleştiği konusunda bir tespit yapılmadan, önceki ara karardan da vazgeçme yönünde ara karar kurulmadan, işe iade davasının kesinleşmesi beklenmeden kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti taleplerinin reddine karar verilmiştir. Davacının yeniden görülmeye başlayan işe iade davasında feshin geçersizliğine karar verilmiştir. İşe iade yönündeki karar kesinleşmiş ise yukarıda ilkede de yazdığı üzere davacının işe iade için süresinde başvuruda bulunup bulunmadığı araştırılmalı, işe iade için süresinde başvuruda bulunmuş ise feshe bağlı alacaklar için açılan davanın erken açıldığından usulden reddine karar verilmelidir....
İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı Yasanın 21'inci maddesinin beşinci fıkrasına göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz. Ancak, geçerli sayılan feshe bağlı olarak işçiye ihbar ve koşulları oluşmuşsa kıdem tazminatı ödenmelidir (Yargıtay 9.HD. 14.10.2008 gün 2008/29383 E, 2008/27243 K.)....
E) Gerekçe: Somut olayda davacı kıdem ve ihbar tazminatı talebiyle birlikte işe iade istemli dava açmıştır. İşe iade istemli tespit davası ile birlikte kıdem ve ihbar tazminat talepli dava aynı yargılamada yürütülemez. Ancak yargılama sırasında 14.10.2011 tarihli celsede davacı vekili işe iade istemini atiye bıraktığını davaya tazminat davası yönünden devam ettiklerini belirtmiş, davalı vekili ise atiye bırakılan dava konusunda bir diyeceklerinin olmadığını beyan etmiştir. Karar gerekçesinde davacının açtığı kıdem ve ihbar tazminatı talebinin bu davadan ayrılmasının davacıya verilen mehil ile gerçekleştirildiği belirtilerek davanın işe iade davası yönünden değerlendirildiği açıklanmıştır. Dairemizce temyiz incelemesi sırasında davacının kıdem ve ihbar tazminatı talepli davasının tefrik edilip edilmediği konusunun araştırılması için dosya geri çevrilmiş, geri çevirme sonucunda ayrı bir kıdem ve ihbar tazminat talepli davanın olmadığı bilgisi verilmiştir....
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin iş sözleşmesinin haksız olarak feshedilmesi üzerine işe iade davası açtığını, davanın kabul edilerek kesinleşmesi üzerine işe iade talebinde bulunduğunu, işverenin işe daveti ile işyerine gittiğinde işe başlatılmadığını, davalının işe başlatma beyanında samimi olmadığını ileri sürerek, işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücreti ve diğer haklar alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; hak düşürücü süre ve zamanaşımı def'inde bulunarak davacının işe iade talebi üzerine işe davet edildiğini, bir kısım evrakların istenmesinin işin başlangıcı için gerekli olduğunu, işçilerin bu evrakları temin etmeyerek işe başlamakta samimi olmadığının tespit edildiğini davaya konu tazminat ve alacaklara hak kazanılmadığını sunmuştur....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ''Kendileri tarafından iş akdinin feshinin geçersiz olduğundan bahisle işe iade istemli olarak dava şartı arabuluculuğa başvurulduğunu ve altişveren T3 İle asıl işveren İstanbul Büyükşehir Belediyesinin taraf olarak gösterildiğini, Bakırköy Arabuluculuk Bürosunun 2022/36380 arabuluculuk dosyası kapsamında taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını ve "işe iade" istemli olarak alt işverene karşı Bakırköy 13....
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının açtığı işe iade davasının kabulle sonuçlandığı, davacının davalı Şirket nezdindeki işine iadesine karar verildiği, ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 2019/2096 Esas 2019/1401 Karar sayılı kararı ile davacının 5 aylık brüt ücret tutarı 35.596,45 TL işe başlatmama tazminat alacağı ile 4 aylık net ücret ve diğer haklar tutarı olan 20.019,04 TL boşta geçen süre ücret alacağının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili gerektiğinin tespitine kesin olmak üzere karar verildiği, davacı tarafından yasal süresinde keşide edilen işe iade başvurusu talepli ihtarnamenin işverene tebliğ edildiği, davacının işe başlatılmaması üzerine, işe iade kararına istinaden davacı tarafından davalı borçlu aleyhine 4 aylık boşta geçen süre ücret alacağı ve işe başlatmama alacağı yönünden ... 11....