Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. (3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesindenlönce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usülden reddedilemez" denildiğini, tanıma ve tenfiz kurumunun 5718 sayılı Milletler Arası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'da düzenlenmiş bir usul hukuk kurumu olduğunu, tanıma tenfiz davalarında hakimin Revision Au Fond Yasağı gereği uyuşmazlığın esasını inceleyemeyeceğini, bu durumda Türk hakiminin yalnızca dava dilekçesinde yer alan unsurların varlığını araştırmakla yükümlü olduğunu ve bu şartlar mevcutsa tanıma ve tenfiz kararını vermekle yükümlü olduğunu, tanıma ve tenfiz davalarının konusunun ise Türk mahkeme ve hakem kararlarını tanıyan yabancı bir ülkede mahkeme ya da hakem heyetinin hukuka uygun olarak yaptığı yargılamanın sonucunda verilen kararın varlığının...
etmemiş olması şartları mevcutsa tenfiz kararı verebilir....
Talebin dayanağı olan bu kararın henüz tenfiz edilmediği tarafların iddia ve savunmaları ile dosya kapsamından anlaşılmaktadır. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 50 maddesinde “Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır. “hükmü bulunmaktadır. Bu hükme göre yabancı bir ülke mahkemesi tarafından verilen kararın geçerli olabilmesi için usulüne uygun Türk Mahkemelerince tenfiz edilmiş olması gerekli ve zorunlu bulunmaktadır. Bir başka deyişle Türk Mahkemeleri tarafından usulünce tenfiz edilmeyen kararların ilâm niteliğinde sayılması mümkün bulunmamaktadır. Tenfiz edilmeyen somut olaydaki ... Mahkemesinin kararının Türk Hukuku açısından henüz ilâm niteliğinden olmadığı anlaşılmaktadır....
" ilişkin tenfiz talebinin reddine, 14-783 nolu 30/10/2015 tarihli GAFTA Hakem Kararının hüküm kısmındaki 6.3....
Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak alınmış ve kesinleşmiş ilamlar hakkında, yetkili mahkemenin tenfiz kararı verebilmesi için 5718 sayılı Kanunun 54/c maddesi uyarınca, hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması gereklidir. Kanunda kamu düzeni kavramının zamana ve yere göre değişebilen niteliği gereği bir tanımlama yapılmaktan kaçınılmış ve konunun hakimin takdirine bırakılması tercih edilmiş, ancak kamu düzenine aykırılığın “açıkça” olmasının aranmasıyla bu konuda takdir hakkı bulunan hakime bir sınırlama getirilmek istenmiştir. Bu düzenleme, Türk tenfiz hukukunda, kamu düzeni kavramının izin verdiği ölçüde, yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi lehine bir eğilimin bulunduğunu göstermektedir. Doktrinde de bu konuda hakime yardımcı olması bakımından bazı kriterler verilmiştir. Buna göre örneğin Türk tenfiz hakimi “kural olarak” yabancı mahkeme kararının doğruluğunu inceleyemez (revision au fond yasağı)....
Tenfiz isteminin kabul veya reddi hususunda verilen kararların temyizi genel hükümlere tâbidir....
SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: yabancı Unsurlu Bir Uyuşmazlık İçin Türkiyede Türk Hakemlerce Verilen Hakem Kararları, 4686 Sayılı Milletlerarası Tahkim Kanununa Tabi olduğunu, bu Nitelikteki Hakem Kararları İçin MÖHUK Uyarınca Tenfiz Davası Açılamayacağını, tenfiz davasının, sadece yabancı Hakem Kararları İçin Söz Konusu olduğunu, davacı şirket, Milletlerarası Tahkim Kanununun hükümlerini dolanmak, iptal davasının açılması üzerine, icranın kendiliğinden durması yaptırımından kurtulmak için sanki yabancı bir hakem kararı varmış gibi MÖHUK uyarınca tenfiz davası açtığını, huzurdaki davanın yanlış açıldığını, yabancı ülkede verilmiş yabancı bir hakem kararı olmadığını, Türkiye'de tamamı Türk hakemlerce verilmiş yabancı unsurlu uyuşmazlığa ilişkin bir hakem kararı olduğu, bunun hakkında sadece Milletlerarası Tahkim Kanunu uyarınca iptal davası açılabileceği; ayrıca MÖHUK uyarınca tenfiz davası açılamayacağını, bunun yanı sıra tenfiz talebi için aranan diğer koşullar da...
MÖHUK’da kabul edilen sisteme göre, tenfiz hâkimince, yabancı mahkeme kararı esastan incelenemez ve hukuka uygunluğu denetlenemez. Şu durumda tenfiz hâkiminin, tenfiz şartları dışında, ilamın içeriği üzerinde incelemede bulunma hak ve yetkisi bulunmamaktadır. Aksi hâlin kabulü, tenfiz hâkimini, üst mahkeme görevini kendinde bulması şeklindeki bir sonuca götürecektir. Tanıma ve tenfiz talebine konu yabancı mahkeme kararının Türk kamu düzenine aykırı olup olmadığının tespiti, esas itibariyle hâkimin takdirine bırakılmıştır. Ancak hâkim, takdir yetkisini kullanırken milletlerarası özel hukukun varlık sebebini ve bu hukukun genel prensiplerini dikkate almak durumundadır. Bu itibarla tenfiz hâkimi, sırf Türk hukukundakinden farklı maddi ve usul kuralları uygulanarak verildiği için yabancı bir kararı kamu düzenine aykırı sayıp tenfizini ret edemez....
dışı bırakılması gerekirken yasaya,Yargıtay kararlarına aykırı bir şekilde tenfiz kararı verildiğini,davanın reddini "istemişlerdir....
, Bu hususun Türkiye’de ayrıca bir tenfiz engeli olduğu hususu yabancı mahkemeye hatırlatılmış da olsa mahkeme, davalının ......