"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tenfiz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla ...ahkemesine alacak davası açtığını, yapılan yargılamadan sonra mahkemece davanın kabulüne karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, KKTC ile Türkiye arasında uluslararası sözleşme bulunduğunu, bu sözleşmenin 3490 sayılı yasa ile uygun bulunduğunu belirterek ilamın tanınmasına ve tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, tenfiz şartlarının oluşmadığını, ayrıca alacak iddiasının doğru olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesi ise, 5718 Sayılı MÖHUK’un “Görev ve Yetki” başlıklı 51. maddesi; “(1) Tenfiz kararları hakkında görevli mahkeme asliye mahkemesidir. (2) Bu kararlar kendisine karşı tenfiz istenen kişinin Türkiye'deki yerleşim yeri, yoksa sakin olduğu yer mahkemesinden, Türkiye'de yerleşim yeri veya sakin olduğu bir yer mevcut değilse Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birinden istenebilir.” düzenlemesini içermektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2017/(18)8- 1924 Esas ve 2019/1060 Karar sayılı kararında; " ...5718 Sayılı MÖHUK’un “Görev ve Yetki” başlıklı 51. maddesi; “(1) Tenfiz kararları hakkında görevli mahkeme asliye mahkemesidir. (2) Bu kararlar kendisine karşı tenfiz istenen kişinin Türkiye'deki yerleşim yeri, yoksa sakin olduğu yer mahkemesinden, Türkiye'de yerleşim yeri veya sakin olduğu bir yer mevcut değilse Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birinden istenebilir.” düzenlemesini içermektedir....
E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tanıma ve tenfiz istemine ilişkindir....
mahkeme kararının Türkiye de geçerlilik kazanması için tanıma ve tenfiz talebinin kabulü ile Azerbaycan Hatai İlçe Mahkemesinin boşanma ve ferileri hakkında verilen kararın tanınmasına ve tenfizine , yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir....
Zira MÖHUK'da kabul edilen sisteme göre, tenfiz hâkimince, yabancı mahkeme kararı esastan incelenemez ve hukuka uygunluğu denetlenemez. Şu durumda tenfiz hâkiminin, tenfiz şartları dışında, kararın içeriği üzerinde incelemede bulunma hak ve yetkisi bulunmamaktadır. Aksi hâlin kabulü, tenfiz hâkimini, üst mahkeme görevini kendinde bulması şeklindeki bir sonuca götürecektir. Tanıma ve tenfiz talebine konu yabancı mahkeme kararının Türk kamu düzenine aykırı olup olmadığının tespiti, esas itibariyle hakimin takdirine bırakılmıştır. Ancak hâkim, takdir yetkisini kullanırken milletlerarası özel hukukun varlık sebebini ve bu hukukun genel prensiplerini dikkate almak durumundadır. Bu hususta MÖHUK' nın 54 üncü maddesinin (c) bendinin kamu düzenine "açıkça" aykırılıktan bahsedilerek yabancı mahkeme kararlarının tanıma ve tenfizinde kamu düzenine aykırılık hususunda hakimlerin takdir yetkisi daraltılmaya çalışılmıştır....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının tenfiz talebinin Konya 1.Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından tebligatın usulsüzlüğü sebebiyle reddedildiğini ve kararın kesinleştiğini, savunma hakkının kısıtlanmış olması da tenfiz talebinin reddini gerektirdiğini, usul ve yasaya aykırı tenfiz talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; "...davanın kabulüne, Almanya Dortmund Asliye Hukuk Mahkemesinin 20/12/2005 tarih 7 O 487/04 sayılı 25/04/2014 kesinleşme tarihli ve 03/02/2006 tarih 7 O 487/ 04, 13/10/2016 kesinleşme tarihli yabancı mahkeme kararının tanınmasına ve tenfizine...." karar verilmiştir....
Yabancı Mahkeme Kararlarının Tanınması ve Tenfizi, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (MÖHUK)’un İkinci Kısmının İkinci Bölümünde tenfiz 50- 57. maddeleri arasında, tanıma 58- 59. maddelerinde düzenlenmiştir. 5718 sayılı Kanunun;“Tenfiz Şartları” başlıklı 54. maddesinde; “(1) Yetkili mahkeme tenfiz kararını aşağıdaki şartlar dâhilinde verir; a) Türkiye Cumhuriyeti ile ilâmın verildiği devlet arasında karşılıklılık esasına dayanan bir anlaşma yahut o devlette Türk mahkemelerinden verilmiş ilâmların tenfizini mümkün kılan bir kanun hükmünün veya fiilî uygulamanın bulunması, b) İlâmın, Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmiş olması veya davalının itiraz etmesi şartıyla ilâmın, dava konusu veya taraflarla gerçek bir ilişkisi bulunmadığı hâlde kendisine yetki tanıyan bir devlet mahkemesince verilmiş olmaması, c) Hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması, ç) O yer kanunları uyarınca, kendisine karşı tenfiz istenen...
halinde artık tenfiz (exequatur) kararını verebileceğini, tenfiz mahkemesinin, yabancı mahkemenin esasa uyguladığı hukuku ve aynı şekilde kendi usul hükümlerini doğru uygulayıp uygulamadığını inceleme ve yabancı ilamın içeriğini tetkik etme olanağı bulunmadığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yargılama masrafları ile vekâlet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini istemiştir....
Yabancı mahkeme kararının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilmesi yabancı ilamın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır (MÖHUK m. 58). Yabancı mahkeme kararının tanınması istemli davada, karşı taraf ancak tenfiz şartlarının mevcut olmadığı öne sürerek isteğe karşı koyabilir (MÖHUK m. 55/2). 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un tenfiz kararı verilebilmesinin koşullarının düzenleyen 54. maddesinin (ç) bendi gereğince; “O yer kanunları uyarınca, kendisine karşı tenfiz istenen kişinin hükmü veren mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrılmamış veya o mahkemede temsil edilmemiş yahut bu kanunlara aykırı bir şekilde gıyabında veya yokluğunda hüküm verilmiş ve bu kişinin yukarıdaki hususlardan birine dayanarak tenfiz istemine karşı Türk mahkemesinde itiraz etmemiş olması” şarttır. Bu koşul, yabancı mahkeme ilamının tanınmasında da aranır (MÖHUK. m.58)....
Tenfiz kararının hüküm fıkrasında ise, ... tarihli esasla ilgili yabancı mahkeme kararının tenfizine karar verilmiş, ancak ... tarihli masraf tespit kararı ile ilgili herhangi bir hüküm kurulmamış olduğundan tenfiz kararının masraf tespit kararını kapsamadığının kabulü gerekir. Anılan nedenle Dairemizce mahkeme kararının bozulması gerekirken, onandığı anlaşılmakla, borçlu vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir. SONUÇ: Borçlu vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin ... tarih ve ... Esas, ... Karar sayılı onama kararının kaldırılmasına Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 28.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....