Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava şartı husunun, ihtilafın esasının halinden önce ve öncelikle resen dikkate alınması gereken şart olmakla; davacı vekili tarafından arabuluculuk görüşmelerinde tutanağa geçen beyanlarında açıkça işe iade talebinin görüşme kapsamından çıkartıldığı, son tutanağa işe iade hususunun yazılmasının sonucu değiştirmeyeceği, davacı vekilinin ilk oturumda açıkça ileri sürdüğü talebi sonucu işe iade konusunun arabuluculuk aşamasında görüşülüp müzakere edilmediği, arabuluculuk tutanakları incelendiğinde bu durumun sehven yapılan maddi bir hata olmadığı; zira davacı vekili tarafından işe iadenin müzakere kapsamından çıkartılmasına dair açık ve ayrıntılı beyanda bulunulduğu, Davacı vekilinin arabuluculuk huzurunda vermiş olduğu beyanın hiç bir tereddüt ya da duraksamaya mahal vermeyecek şekilde açık olduğu, her ne kadar son tutanakta sanki işe iade ve işe iade sonrası boşta geçen süre ücreti ve işe alınmama tazminatı konusunda müzakere edilmiş şekilde yazılmış ise de son tutanak incelendiğinde tarafların...

Davalı vekili ise; kesinleşmiş işe iade hükmü gereği söz konusu ilamda tespit edilen tutarların işveren tarafından ödendiğini, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 21. maddesinde değişiklik yapan 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 12. maddesinin gerekçesine de atıf yapmak suretiyle dava tarihi itibariyle tespit edilen ücretler üzerinden yine mahkeme ilamı ile tespit edilen tazminat ve alacakların ödendiğini, bu nedenle davacının fark alacak talep edemeyeceğini savunmaktadır. ........

Ve 2017/41 Karar sayılı dosyası ile işe iade davası açmış, yapılan yargılama sonucunda davacı işçinin işe iadesine karar verilmiş bu karar Yargıtay incelemesi sonucu kesinleşmiştir. İşe iade kararının kesinleşmesi akabinde davcı işçi, vekili vasıtasıyla ve Samsun 6. Noterliği aracılığıyla keşide etmiş olduğu 228 yevmiye numaralı ve 03.01.2019 tarihli ihtarname ile işe iade edilmesini talep etmiştir. Ancak dava dilekçesindeki taleplerinin aksine; davacı yan, müvekkil işverene yapılan işe iade talebi üzerine işe başlatılmak üzere davet edilmiş ancak işe başlamamıştır. kendisine ve vekiline işe başlaması için yapılan davete icabet etmeyerek işbaşı yapmamış olan davacı işçi işe iade davasının lehine olan sonuçlarından yararlanamayacaktır. bu nedenle davacı işçinin boşta geçen süre ve işe başlatmama tazminatı alacağı bulunmamaktadır. Davacı işçi vekili vasıtasıyla ve Samsun 6....

İş Mahkemesinin 2009/336 esas sayılı dosyasında davacı tarafından davalı işveren aleyhine işe iade istemi ile dava açıldığı, mahkemece feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine dair verilen kararın süresinde taraflarca temyiz edilmediğinden kesinleştiği görülmektedir. Sözkonusu kesinleşen işe iade kararı üzerine davacının 4857 sayılı Kanun’un 21. maddesindeki prosedürü işletip işletmediği anlaşılamamaktadır. Buna göre mahkemece davacı tarafından açılan işe iade davasında kesinleşen işe iade kararından sonra davacının işverene işe başlatılması için süresinde başvuruda bulunup bulumadığı ve işverenin davacıyı işe davet edip etmediği yönleri araştırılmalı, davanın açıldığı tarih itibariyle iş sözleşmesinin feshi kesinleşmemiş ise davanın usulden reddine aksi halde şimdiki gibi karar verilmelidir. Kabule göre de hüküm altına alınan kıdem tazminatına feshin kesinleştiği tarih belirtilmeden faize hükmedilmesi de hatalı olmuştur....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR VE GEREKÇESİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; davanın KABULÜ ile, davalı işverence yapılan feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının davalı işyerindeki İŞE İADESİNE, davacının kararın kesinleşmesi sonrası yasal sürede işe iade için başvurmasına rağmen işverence işe başlatılmaması halinde, davacının kıdemi ve fesih sebebi göz önünde bulundurularak, davacıya çıplak brüt ücreti üzerinden hesaplanan 4 ay karşılığı BRÜT 26.748,44 TL işe başlatmama tazminatının davalıdan tahsili ile ödenmesi gerektiğinin Tespitine, davacının yasal sürede işe iade için işverene başvurması halinde, davacının hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar geçecek 4 aylık boşta geçen süre için giydirilmiş brüt ücreti üzerinden hesap edilen BRÜT 28.074,44 TL alacağın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi gerektiğinin Tespitine, davacının süresinde işe başlatılması durumunda varsa bu alacaktan peşin ödenen kıdem ve ihbar tazminatının mahsubuna karar verilmiştir...

