Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

T9 vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından açılan işe iade davasının öncelikle süre yönünden reddinin gerektiğini, işe iade davasının açılabilmesi için fesih bildiriminin kendisine ulaştığı tarihten itibaren bir ay açinde işe iade davası açması gerektiğini, davacının müvekkil idareyle herhangi bir hizmet akdinin söz konusu olmadığını, davacının hizmet alım kapsamında son olarak diğer davalı şirkete bağlı olarak çalıştığının tespit edildiği, T3 Kaynakları ve Eğitim Dairesi Başkanlığının 03/08/2018 tarih ve 1093 sayılı yazısında davacının güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz olduğu bildirildiği, 696 sayılı KHK, 657 sayılı DMK hükümleri gereği itiraz komisyonuna yapılan başvuru neticesinde verilen kararların kesin olduğu, davacının talep ettiği tüm alacaklara ve ücret miktarında da itiraz ettiklerini, öncelikle husmet yokluğu nedeniyle usulden reddine aksi halde yapılan açıklamalar ile ilgili mevzuat hükümleri doğrultusunda davanın esastan reddine karar verilmesini...

İş mahkemesinin 2015/185 Karar sayılı dosyasında ikame edilen işe iade davası davacı lehine sonuçlanmış ve kesinleşmiştir.İşe iade kararı sonrasında davacı yanca davalıya işe başlama yönünde noter aracılığı ile ihtarname keşide ettiği, davalı yanca işe başlatmanın kabul edildiğinin davacıya noter aracılığı ile bildirildiği ve davacının iş yerinde 28.09.2015 tarihinde işe başladığı sabittir....

Yukarıda açıklanan nedenlerle, mahkemece davacı tarafça Bakırköy 3.Noterliği'nin 01.07.2016 tarihli 12766 yevmiye numaralı işe iade istemi konulu ihtarnamenin davalıya gönderildiği tarihte işe iade kararının kesinleşmediği belirlenmişse de, dosya içerisinde işe iade kararının Yargıtayca onama kararının davacı tarafa tebliğine ilişkin belgeler ve davacı tarafından davalı işverene gönderildiği belirtilen işe iade talepli Bakırköy 3. Noterliğinin 15/02/2018 tarihli ve 02641 sayılı ihtarname örneği getirtilerek davacı tarafından davalı işverene süresinde işe başlatılmak için talepte bulunup bulunmadığı ve bu kapsamda davalı işverence davacının usulünce işe başlatılıp başlatılmadığı da tespit edilerek ve gerekirse bu yönde tanıklar yeniden usulünce dinlenerek dava konusu talepler yönünden tüm deliller toplanarak değerlendirme yapılması gerekmektedir....

Davalı Kızıltepe Belediyesi cevap dilekçesinde özetle; açılan davada mahkemenin görevli olmadığını, işten çıkarılan işçiler 2577 sayılı Kanunun 2’inci maddesinde tanımı yapılan iptal davasına konu edilebilecek nitelikte birer idari işlem niteliği taşıdığından bu idari işlemden dolayı hakları ihlal edildiği iddiası ile ancak İdare Mahkemesinde dava açılacağından huzurda açılan davanın Görevsizlik nedeniyle reddi gerektiğini, davanın husumeten reddi gerektiğini, feshin geçersizliği ve işe iade davasının alt ve asıl işveren ilişkisinde, her iki işverene birlikte açılması halinde, davacı işçi alt işveren işçisi olup, feshin geçersizliği ve işe iade yükümlülüğü alt işverenin olduğunu, asıl işverenin iş ilişkisinde sözleşmenin tarafı sıfatı bulunmadığından, asıl işverenin işe iade yönünde bir yükümlülüğünden söz edilemeyeceğini, işe iade davası açılması için Arabulucuya başvurma süresi ile arabulucuk son tutanağının düzenlenmesinden itibaren kanunen geçirilmemesi gereken süreler içinde dava...

