Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR : Boşanma davasının devamı sırasında vefat eden eşin yerine mirasçılarının davaya kusur tespiti için devam etmesi sonucu mahkemece sağ eşin boşanmaya sebebiyet verecek derece kusurlu bulunması durumunda kusur oranının tespiti için dava açılıp açılamayacağı uyuşmazlık konusudur. DELİLLER : Nüfus kaydı, Bolu 2. Aile Mahkemesinin bozma sonrası 2017/762 Esas 2018/131 Karar olan dosyası, Bolu 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2016/94 Esas dosyası, v.s. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava; davacının kusursuzluğunun ve mirasçılık sıfatının tespiti istemidir. Davacı vekili, boşanma davası devam ederken muris Mehmet Özyaman'ın vefat ettiğini, çocuklarının davaya devam ettiğini, boşanma davasında davalı eşin kusurlu olduğuna dair kararın kesinleştiğini belirterek, davacının mirastan mahrum kalacak kadar kusurlu olmadığının tespitini yada bu olmazsa kusur oranının belirtilerek mirasçı olduğunun tespitini talep etmiştir....

Karar karşı istinaf yasayoluna başvuran davacı taraf , maluliyetin işten ayrıldığı tarihe göre belirlenmesinin hatalı olduğunu yine kaçınılmazlık oranının hiçbir zaman maluliyet oranından fazla olamayacağını ileri ileri sürmüş ise de ; sigortalı ile davalı işverenin kusur durumlarının tespiti için alınan kusur bilirkişi raporunun ehil ve konusunda uzman bilirkişi tarafından tanzim edildiği, bilirkişi tarafından tanzim edilen kusur durumunun tespitine ilişkin raporun kapsamlı, gerekçeli ve denetime elverişli olduğu gibi dosya kapsamına, delil durumuna ve somut olayın meydana geliş şekline de uygun olduğu, davalıya izafe edilen kusur oranının tarafların somut olaydaki yükümlülükleri ile de örtüştüğü ve kusur oranının hakkaniyete uygun olarak tasnif edildiği, bilirkişi raporunun tarafların görev ve sorumlulukları ile kusur oranlarının belirlenmesi açısından dosya kapsamı ile örtüştüğü, bu nedenle ilk derece mahkemesi tarafından bilirkişi tarafından tanzim edilen kusur durumunun...

Kurumunun ve hak alanını etkileyeceğinden işverenin hasım gösterildiği “iş kazasının ve maluliyet oranının tespiti” davası açması için davacıya önel vererek açılacak olan bu tespit davasının neticesini beklemek, olayın Kurumca iş kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise bu kez davacının anılan kaza nedeniyle oluşan maluliyet oranının tespiti için Kuruma müracaat etmesini sağlamak ve buradan çıkacak sonuca göre davalı şirketin gerek istihdam eden gerekse araç işleten olarak kusursuz sorumluluğunun bulunduğunu da gözeterek tüm delileri bir arada değerlendirip neticesine göre karar vermekten ibarettir. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23/03/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....

    Dosyadaki kayıt ve belgelerden özellikle SGK'nun 16.6.2009 tarihli yazı içeriğinden davacının maluliyet talebinde bulunmaması nedeniyle henüz maluliyet oranının belirlenmediği, maluliyet oranının tespiti için 14.10.2009 tarihli celsede dosyanın Adli Tıp Kurumuna sevki için HUMK 163.maddesi uyarınca davalı ... vekiline kesin mehil verildiği, 18.11.2009 tarihli celsede maluliyet oranın tespiti açısından Adli Tıp Kurumu raporunun beklenmesi ile birlikte kusur oranının tespiti için dosyanın İstanbul nöbetçi İş mahkemesine sevki ve gerekli masrafları vermek üzere kesin mehil verildiği bir sonraki celse olan 10.2.2010 tarihinde de verilen sürede masraf verilmemesi nedeniyle davanın kesin süreden reddine karar verildiği görülmüştür. Öncelikle belirtmek gerekir ki; HUMK'nun 163. Maddesinde yer alan "kesin önel" kuralı davayı uzatmak ve sonucunu geciktirmek amacını güden tarafın davranışlarını önlemek için getirilmiştir....

      Dosya içeriğine göre davacı şirket, işyerinde 16.12.2020 tarihinde meydana gelen iş kazasında, şirketlerinin %90 oranında kusuru bulunduğunu tespit eden kurum işleminin iptalini ve kusur oranının tespitini talep etmiştir. 16.12.2020 tarihinde işyerinde meydana gelen iş kazası sonrasında sigortalı Elvan Gürbüz'ün vefatı üzerine, mirasçılarının maddi ve manevi tazminat istemi ile açtığı davanın yargılamasının, mahkemenin 2021/693 Esas sayılı dosyası ile devam ettiği anlaşılmıştır. İş müfettişi raporunun kusura ilişkin tespiti bağlayıcı olmadığı gibi, kazanın meydana gelmesinde işverenin kusuru bulunup bulunmadığı ve varsa kusur oranı anılan dosyada ve ileri açılması halinde rücu davasında tartışılacaktır. Talebe ilişkin mahkemece işin esasına girilerek verilecek kararın, infaz kabiliyeti bulunmadığından, davanın, hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddedilmesinde isabetsizlik görülmemiştir....

