Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

" ilişkin tenfiz talebinin reddine, 14-783 nolu 30/10/2015 tarihli GAFTA Hakem Kararının hüküm kısmındaki 6.3....

    Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak alınmış ve kesinleşmiş ilamlar hakkında, yetkili mahkemenin tenfiz kararı verebilmesi için 5718 sayılı Kanunun 54/c maddesi uyarınca, hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması gereklidir. Kanunda kamu düzeni kavramının zamana ve yere göre değişebilen niteliği gereği bir tanımlama yapılmaktan kaçınılmış ve konunun hakimin takdirine bırakılması tercih edilmiş, ancak kamu düzenine aykırılığın “açıkça” olmasının aranmasıyla bu konuda takdir hakkı bulunan hakime bir sınırlama getirilmek istenmiştir. Bu düzenleme, Türk tenfiz hukukunda, kamu düzeni kavramının izin verdiği ölçüde, yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi lehine bir eğilimin bulunduğunu göstermektedir. Doktrinde de bu konuda hakime yardımcı olması bakımından bazı kriterler verilmiştir. Buna göre örneğin Türk tenfiz hakimi “kural olarak” yabancı mahkeme kararının doğruluğunu inceleyemez (revision au fond yasağı)....

      Tenfiz isteminin kabul veya reddi hususunda verilen kararların temyizi genel hükümlere tâbidir....

        SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: yabancı Unsurlu Bir Uyuşmazlık İçin Türkiyede Türk Hakemlerce Verilen Hakem Kararları, 4686 Sayılı Milletlerarası Tahkim Kanununa Tabi olduğunu, bu Nitelikteki Hakem Kararları İçin MÖHUK Uyarınca Tenfiz Davası Açılamayacağını, tenfiz davasının, sadece yabancı Hakem Kararları İçin Söz Konusu olduğunu, davacı şirket, Milletlerarası Tahkim Kanununun hükümlerini dolanmak, iptal davasının açılması üzerine, icranın kendiliğinden durması yaptırımından kurtulmak için sanki yabancı bir hakem kararı varmış gibi MÖHUK uyarınca tenfiz davası açtığını, huzurdaki davanın yanlış açıldığını, yabancı ülkede verilmiş yabancı bir hakem kararı olmadığını, Türkiye'de tamamı Türk hakemlerce verilmiş yabancı unsurlu uyuşmazlığa ilişkin bir hakem kararı olduğu, bunun hakkında sadece Milletlerarası Tahkim Kanunu uyarınca iptal davası açılabileceği; ayrıca MÖHUK uyarınca tenfiz davası açılamayacağını, bunun yanı sıra tenfiz talebi için aranan diğer koşullar da...

          MÖHUK’da kabul edilen sisteme göre, tenfiz hâkimince, yabancı mahkeme kararı esastan incelenemez ve hukuka uygunluğu denetlenemez. Şu durumda tenfiz hâkiminin, tenfiz şartları dışında, ilamın içeriği üzerinde incelemede bulunma hak ve yetkisi bulunmamaktadır. Aksi hâlin kabulü, tenfiz hâkimini, üst mahkeme görevini kendinde bulması şeklindeki bir sonuca götürecektir. Tanıma ve tenfiz talebine konu yabancı mahkeme kararının Türk kamu düzenine aykırı olup olmadığının tespiti, esas itibariyle hâkimin takdirine bırakılmıştır. Ancak hâkim, takdir yetkisini kullanırken milletlerarası özel hukukun varlık sebebini ve bu hukukun genel prensiplerini dikkate almak durumundadır. Bu itibarla tenfiz hâkimi, sırf Türk hukukundakinden farklı maddi ve usul kuralları uygulanarak verildiği için yabancı bir kararı kamu düzenine aykırı sayıp tenfizini ret edemez....

            dışı bırakılması gerekirken yasaya,Yargıtay kararlarına aykırı bir şekilde tenfiz kararı verildiğini,davanın reddini "istemişlerdir....

            , Bu hususun Türkiye’de ayrıca bir tenfiz engeli olduğu hususu yabancı mahkemeye hatırlatılmış da olsa mahkeme, davalının ......

              Dava vesayet konusunda verilen kararın tanınması ve tenfizine ilişkindir. 5718 Sayılı MÖHUK’un “Görev ve Yetki” başlıklı 51.maddesi; “(1) Tenfiz kararları hakkında görevli mahkeme asliye mahkemesidir. (2) Bu kararlar kendisine karşı tenfiz istenen kişinin Türkiye'deki yerleşim yeri, yoksa sakin olduğu yer mahkemesinden, Türkiye'de yerleşim yeri veya sakin olduğu bir yer mevcut değilse Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birinden istenebilir.” düzenlemesini içermektedir. Buna göre, yabancı mahkeme kararlarının tanıması ve tenfizi davasında görevli mahkeme asliye mahkemesidir. Tanıma ve tenfiz kararının önemi dolayısıyla yabancı kararı veren mahkemenin hangi mahkeme olduğuna bakılmaksızın asliye mahkemelerinin görevli olduğu belirlenerek, tanıma ve tenfiz davasının, yerel mahkeme içinde sulh hukuk mahkemesine göre daha üst düzey bir mahkeme olan asliye mahkemesi tarafından bakılması amaçlanmıştır (Nomer, E.: Devletler Hususi Hukuku, İstanbul 2013, s. 492)....

              tenfiz istemine karşı Türk mahkemesine itiraz etmemiş olması koşullarının varlığı gerekmektedir....

                İSTİNAF KANUN YOLUNA BAŞVURU SEBEPLERİ: Talep eden istinaf dilekçesinde özetle; davacının kısıtlanması istenen Yılmaz Cincil'in kızı olduğunu ve davaya açmaya hukuki yararı olduğunu, 5718 sayılı MÖHUK m. 52/1’de “Kararın tenfiz edilmesinde hukukî yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilir” hükmündeki “hukuki yararı bulunan” ifadesi ile yabancı mahkemede görülen kararın davacısı veya davalısı olmayan; ancak, kararın Türkiye’de tanınması veya tenfiz edilmesi bakımından hukuki yararı olan kimsenin de Türk mahkemelerinde tanıma ve tenfiz talebinde bulunabileceğinin belirtildiğini, Yargıtay 2....

                UYAP Entegrasyonu