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR VE GEREKÇESİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; davanın KABULÜNE, davacının iş akdinin feshinin geçersizliği ile İşe İadesine, davacının kararın kesinleşmesi sonrası yasal sürede işe iade için başvurmasına rağmen işverence işe başlatılmaması halinde kıdemi ve fesih sebebi göz önünde bulundurularak davacıya çıplak brüt ücreti üzerinden hesaplanan 4 ay karşılığı BRÜT 8.118,00 TL işe başlatmama tazminatının ödenmesi gerektiğinin Tespitine, yasal kesintilerin infaz aşamasında değerlendirilmesine, davacının yasal sürede işe iade için işverene başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar geçecek 4 aylık boşta geçen süre için giydirilmiş brüt ücreti üzerinden hesap edilen BRÜT 8.738,00 TL alacağın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi gerektiğinin Tespitine, yasal kesintilerin infaz aşamasında değerlendirilmesine, davacının işe başlatılması halinde kendisine ödenen ihbar ve kıdem tazminatlarının kendisine ödenecek...

    III.İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, işe iade davası devam ederken davacının 25/07/2019 tarihinde işe başladığı, davalının işçiyi işe başlatması ile birlikte mahkemeleri dosyasına konu işe iade ve işe başlatmama tazminat talepleri konusuz hale geldiği, buna karşın 4857 sayılı İş Kanununun 21.maddesinin 3.ve 5.fıkralarına göre boşta geçen süre ücret talebinin feshin geçersizliğine ilişkin karar verilmesi ve işe başlatılmak için işverene süresinde başvurulması şartına bağlı olması nedeniyle boşta geçen süre ücreti için bu şartların yargılama sırasında davacının işe başlatılmasıyla önceden gerçekleştiği kabul edilerek davacının işe iade ve işe başlatmama tazminat talepleri konusuz kalsa da çalıştırılmadığı 01/04/2018 tarihi ile işe başladığı 25/07/2019 tarihi arasındaki ücret ve diğer haklarının hüküm altına alınması gerektiği gerekçeleriyle; davalı işverence yapılan feshin geçersizliğinin TESPİTİNE, davalı işverence dava açıldıktan sonra davacının tekrar işe başlatılması nedeniyle...

    Hukuk Dairesinin 2019/1037 esas ve 2019/1302 karar sayılı ilamı ile esastan reddine kesin olmak üzere karar verildiği, davacı işçinin işe iade talebi ile işverene süresi içerisinde başvurduğu, davacının işverence yeniden işe başlatılmadığı ve davalı işveren tarafından boşta geçen süre ile işe başlatmama tazminatına ilişkin 20/01/2020 tarihli ödemeler yapıldığı, davacının işten ayrıldığı tarihte 28 yıl 2 gün kıdeme sahip iken işe iade tazminatları kapsamında boşta geçen 4 aylık çalışma süresi de eklendiğinde yeni kıdeminin 28 yıl 4 ay 2 gün olduğu anlaşılmıştır....

    Somut olayda davacı tarafın iddiasının, davalı tarafın cevabının, taraflarca ibraz edilen ve mahkemece celp edilen kayıt ve belgelerin bir bütün halinde Dairemizce dosya üzerinden yapılan incelemesi sonucunda, dava, ıslah ve fesih tarihine göre alacakların zamanaşımına uğramadıkları ve kesinleşmiş işe iade kararının ardından yasal süresi içinde işe başlatılma amacıyla işverene müracaat edildiği ancak 1 aylık süre içinde işçinin işe başlatılmaması karşısında dava yönünden hak düşürücü sürenin geçmediği tespit edilmiştir. Davacı işçinin, davalı tarafa karşı açtığı işe iade davasının, kanun yolu incelemesinden geçerek lehine sonuçlandığı ve anılan dava dosyasında davalı T4 asıl işveren durumunda olduğu buna göre işe iadenin mali sonuçlarından sorumluluğunun kesinleştiği tespit edilmiştir. Davacı işçinin usulüne uygun başvurusuna karşın işverenlikçe işe başlatılmadığı ve bu yönde bir bildirim ya da girişim yapıldığının ispatlanamadığı anlaşılmaktadır....

    Somut olayda davacı tarafın iddiasının, davalı tarafın cevabının, taraflarca ibraz edilen ve mahkemece celp edilen kayıt ve belgelerin bir bütün halinde Dairemizce dosya üzerinden yapılan incelemesi sonucunda, dava, ıslah ve fesih tarihine göre alacakların zamanaşımına uğramadıkları ve kesinleşmiş işe iade kararının ardından yasal süresi içinde işe başlatılma amacıyla işverene müracaat edildiği ancak 1 aylık süre içinde işçinin işe başlatılmaması karşısında dava yönünden hak düşürücü sürenin geçmediği tespit edilmiştir. Davacı işçinin, davalı tarafa karşı açtığı işe iade davasının, kanun yolu incelemesinden geçerek lehine sonuçlandığı ve anılan dava dosyasında davalı T4 asıl işveren durumunda olduğu buna göre işe iadenin mali sonuçlarından sorumluluğunun kesinleştiği tespit edilmiştir. Davacı işçinin usulüne uygun başvurusuna karşın işverenlikçe işe başlatılmadığı ve bu yönde bir bildirim ya da girişim yapıldığının ispatlanamadığı anlaşılmaktadır....

    UYAP Entegrasyonu