WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı Yasa'nın 21'inci maddesinin beşinci fıkrasına göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz. Ancak, geçerli sayılan feshe bağlı olarak işçiye ihbar ve koşulları oluşmuşsa kıdem tazminatı ödenmelidir (Yargıtay 9.HD. 14.10.2008 gün 2008/29383 E, 2008/27243 K.)....

    İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı Yasa'nın 21'inci maddesinin beşinci fıkrasına göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz. Ancak, geçerli sayılan feshe bağlı olarak işçiye ihbar ve koşulları oluşmuşsa kıdem tazminatı ödenmelidir (Yargıtay 9.HD. 14.10.2008 gün 2008/29383 E, 2008/27243 K.)....

      Somut olayda, Karabük İş Mahkemesinin 07/11/2018 tarihli 2018/67 Esas, 2018/262 Karar sayılı ilamı ile davacı tarafça açılan işe iade davasının kabulüne karar verildiği, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 26/03/2019 tarih ve 2019/50 E, 2019/720 K. sayılı kararı ile ilk derece Mahkemesi kararı kaldırılarak ücret yönünden düzeltme yapılarak yeniden işe iade kararı verildiği anlaşılmaktadır. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 26/03/2019 tarih ve 2019/50 E, 2019/720 K. sayılı işe iade kararının 26/03/2019 tarihinde kesinleştiği, işe iade davasının kesinleşmesi sonucunda davacının Karabük 4. Noterliğinin 10/05/2019 tarih ve 01718 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı işverene işe iade talebinde bulunduğu, davacının talebinin davalı tarafça alınan 22/05/2019 tarihli karar ile reddedildiği tespit edilmiştir....

      Taraflar arasında davacı işçinin işe başlatmama tazminatına hak kazanıp kazanmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Kural olarak işçi, geçersizliği tespit edilen fesih tarihinde çalıştığı işyerinde ve işte işe başlatılmalıdır. İşçiye önceki koşulların tam olarak sağlanması ve aynı parasal hakların ödenmesi gerekir. Hatta, yargılama sürecinde işçinin mahrum kaldığı ancak emsali işçilere sağlanmış olan ücret artışlarından da işçinin yararlandırılması gerekir. İşverenin işe başlatma yönündeki iradesinin ciddi olması gerekir. İşverenin işe başlatma niyeti olmadığı halde işe başlatma tazminatı ödememek için yapmış olduğu çağrı gerçek bir işe başlatma daveti olarak değerlendirilemez. Yapılan bu açıklamalara göre işçi işe iade sonrasında yeni görev verildiği işyerinde birkaç gün süreyle çalışmış olmasına rağmen, işverenin işçiyi eski işine iade etmemiş olması sebebiyle 4857 sayılı Kanunun 21.maddesine uygun biçimde gerçek anlamda işe başlatmadan söz edilemez....

        Davacı vekili gerekçeli istinaf dilekçesinde özetle; Davalı firma ile İBB arasında asıl işveren- alt işveren ilişkisi bulunmadığını, İBB aleyhine işe iade talepli olarak arabuluculuk başvurusunun yapılmasının dava şartı olmadığını, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek üzere, asıl işveren- alt işveren ilişkisinin var olduğunun kabul edilse bile huzurdaki tespit davası niteliğindeki işe iade davasında İBB'nin yerleşik içtihatlara göre taraf sıfatı olmadığını, ilk derece mahkemesi kararının hatalı olduğunu ileri sürmüştür....

        İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde belirttiği sebepler; Davacının iş akdinin alınan işletmesel kararlar nedeniyle feshedildiği, davacının işe iadesine karar verilmiş olmasının kabul edilemeyeceği, Söz konusu fesih işlemlerinde usuli herhangi bir hata bulunmadığı, Davacının tamamen dürüstlük kuralına aykırı bir şekilde iyiniyetten uzak bir tavırla işe iade davasını ikame ettiği, şeklindedir. GEREKÇE: Dava; iş güvencesi hükümleri çerçevesinde 4857 sayılı yasanın 19, 20, 21, 22, 25. maddelerinde düzenlemesi yapılan işe iade davasıdır....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince" Davacı taraf iş akdinin geçersiz nedenle feshedildiğini, bu nedenle işe iade davası açıldığını, işe iade davasında feshin geçersiz nedenle yapıldığının tespit edilerek davacının işe iadesine karar verildiğini, işe iade kararının kesinleşmesinden sonra davalılardan Turkuaz Grup şirketine işe iade talebinde bulunduğunu ancak işe davet edilmediğini belirterek kıdem, ihbar ve işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ilişkin ücret alacaklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmektedir. Benzer nitelikte olup Çorlu 1. İş Mahkemesi'nde görülmekte olan davada süresi içerisinde işe iade talebinde bulunulmadığından bahisle taleplerin reddine karar verildiği ancak kararların henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre, davacının Çorlu 6....

        Mahkemece aldırılan bilirkişi raporuna göre işe başlatmama tazminatının ödenmesi sebebi ile reddine, boşta geçen süre ücret alacağında davalının yaptığı ödemeler tenzil edildikten sonra tespit edilen 442,21 TL ücret alacağının kabulüne kesin olarak karar verildi. Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Tarafların iddia ve savunmasına göre uyuşmazlık; davacının işe başlatılmaması sebebi ile hak kazandığı boşta geçen süre ile işe başlatmama tazminatına yönelik fark alacak isteklerine ilişkindir. İşçinin işe iade sonrasında başvurusuna rağmen işe başlatılmaması halinde, işe başlatılmayacağının sözlü ya da eylemli olarak açıklandığı tarihte veya bir aylık başlatma süresinin sonunda iş sözleşmesi işverence feshedilmiş sayılır. İşe başlatmama tazminatının da fesih tarihindeki ücrete göre hesaplanması gerekir. İşçinin işe başlatılmadığı tarih, işe başlatmama tazminatının muaccel olduğu andır....

          Diğer taraftan işçinin işe iade başvurusu samimi olmalıdır. Gerçekte işe başlama gibi bir niyeti olmadığı hâlde salt işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yaptığı başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak kabul edilemez. İşçi süresinde işe başlamak için başvuruda bulunduğu hâlde işverenin daveti üzerine işe başlamaması hâlinde gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmeli başka bir anlatımla işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bunun yanında işverenin de işe daveti ciddi olmalıdır. İşe başlatma gayesi taşımadığı hâlde salt tazminat ödememek için yapmış olduğu çağrı gerçek bir işe başlatma daveti olarak nitelendirilemez. İşçinin işe iade sonrasında başvurusuna rağmen işveren tarafından işe başlatılmayacağının sözlü ya da eylemli olarak açıklandığı tarihte veya bir aylık başlatma süresinin sonunda iş sözleşmesi işveren tarafından feshedilmiş sayılır. 17. İşe başlatmama tazminatı fesih tarihindeki ücrete göre ödenmelidir....

            Davalı vekilinin diğer istinaf sebepleri yerinde olmamakla birlikte işe başlatmama tazminatının işverenin işe başlatmama iradesini ortaya koşması şartına bağlı olduğunu, davalının işe iade başvurusundan önce tasfiye sürecine girdiğini, davacının işe iade talebinin fiili ve hukuki imkansızlık nedeniyle karşılanamadığını, bu nedenle davacının işe başlatmama tazminatı talebinin reddi gerektiğine yönelik istinaf incelemesinde; İşçinin işe iade sonrasında başvurusuna rağmen işe başlatılmaması halinde, işe başlatılmayacağının sözlü ya da eylemli olarak açıklandığı tarihte veya bir aylık başlatma süresinin sonunda iş sözleşmesi işverence feshedilmiş sayılır. İhbar tazminatı ile iş güvencesi tazminatı belirtilen fesih tarihindeki emsal işçi ücretine göre hesaplanır....

            UYAP Entegrasyonu