Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyadaki kayıt ve belgelerden; SGK tarafından düzenlenen 13.02.2013 tarihli raporda iş kazası ile ilgili tespit yapılamadığının belirtildiği,Kocaeli 2 İş Mahkemesi 2013/187 Esas sayılı dosyasında tazminat istemine ilişkin olarak yapılan yargılamada ,iş kazasının tespitine ilişkin bu dosyanın sonucunun beklenmesine karar verildiği , bilirkişi tarafından düzenlenen rapor gereğince mahkemece davanın yukarıdaki şekilde kabulüne hükmedildiği anlaşılmıştır. Mahkemece iş kazasının tespitine ilişkin olarak verilen karar doğrudur.Ancak ,6100 sayılı HMK'nın 106. maddesi gereği kusur oranının tespitini içeren bir mahkeme kararının infaz kabiliyetinin bulunmadığı, maddi-manevi tazminat davasında kusur oranının mahkemece herhalde değerlendirileceği, eda davası açılmasının mümkün olduğu hallerde tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı gözetilmeksizin kusur oranlarının tespitine karar verilmesi isabetsizdir....

    Dosya ---------- gönderilerek davacının sürekli ve geçici işgöremezlik oranının tespiti istenmiş ---- raporunda davacının sürekli işgöremezlik oranının (vücut engellilik oranının) ---geçici işgöremezlik oranının yani iyileşme süresinin 3 haftaya kadar uzayabileceği ve bakıcı ihtiyacı olmadığı oybirliği ile tespit edilmiştir. Makine mühendisi bilirkişisi ve aktüerya bilirkişisinin--- davacının davaya konu trafik kazasında kusurunun bulunmadığı, ancak sürücü dava dışı sigortalı -------- %100 oranında kusurlu olduğu belirtilmiş olup davacının geçici işgöremezlik oranının ise ----olduğu tespit edilmiştir. İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, davacının ---- tarihli trafik kazasında yaralanmasına ilişkin geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı talebine ilişkindir. Davalı -- kazaya karışan ---- plakalı aracın ---. Davalı sigorta şirketi nezdinde --- plakalı araca ilişkin kaza tarihini de kapsayan ---başlangıç ve ----- bitiş tarihli poliçenin düzenlendiği görülmüştür....

      Bu durumda mahkemece, kusur oranlarının kaza tespit tutanağında belirlenmiş olduğu, kaza tespit tutanağında izafe edilen kusur oranının kabul edilmemesi sebebiyle tarafların kusur durumlarının tespiti hususunda tespit davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı, eda davası açılması gereken hallerde tespit davası açılamayacağı göz önünde tutularak, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru değildir. Ancak temyize davacı geldiğinden aleyhe bozma yasağı kuralı gereğince hükmün onanması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile ile hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 21,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna 18.12.2012 günü oybirliğiyle karar verildi....

        CEVAP: Davalı vekili, ... plakalı aracın ZMMS poliçesi ile müvekkili şirkete sigortalı bulunduğunu, aracın dava konusu olayda kusurunun bulunmadığının tespit edildiğini, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, kabul anlamına gelmemek üzere olayda tarafların kusur oranı ile davacının müterafik kusurunun değerlendirilmesini talep ettiklerini, davacı meydana gelen zararın artmasına kendi kusurlu fiilleriyle sebep olduğu takdirde hesaplanacak tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmasının gerekli olduğunu, sigortalı araç normal seyir halindeyken davacının aniden yola fırladığını ve kazaya sebebiyet verdiğini, kusur durumlarının tespiti için dosyanın bu hususta uzman bilirkişiye sevk edilmesini talep ettiklerini, kaza ile maluliyet arasındaki illiyet bağı açısından dosyanın ATK 3.İhtisas Dairesine sevkini istediklerini, kusur durumu ve maluliyet belirlendiğinde dosyanın hesaplama amacıyla aktüer bilirkişiye verilmesini beyanla, davanın reddini talep etmiştir....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/07/2020 NUMARASI : 2020/12 ESAS, 2020/154 KARAR DAVA KONUSU : Tespit (Maluliyet Oranının Tespiti) KARAR : Mersin 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02/07/2020 tarih ve 2020/12 Esas 2020/154 Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların iddia ve savunmalarının özeti: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili T1 sevk ve idaresinde bulunan 34 XX 832 plaka sayılı araç ile , aleyhine tespit istenilen T3 sevk ve idaresinde bulunan 34 XX 514 plaka sayılı araç arasında 29.10.2019 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında, trafik kaza tutanağında kusur oranlarının taraflarının kabul etmediği şekilde %50- % 50 olmak üzere hatalı belirtildiğini, davacının T1 olay günü saat 10.20 sularında Fatih Sultan Mehmet Blv....

