“Yerine Getirme ve Temyiz Yolu” başlıklı 57.maddesinde: “(1) Tenfizine karar verilen yabancı ilâmlar Türk mahkemelerinden verilmiş ilâmlar gibi icra olunur.” şeklinde düzenleme yapılmıştır. O halde tanıma ve tenfiz davalarında; Tanıma davası, yabancı bir mahkemeden bir hukuk davasına ilişkin olarak verilen ve verildiği mahkemenin tabi olduğu hukuk sistemi uyarınca kesinleşmiş olan mahkeme kararlarının Türkiye'de de "kesin delil" ve "kesin hüküm" teşkil etmesini sağlamaya yönelik davalardır. Tenfiz davası ise; icra kabiliyetine sahip olan mahkeme kararlarının Türkiye'de de icra edilebilirliğini sağlamaya yönelik davalardır. Diğer bir deyişle tanıma davaları; yalnızca "kesin delil" ve "kesin hüküm" niteliği kazandıran davalar olup icra kabiliyeti kazandırma gücüne sahip değildir. Oysa tenfiz davaları; tanıma davalarının sağladığı etkilerin yanı sıra icra kabiliyetine de yol açar....
Bu düzenlemeyle, yabancı mahkeme ilamının kesinleştiği tarih ile tanıma tenfiz kararının kesinleştiği tarih arasındaki ara dönemdeki belirsizlik ortadan kaldırılmıştır. Aksi takdirde, bu dönemde, henüz tanıma tenfiz kararı verilmediğinden evliliğin devam ettiğinin kabulü gerekir ve beraberinde çözümü zor yeni uyuşmazlıklara neden olur. Açıklandığı üzere; 59.madde, yabancı mahkeme ilamının maddi hukuk bakımından etkisinin hüküm ifade edeceği döneme açıklık getirmiştir. Sorun, dava hakkının kullanılmasında karşılaşılan zamanaşımı süresinin yabancı mahkeme ilamının kesinleşmesi tarihinde mi yoksa tanıma tenfiz kararının kesinleştiği tarihte mi başlatılacağıdır....
Bu düzenlemeyle, yabancı mahkeme ilamının kesinleştiği tarih ile tanıma tenfiz kararının kesinleştiği tarih arasındaki ara dönemdeki belirsizlik ortadan kaldırılmıştır. Aksi düşünceyle, on yıllık zamanaşımı süresini yabancı mahkeme ilamının kesinleştiği tarihte başlatmak; tanıma tenfiz kararı verilene kadar geçen sürede eşler, Türk Kanunlarına göre halen evli sayılacaklarından, ara dönemde boşanmaya bağlı olarak Türkiye de açılacak tazminat, nafaka, velayet ve mal rejiminin tasfiyesi gibi bazı dava haklarından yararlanma imkanı olmayacak, açılmış davaların da görülebilirlik ön koşulu (evlilik devam ettiğinden) gerçekleşmediğinden reddedilmesi sonucu ile karşılaşılacaktır. Başka bir anlatımla, tanıma tenfiz kararından önceki ara dönemde, taraflar boşanmaya bağlı diğer dava haklarını kullanamayacak, ancak zamanaşımı işlemeye devam edecektir....
Tanıma ve tenfiz davaları kabulü için yabancı mahkeme kararının aslı veya mahkemesince onaylanmış sureti ile bunun tercümesi ile kararın kesinleştiğini gösteren tercümeli belgesi gerekir. Tanıma ve tenfiz davalının Türkiye'deki adresi mahkemesi, böyle bir ikameti yoksa ..., ...., ... Mahkemelerinde açılır. Tanıma ve Tenfiz için bazı şartlar vardır. Bunlar a-)Davacının hukuki yararının olması, b-)Kararın verildiği ülke ile Türkiye arasında tenfizi mümkün kılacak bir anlaşmanın olması veya karar veren ülkenin Türk mahkemelerinin kararlarını fiilen veya hukuken tenfiz ediyor olması (bu şart tanıma için aranmamaktadır.) c-)Kararın Türk Mahkemelerinin münhasır yetkisine girmiyor olması, d-)Kamu düzenine aykırı olmaması, e-)kendisine karşı tenfiz istenen kişinin tenfiz davasında itiraz etmiş olmak koşulu ile yabancı mahkemede usulüne uygun davet edilmiş olmasıdır....
