İlk Derece Mahkemesince; kaza tespit tutanağında davacının tam kusurlu bulunduğu, mahallinde yapılan keşif sonucu trafik bilirkişisi tarafından düzenlenen 18/04/2018 tarihli kusur raporunda davacının tamamen kusurlu bulunduğu, kusur oranlarının tespiti açısından ATK Trafik İhtisas dairesinden alınan 06/12/2018 tarihli raporda tek yönlü yolda ters istikamette seyreden davacının tam kusurlu bulunduğu, davacı vekili tarafından rapora itiraz edilmiş ise de raporların ayrıntılı ve gerekçeli olduğu ve başka bir araştırma yapılmasına gerek bulunmadığı anlaşılmakla, davalıya sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olması nedeniyle, davanın reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.Bölge Adliye Mahkemesince; mahkemece alınan raporların dosya kapsamına ve kazanın oluşuna uygun olduğu, raporlar arasında çelişki bulunmadığı, bu nedenle davacının kusur oranının yanlış tespit edildiğine ve ATK Trafik İhtisas Dairesi Üst Kurulundan yeniden kusur raporu alınmasına yönelik...
un 24.11.2014 tarihinde müvekkili nezdinde çalışmaya başladığını, 20.12.2014 tarihinde düşerek iş kazası geçirdiğini iddia ettiğini ancak olayı gören olmadığını, davalı tarafından tazminat davası kurum tarafından ise rücuen tazminat davası açıldığını, kurum inceleme raporunda davacının %20 kusurlu olduğunun, sürekli iş göremezlik oranının %16,2 olduğunun tespit edildiğini, belirtilen oranlara itiraz etmeleri üzerine Mahkemece tespit davası açmak üzere süre verildiğini, Kurum tarafından belirlenen iş göremezlik oranı yerinde olmadığı gibi müvekkiline %80 kusur veren raporun da yerinde olmadığını belirterek, 20.12.2014 tarihinde meydana gelen kazada tarafların kusur oranlarının ve davalının maluliyet oranının tespitini talep etmiştir. II....
%80 kusur oranını hukuka ve hakkaniyete aykırı gelecek şekilde az bulduklarından ve meslekte kazanma gücü kayıp oranı % 12,3 olarak tespit edilmiş olan maluliyet oranı üzerinden bilirkişiden hesap raporu alarak kurumun zararını tespit etmesi gerekirken meslekte kazanma gücü kayıp oranı %10,1 üzerenden yapılmış olan hesap raporunu esas alarak verilmiş olan usule ve hukuka aykırı yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini belirterek istinaf yoluna başvurulmuştur....
İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Mahkemece kurumun taraf olmadığı bir davada tespit edilen sürekli işgöremezlik dereceleri ile kusur oranları üzerinden kurumu bağlayıcı bir karar verildiği, mahkemece doğrudan ATK 'dan bilirkişi incelemesi yaptırarak karar vermesi gerektiği, çelişkilerin giderilmediği, ispat yükümlülüğü tam olarak yerine getirilmediği, İzmir Yüksek Sağlık Kurulundan, kazalı sigortalının iş göremezlik oranının % 2.1 olduğuna ilişkin tespit yapıldığı, bu oran üzerinden kendisine gelir bağlandığı, sigortalının iş kazasını geçirmiş olduğu T3 İnşaat Antalya ünvanlı işyeri aleyhine açmış olduğu Manavgat İş Mh. 2019/157 E. sayılı Maddi Manevi Tazminat davasında, davacının Yüksek Sağlık Kuruluna sevk edilmiş olup Kurulun kararına göre iş kazasına bağlı maluliyet oranının Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde %2,1 (yüzde ikivirgülbir) olduğuna 12/06/2015 tarih, 15540 Esas sayılı kararı ile...