          Bunun yanında İş kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında zararlandırıcı olaya neden oldukları ileri sürülen kişi veya kişilerin kusur oranlarının kesin olarak tespiti hem maddi hem de manevi tazminat miktarını doğrudan etkilemesi bakımından önem taşır. Zira maddi tazminat davalarında sigortalının kazanç kaybının hesaplanmasında davacının kendi kusuru oranında tespit olunan kazanç kaybından indirim yapılacağı gibi yine manevi tazminat davalarında hükmedilecek manevi tazminat miktarının takdirinde tarafların kusur durumu mahkemece öncelikle dikkate alınacaktır....

            Ancak; Somut olayda, davacı davadan evvel Sulh Hukuk Mahkemesi aracılığıyla davaya konu olayla ilgili kusur oranının ve zararın belirlenmesi bakımından delil tespiti yaptırmış, ancak dava dosyasında zararın tespiti yönünden yeniden rapor alınmış ise de kusur oranının belirlenmesi yönünden yeniden bilirkişiden rapor alınmamıştır. Delil tespiti isteyenin haklarını korumak için zorunluluk varsa veya acele hallerde mahkemece karşı tarafa tebligat yapılmadan delil tespiti yapılabilir, ancak bu durumda mahkemece delil tespiti tutanağının ve bilirkişi raporunun bir sureti derhal karşı tarafa tebliğ edilmelidir. Ancak, tebligat yapılmış olsa bile somut olayda olduğu gibi cevap dilekçesinde kabul edilmemiş ise, delil tespiti raporuna dayanılarak hüküm verilmesi kanuna aykırılık oluşturur....

              İhtisas Dairesi'nce 17.06.2020 tarihli raporda maluliyet oranının 8,2 olarak tespit edildiğini, aynı ATK İhtisas Dairesi'nden alınan iki raporda farklılık olması sebebiyle dosyanın yeniden ATK'ya gönderildiğini, ATK 3. İhtisas Dairesi'nce ek mütalaa düzenlendiğini ve maluliyet oranının %8,2 olarak tespit edildiğini, aynı ATK İhtisas Dairesi'nce dahi maluliyet oranı farklı tespit edilmiş olup, bu hususun 02.02.2021 tarihinde Yerel mahkeme'ye bildirilmiş olmasına rağmen yerel mahkemece, İstanbul Anadolu 21....

              Maddi vakıalar, tek başlarına tespit davasının konusunu oluşturamaz." düzenlemesini içermektedir.Somut olayda, 6100 sayılı HMK'nın 106. maddesi gereği kusur oranının tespitini içeren bir mahkeme kararının infaz kabiliyetinin bulunmadığı, maddi-manevi tazminat davasında kusur oranının mahkemece herhalde değerlendirileceği, eda davası açılmasının mümkün olduğu hallerde tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı, kusur tespitine ilişkin talebin bu davanın konusu edilemeyeceği gözetilmeksizin yazılı şekilde kusur oranlarının tespitine karar verilmesi isabetsiz olmuştur.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 18/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Davacı tarafça sunulan uzman görüşü ve dosya kapsamında alınan kusur raporunun birbiri ile çeliştiği dikkate alınarak, kusur durumunun tespiti için dosya ...ATK Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi'ne tevdi edilmiş olup, 02/09/2022 tarihli rapor ile; 2008 doğumlu mağdur yaya ...'nın yaşı nedeniyle davranış faktörlerinin olayın oluşumunda %75(yüzde yetmiş beş) oranında etken olduğu, sürücü ...'ın %25(yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir. Son alınan kusur raporu dikkate alınarak hesaplama yapılması amacı ile dosya aktüerya uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiş ve 04/11/2022 tarihli bilirkişi 2. ek raporu ile; davacı ...'nın 09.02.2019 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonucu yaralanması nedeniyle, "Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik" hükümlerine göre, özür oranının %5 olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 6 aya kadar uzayabileceği, bakıcı ihtiyaç süresinin 1 ay olduğunun tespit edildiği, T.C....

                  UYAP Entegrasyonu