Aksi takdirde, bu dönemde, henüz tanıma tenfiz kararı verilmediğinden evliliğin devam ettiğinin kabulü gerekir ve beraberinde çözümü zor yeni uyuşmazlıklara neden olur. Açıklandığı üzere; 59.madde, yabancı mahkeme ilamının maddi hukuk bakımından etkisinin hüküm ifade edeceği döneme açıklık getirmiştir. Sorun, dava hakkının kullanılmasında karşılaşılan zamanaşımı süresinin yabancı mahkeme ilamının kesinleşmesi tarihinde mi yoksa tanıma tenfiz kararının kesinleştiği tarihte mi başlatılacağıdır. Yabancı mahkemelerce verilmiş ve kesinleşmiş boşanma ilamı hakkında, Türk mahkemelerince tanıma tenfiz kararı verilmedikçe eşler Türk kanunlarına göre boşanmış sayılmayacaklarından, ara dönemde boşanmaya bağlı olarak Türkiye'de açılacak tazminat, nafaka ve mal rejiminin tasfiyesi gibi bazı dava haklarının kullanılması imkanı olmayacaktır....
KARŞI OY YAZISI Dava yabancı mahkeme tarafından verilen hükmün tanınması ve tenfizine yöneliktir. Bu davada MÖHUK 54. ve devamı maddeleri gereğince tanıma ve tenfiz şartların oluşup oluşmadığı incelenmekte olup tanıma ve tenfizi istenen kararın münhasıran velâyet düzenlemesine yönelik olmasının bir önemi bulunmamaktadır. MÖHUK’da tanıma ve tenfize ilişkin davalarda temyiz edilemezlik durumuna ilişkin açık bir düzenleme bulunmamakla birlikte; MÖHUK 57/2. maddesinde tenfiz isteminin kabul veya reddi hususunda verilen kararların temyizinin genel hükümlere tabi olduğu belirtilmiştir. HMK’ da tanıma tenfiz davalarının temyiz edilemeyeceğine dair düzenleme de bulunmamaktadır. A.İ.H.S.nin 6. maddesi ve Anayasa’nın 36. maddesi gereğince adil yargılanma hakkının genel unsurlarından biri de adalete erişim hakkıdır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/10/2022 NUMARASI : 2022/455 ESAS 2022/494 KARAR DAVA KONUSU : Tanıma Ve Tenfiz KARAR : Tanıma ve Tenfiz istemine ilişkin olarak açılan davada Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Samsun 2.Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosyanın yapılan incelemesi sonunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; T2 annesi olduğunu ve kendisinin Duisburg-Ruhrort Almanya Eyalet Mahkemesi'nin 9101 a E-1215/22 dosyası ile vasi olarak atandığını, Alman Eyalet Mahkemesi tarafından verilen kararın Türkiye Cumhuriyeti makamları tarafından da tanınması için tanıma ve tenfiz kararı verilmesini dava ve talep etmiştir. Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesince; "Dava; Almanya Eyalet Mahkemesi tarafından verilen vasi tayini kararının tanınması ve tenfizi isteminden ibaret olup, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/10/2022 NUMARASI : 2022/455 ESAS 2022/494 KARAR DAVA KONUSU : Tanıma Ve Tenfiz KARAR : Tanıma ve Tenfiz istemine ilişkin olarak açılan davada Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Samsun 2.Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosyanın yapılan incelemesi sonunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; T2 annesi olduğunu ve kendisinin Duisburg-Ruhrort Almanya Eyalet Mahkemesi'nin 9101 a E-1215/22 dosyası ile vasi olarak atandığını, Alman Eyalet Mahkemesi tarafından verilen kararın Türkiye Cumhuriyeti makamları tarafından da tanınması için tanıma ve tenfiz kararı verilmesini dava ve talep etmiştir. Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesince; "Dava; Almanya Eyalet Mahkemesi tarafından verilen vasi tayini kararının tanınması ve tenfizi isteminden ibaret olup, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6....
Yargıtay'ın ve Dairemizin görüşü bu yöndedir. Çözüme kavuşturulması gereken husus, zamanaşımı süresinin yabancı mahkeme kararının kesinleştiği tarihte mi yoksa, tanıma tenfiz karırının kesinleştiği tarihte mi başlayacağıdır. Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilamların Türkiye’de icra olunabilmesi yetkili Türk Mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır(5718 s.lı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'nun 50). Kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi, tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine(5718 s.lı MÖHUK'nun 58/1), kesin hüküm veya kesin delil etkisi ise yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade eder (5718 s.lı MÖHUK'nun 59)....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tanıma ve tenfiz istemine ilişkin olarak açılan davada ...1. Asliye Hukuk ile ... 2. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı Bölge Adliye Mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tanıma ve tenfiz istemine ilişkindir. ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, davacının dava tarihi itibariyle Türkiye'deki yerleşim yeri adresinin ......