ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/981 Esas KARAR NO : 2022/952 DAVA : Tanıma Ve Tenfiz DAVA TARİHİ : 18/11/2020 KARAR TARİHİ : 19/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tanıma Ve Tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; -----, müvekkil ... aleyhine, -------- tarafından dava açılmış, yapılan yargılama sonucunda ...--- haklı olduğuna karar verildiğini, karar sonucunda ..----, karşı taraftan ---- ve dava tarihi itibariyle faizi ile birlikte alacaklı olduğuna karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, Bahsedilen yabancı mahkeme kararının ------ olabilmesi için mahkemenize tanıma ve tenfiz talebiyle başvuru zorunluluğu doğduğunu belirterek---------- dava dosyasında verilen ---- tarihli kararın tanıma ve tenfizine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/981 Esas KARAR NO : 2022/952 DAVA : Tanıma Ve Tenfiz DAVA TARİHİ : 18/11/2020 KARAR TARİHİ : 19/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tanıma Ve Tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; -----, müvekkil ... aleyhine, -------- tarafından dava açılmış, yapılan yargılama sonucunda ...--- haklı olduğuna karar verildiğini, karar sonucunda ..----, karşı taraftan ---- ve dava tarihi itibariyle faizi ile birlikte alacaklı olduğuna karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, Bahsedilen yabancı mahkeme kararının ------ olabilmesi için mahkemenize tanıma ve tenfiz talebiyle başvuru zorunluluğu doğduğunu belirterek---------- dava dosyasında verilen ---- tarihli kararın tanıma ve tenfizine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Aile Mahkemesi TARİHİ : 26/02/2015 NUMARASI : 2014/631-2015/103 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle tanımada 5718 sayılı Yasanın 54. maddesinin (a) bendinde yer alan "karşılıklılık" koşulunun aranmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki yabancı mehkemece verilen boşanma kararının tanınmasına ilişkin karara yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Yabancı mahkemece verilen velayete ilişkin kararın Türkiye'de icra olunabilmesi, tenfiz kararı verilmesine bağlıdır (5718 s.MÖHUK.md.50/1). Tenfiz kararı verilmesinin koşulları yasanın 54. maddesinde sayılmıştır....
Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre,yabancı mahkeme kararının 08/10/1992 tarihinde verildiği ve 19.10.2004 tarihinde kesinleştiği, davalı tarafın zaman aşımı def'inin, hem def'inin süresinde olmaması ve davacının süresinde olmayan def'iye itiraz etmesi hem de tenfiz davasında, yabancı mahkeme kararına konu alacakla ilgili zaman aşımının incelenmesinin mümkün olmadığı, ayrıca yabanacı mahkeme kararının 19.04.2004 tarihinde kesinleştiği ve tenfiz davasının da 02/02/2005 tarihinde açıldığı gerekçesiyle yerinde olmadığından, davanın kabulü ile yabancı mahkeme kararının tenifizine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....
Yine MÖHUK 62/1-g maddesi uyarınca “hakem kararı hakem sözleşmesinde veya şartında yer almayan bir hususa ilişkin ise veya sözleşme veya şartın sınırlarını aşıyor ise bu kısım hakkında yabancı mahkeme kararının tenfiz istemi reddedilir.” kısmi tenfize olanak tanıyan bu ilke haricinde uygulamada ve Yargıtay kararlarında kararlılık kazanan görüşlere göre; tenfiz talebini inceleyen mahkeme uyuşmazlığın esasına giremeyeceği gibi, hakem kararında yer almayan bir bedelin tenfizine de hükmedemez. Gerçekten bu olgu mahkemenin de kabulündedir. Ne var ki mahkemenin ileride rücu alacağına (ilişkisine) konu olabilecek yargılama giderine yönelik tenfiz istemini de aynı ilkeye dayanarak kabul etmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle reddetmesi doğru görülmemiş, davacının temyiz itirazının bu yönden kabulüne karar vermek gerekmiştir....
ye tahakkuk etmiş olan 8.849,51 EURO tutarındaki masrafları ödemesine karar verildiğini, işbu kararın masraflara ilişkin karar olduğu için davanın görevli ve yetkili asliye hukuk mahkemesinde açılması gerektiğini, kararın kesinleştiğini ve tenfiz için aranan şartları taşıdığını iddia ederek ... Federal ... Mahkemesinin 10 Ni 28/07 (EU) dosya nolu 02.11.2010 kesinleşme tarihli infaz edilebilir şerhli kararı ile kesinleşen masraf tespitine ilişkin 10 Mart 2009 tarihli kararının tenfiz edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının nispi harç yatırması gerekirken maktu harç yatırdığını, tenfiz konusu talebin patent hükümsüzlüğüne ilişkin olduğunu, bu nedenle mahkemenin görevsizliğine karar verilerek dosyanın ... Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesi gerektiğini, tenfiz koşullarının oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanıma ve tenfiz Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tanıma ve tenfiz davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına 02.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
yukarıdaki hususlardan birine dayanarak tenfiz istemine karşı Türk mahkemesine itiraz etmemiş olması gerektiği belirtilmiştir....
Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Kanunu'nda kabul edilen sisteme göre, tenfiz hâkimince, yabancı mahkeme kararı esastan incelenemez ve hukuka uygunluğu denetlenemez. Şu durumda tenfiz hâkiminin, tenfiz şartları dışında, ilamın içeriği üzerinde incelemede bulunma hak ve yetkisi bulunmamaktadır....
Bir ilamın başka bir ülkede o devletin icra organlarını harekete geçirerek uygulanmasını, icra edilebilirliğini bağlamak, ancak tenfiz kararının varlığı ile mümkündür. Tenfiz için icra edilmesinin gerektiği ülkede yabancı mahkeme kararında tenfiz şartlarının var olup olmadığının incelenmesi ve varılacak sonuç dairesinde verilecek tenfiz kararı ile mümkün ve uygun olacaktır. Tenfiz doktrinde değişik şekillerde açıklanmaktadır....