DAVA KONUSU : Tespit (İşe İade İstemli) KARAR : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile 01.08.2019 başlangıç 02.04.2020 bitiş tarihli belirli süreli iş sözleşmesi imzalandığını, davalı şirketin Türkiye'de başka bir şehirde üstlendiği farklı bir projenin olmadığını, davalı şirket aleyhine işe iade ile ilgili olarak açılan davalarda Ankara 28. İş Mahkemesi'nin yaptığı yargılama sonucunda işçiler ile imzalanan iş sözleşmelerinin yapılacak işin muhtevası gereği belirli süreli iş sözleşmesi olduğunun tespit edildiğini, bu nedenle işe iade taleplerinin reddedildiğini ve Ankara 28. İş Mahkemesi'nin 2019 /89 E. 2019/330 K. Sayılı emsal kararının kesinleştiğini, davacının çalışmış olduğu pozisyon için iş ilanı verilmediğini ve yeni bir işe alım yapılmadığını, belirli süreli iş akdinin süre sonu sebebiyle sona erdiğini ve bu durumun davacı tarafa 02.04.2020 tarihli yazı ile bildirildiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

Diğer taraftan işçinin işe iade başvurusu samimi olmalıdır. Gerçekte işe başlama gibi bir niyeti olmadığı hâlde salt işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yaptığı başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak kabul edilemez. İşçi süresinde işe başlamak için başvuruda bulunduğu hâlde işverenin daveti üzerine işe başlamaması hâlinde gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmeli başka bir anlatımla işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bunun yanında işverenin de işe daveti ciddi olmalıdır. İşe başlatma gayesi taşımadığı hâlde salt tazminat ödememek için yapmış olduğu çağrı gerçek bir işe başlatma daveti olarak nitelendirilemez. İşçinin işe iade sonrasında başvurusuna rağmen işveren tarafından işe başlatılmayacağının sözlü ya da eylemli olarak açıklandığı tarihte veya bir aylık başlatma süresinin sonunda iş sözleşmesi işveren tarafından feshedilmiş sayılır. 17. İşe başlatmama tazminatı fesih tarihindeki ücrete göre ödenmelidir....

    Feshin geçersizliği ve işe iade davasının alt ve asıl işveren ilişkisinde, her iki işverene birlikte açılması halinde, davacı işçi alt işveren işçisi olup, ... sözleşmesi alt işveren tarafından feshedildiğinden, feshin geçersizliği ve işe iade yükümlülüğü alt işverenindir. Asıl işverenin ... ilişkisinde sözleşmede taraf sıfat bulunmadığından, asıl işvereninin işe iade yönünde bir yükümlülüğünden söz edilemez. Ancak, asıl işverenin işe iade kararı sonrası işçinin işe başlamak için başvurması ve alt işverenin işe almamasından kaynaklanan işe başlatmama tazminatı ile dört aya kadar boşta geçen süre ücretinden yukarda belirtilen hüküm sebebi ile alt işverenle birlikte sorumludur. Bu durumda, işe iade davasında anılan haklara ilişkin de davalıların birlikte sorumluluğu yönünde hüküm kurulması gerekir. Dairemizin uygulaması bu yöndedir....

      İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 06/12/2018 NUMARASI : 2015/509 2018/733 DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gelmiş olmakla dosya incelendi, yapılan müzakere sonunda gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı işyerinde çalışırken iş akdinin haksız ve geçersiz feshedildiğini işe iade kararının kesinleşmesi üzerine işe başlamak için başvuru yapıldığını, ancak işe başlatılmadığını belirterek kıdem, ihbar ve işe başlatmama tazminatı talep etmiştir....

      Davalı vekilinin istinaf sebeplerinin incelenmesinde ; İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. Başka bir anlatımla, işçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 Sayılı Kanun'un 21/5. maddesine göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının işe iade başvurusunda samimi olup olmadığı noktasındadır....

      Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: YARGITAY KARARI A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı, davalıya ait işyerinde elektrik kesme açma görevlisi olarak çalışırken iş sözleşmesinin işverence haksız şekilde fesh edilmesi üzerine açtığı işe iade davasının lehine sonuçlandığını, davalı ile alt işverenler arasındaki muvazaanın tespit edilip davalının işçisi olduğunun kabul edildiğini, işe iade kararı üzerine başvurusuna rağmen işverence işe başlatılmayıp bir kısım ödeme yapıldığını ancak haklarının tam olarak karşılanmadığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile boşta geçen süre ücreti ile işe başlatmama tazminatının tahsilini, isterken birleşen davasında ise yıllık izin ücreti alacağının tahsilini istemiştir....

        UYAP Entegrasyonu