      Yukarıda tespiti yapılan karar ışığında kazanın meydana geldiği tarih itibariyle Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğine uygun maluliyet raporu düzenlenmesi gerekmekte olup, ATK ... İhtisas Dairesinin hazırlamış olduğu raporunda bu yönetmeliğe göre hazırlandığı, raporun usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilmiş, hazırlanan rapor ile davacının maluliyetinin sürekli olarak % 5, geçici olarak ise 6 ay olduğu tespit edilmiştir. 22/01/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasının oluş şekli ve kaza durumu irdelendiğinde ise; kusur tespitine havi bilirkişi raporunda davacının kusur oranı % 75, davalının % 25 olarak belirlenmiş olup, bu oran üzerinden taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Nitekim davalı cevap dilekçesinde de; sigortalı araç sürücüsünün kusur oranının % 25 olduğunu belirtmiş, davacıya yapılan ödemenin de iş bu oranlar nazara alınarak yapıldığını ikrar etmiştir....

        Yukarıda tespiti yapılan karar ışığında kazanın meydana geldiği tarih itibariyle Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğine uygun maluliyet raporu düzenlenmesi gerekmekte olup, ATK ... İhtisas Dairesinin hazırlamış olduğu raporunda bu yönetmeliğe göre hazırlandığı, raporun usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilmiş, hazırlanan rapor ile davacının maluliyetinin sürekli olarak % 5, geçici olarak ise 6 ay olduğu tespit edilmiştir. 22/01/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasının oluş şekli ve kaza durumu irdelendiğinde ise; kusur tespitine havi bilirkişi raporunda davacının kusur oranı % 75, davalının % 25 olarak belirlenmiş olup, bu oran üzerinden taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Nitekim davalı cevap dilekçesinde de; sigortalı araç sürücüsünün kusur oranının % 25 olduğunu belirtmiş, davacıya yapılan ödemenin de iş bu oranlar nazara alınarak yapıldığını ikrar etmiştir....

          DAVA Davacı vekili; 31.05.2011 tarihinde müvekkilinin kullandığı motosiklet ile davalıya sigortalı aracın yaptığı kaza neticesinde davacının yaralandığını, maluliyet oranının Adli Tıp Kurumundan alınacak rapor ile belirleneceğini, söz konusu kazada davalıya sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, kaza tespit tutanağında her ne kadar davacının kusurlu olduğu belirtilmiş ise de bunu kabul etmediklerini, kusur oranının tespiti bakımından rapor alınmasını talep ettiklerini, fazlaya ilişkin dava hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. II....

            İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Kusur raporunun doktor raporu aldırılmadan düzenlenmesinin gerektiğini, dosya kapsamında doktor raporu aldırılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, tespit edilen maluliyet ile ilgili kusur raporunun aldırılmasının gerektiğini, sigortalının işten ayrıldığı tarih yönünden maluliyet oranının tespiti için doktor raporu aldırılmasına itiraz ettiklerini, raporda sigortalılarının meslek hastalığının başlangıç tarihi ile maluliyet oranının kurumlarınca tespit edildiği tarihler arasında geçen sürede maluliyetinin her yıl aynı oranda artacağınun kabul edilmiş olduğunu, sigortalısının işyerinde çalıştığı dönemde sürekli olarak ocak tozlarının, gazlarının ve rutubetin etkisinde kaldığını, bu nedenle sigortalısının meslek hastalığının oluştuğunu, meslek hastalığının özelliği gereği maluliyet oranının zaman içinde artış gösterdiğini, işten ayrılanılan tarihten sonrada maluliyet oranının arttığını, bu artışın işyeri koşullarındaki artıştan...

            Karara karşı taraf vekilleri tarafından ayrı ayrı istinaf talebinde bulunulmuştur. 32 yıl formülüne göre kaçınılmazlık oranının ve davalının kusur oranının usulüne uygun belirlendiği, belirlenen kusur oranı ve kaçınılmazlık oranına göre davacının PMF tablosu nazara alınarak bakiye ömrü sonuna kadar zarar hesabının yapılarak tenzil edilecek gelirlerin belirlenip hesaplanan tazminattan mahsup edilerek maddi tazminatın usulüne uygun belirlendiği, maluliyet oranının tespit tarihi (06/12/2017), davacının yaşı ve kabul edilen %26,2 maluliyet oranına göre belirlenen 22.500,00- TL manevi tazminatın yerinde olduğu, fazla olmadığı, maluliyet oranının tespit tarihi itibari ile faize hükmedilmesinin yerinde olduğu, B.K 51,52 md. somut olayda uygulanamayacağı anlaşıldığından ilk derece mahkemesinin kararında isabetsizlik bulunmamaktadır. Taraf vekillerinin aksi yönleri amaçlayan istinaf nedenleri yerinde değildir....

            UYAP Entegrasyonu