Somut olayda kaza tespit tutanağı tutulmadığı, Patnos Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2017/632 soruşturma sayılı dosyasında takipsizlik kararı verildiği, mahkemece hükme esas alınan kusur raporunda her ne kadar kazanın meydana gelmesinde davacı yayanın ve sigortalı araç sürücüsünün eşit kusurlu olduğu belirlenmiş ise de davacının annesinin kollukta verdiği ifadede, olay anında oğlunun kalabalığın yanından ayrılıp koştuğu sırada yoldan geçen araca çarptığını ve yere düştüğünü beyan etmiş olması ve kusur raporuna da davalı tarafça süresinde itiraz edilmiş olması nazara alındığında kazanın meydana gelmesinde tarafların kusur durumunun netlikle belirlenmediği anlaşılmakla mahkemece kazanın meydana gelmesinde kusur durumunun belirlenmesi için dosya kapsamındaki kusur raporları da değerlendirilerek, gerektiğinde mahallinde keşif de yapılarak, kusur bilirkişi heyetinden veya ATK’dan kusur raporu alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde görülmemiştir...
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle, hesaplamaya esas ücretin düşük tayin edildiğini, 3 öğün yemek ve barınmanın dikkate alınmadığını, kusur oranının hatalı tespit edildiğini, manevi tazminatın düşük takdir edildiğini ve THR2010 yaşam tablosuna göre tespit yapılması gerektiğini beyan ederek mahkemenin kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, kusur oranının hatalı ve çelişkili rapora dayalı verildiğini, hesap raporunun denetime açık olmadığını, ücret ve iskonto oranlarının anlaşılamadığını, tanıkların destekten yoksun kalanlar konusunda beynen vermediklerini, manevi tazminat tutarlarının hatalı belirlendiğini, vekalet ücretinin ayrı ayrı verilmesi gerektiğini beyan ederek mahkemenin kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/09/2020 NUMARASI : 2020/20 ESAS - 2020/252 KARAR DAVA KONUSU : Tespit (Fikir Ve Sanat Eseri Sahipliğinin Tespiti) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; trafik kazasındaki kusur tespitinin, delil tespiti yoluyla istemiş olup, daha önceki açılan davada davanın reddedilmiş, davacı vekili yanı taleple yeniden açmıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kusur oranının sigorta şirketleri tarafından yapıldığını, davanın açılış sebebinin sigorta şirketinin vermiş olduğu kusur oranına istinaden olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesince açılan davada hukuki yararın bulunmadığı, eda davası açılması gereken hallerde tespit davasının açılamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....
Alternatifte; sürücü T3'in kusur oranının %25, sürücü Kasım Atademir'in kusur oranının ise %75 olduğu II. Alternatifte sürücü T3'in kusur oranının %75, sürücü Kasım Atademir'in kusur oranının ise % 25 olduğu belirtilmiştir....
Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre; dava konusu trafik kazasının oluşumunda, davalı sigorta şirketinin sigortalısının ---- plakalı araç sürücüsü ---- asli ve tam kusurlu olduğu ve kusur oranının %100 olduğu, davacı yolcu ---- kendisinin sürücü konumunda olmadığından atfı kabil kusur olmayacağının ve kusursuz olduğu belirtilmiştir....
İstanbul SSGM'nin raporu ile maluliyet oranı %8,1 olarak tespit edilmiştir. İtiraz üzerine SGK Yüksek Sağlık Kurulu 20/05/2019 tarihli karanında davacının maluliyet oranının %8,1 olduğunu belirtmiş, Adli Tıp 3 İhtisas Dairesi tarafından tanzim edilen 01/06/2020 tarihli raporlarda da maluliyet oranının % 1,3 olarak Adli Tıp 2. Üst Kurulu tarafından 08/07/2021 tarihli raporda ise davacının maluliyet oranın %1,3 olduğu belirtildiği tespit edilmiştir. Kazanın oluşumundaki kusur oranının belirlenmesi açısından konusunda uzman iş güvenliği uzmanı bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 13/10/2020 tarihli kusur aidiyet ve oranlarının tespiti için alınan raporda, davalı iş verenin %60 dava dışı Vezirhan Belediyesinin %10 ve davacının ise %30 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır. Taraflar arasında kusur oranlarının tespiti hususu uyuşmazlık konusudur....