HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2584 KARAR NO : 2023/498 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SANDIKLI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/03/2022 NUMARASI : 2019/572 ESAS 2022/122 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
Mahkemece davanın reddine ilişkin karar davalı tarafından “velayet ve vekalet ücretine” yönelik istinaf edilmiştir. Dosya incelendiğinde; davacı kadın tarafından anlaşmalı boşanma protokolünün iptali, velayeti babada olan çocuğun velayetinin değiştirilmesi, maddi ve manevi tazminat, nafaka, ziynet alacağı ve mal rejiminin tasfiyesi talepli dava açıldığı, davalının cevap dilekçesi sunduğu ancak karşı ya da birleşen davasının mevcut olmadığı, buradan hareketle davalı babanın cevap dilekçesine konu velayeti annede olan çocukların velayet değişikliği talebinin değerlendirilmemesinin doğru olduğu; bu yöne ilişkin istinaf talebinin reddi gerektiği anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedbiren Velayet Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İncelenmesi gerekli görülen; .... esas sayılı; dava dosyasının onaylı bir suretinin eklenerek birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 05.12.2016 (Pzt.) ......
HUKUK DAİRESİ Dava; evliliğin devamı sırasında açılan, tedbiren velayet ve müşterek çocuklar için tedbir nafakası istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine 22/10/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Davacı baba boşanma kararı ile birlikte velayeti anneye bırakılan ortak çocuk Hicran'ın velayetinin değiştirilerek kendisine verilmesini talep etmiş, İlk Derece Mahkemesince; velayetin değiştirilmesini gerektirir bir durum olmadığı gerekçesiyle velayetin değiştirilmesi talebinin reddi kararı verilmiş, hüküm davacı baba tarafından istinaf edilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır....
Davacı vekili dilekçesinde; ayrı yaşamda haklılık iddiasına dayanılarak, müşterek çocuğun velayetinin tedbiren davacıya verilmesine, davacı eş ve müşterek çocuk lehine dava tarihinden itibaren ayrı ayrı 1.000 TL tedbir nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; 08.05.2012 tarihli ara karar ile davanın açılış tarihinden itibaren tedbiren davacı eş yararına 500 TL, müşterek çocuk lehine 250 TL nafakanın davalıdan alınmasına karar verilmiş, yapılan yargılama sonucunda da müşterek çocuğun velayet hakkının tedbiren davacı anneye verilmesine, velayeti tedbiren anneye verilen müşterek çocuk yararına aylık 750 TL, davacı eş yararına aylık 750 TL tedbir nafakasının 08.05.2012 tarihinden itibaren davalıdan alınmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından, tedbir nafakalarının geçerlilik tarihi yönünden bozulması istemi ile temyiz edilmiştir....
Öte yandan, TMK'nın 335 ila 351. maddeleri arasında düzenlenen “velayet”e ilişkin hükümler kural olarak, kamu düzenine ilişkindir ve velayete ilişkin davalarda resen (kendiliğinden) araştırma ilkesi uygulandığından hâkim, tarafların isteği ile bağlı değildir. Velayetin değiştirilmesine yönelik istem incelenirken ebeveynlerin istek ve tercihlerinden ziyade çocuğun üstün yararı göz önünde tutulur. Hukuk Genel Kurulunun 14.06.2017 gün ve 2017/2- 1887 E., 2017/1196 K. sayılı kararında da velayet düzenlenmesinin kamu düzenine ilişkin olduğu, usuli kazanılmış hak ilkesinin istisnasını oluşturduğu benimsenerek aynı ilkeye vurgu yapılmıştır. Velayet düzenlemesi yapılırken göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı"dır (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m.3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi m. 1; TMK m. 339/1. 34.3/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m. 4/b)....
Davacı anne, ortak çocukların tedbiren velayetlerini talep etmiş, mahkemece herhangi bir araştırma yapılmaksızın ortak çocukların tedbiren velayetleri davacı anneye bırakılmıştır. Mahkemece idrak çağındaki 2008 doğumlu ...'nin velayeti konusunda dinlenilerek görüşü alınıp ve uzman bilirkişiden ortak çocukların velayetlerine ilişkin sosyal inceleme raporu alınarak deliller hep birlikte değerlendirilmek suretiyle velayet hakkında düzenleme yapılması gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 01.06.2017(Prş.)...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 1- Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacının istinaf isteminin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİ gerektiği 2- Tarafların 13/09/2022 tarihli dilekçeleri ile okul kaydı işlemleri sebebi ile müşterek çocuk Melike Nur'un tedbiren velayetinin davalı babaya verilmesi talebi ve dosya kapsamına göre müşterek çocuğun tedbiren velayetinin babaya bırakılmasında sakınca bulunmadığı anlaşılmakla müşterek çocuğun tedbiren velayetinin karar kesinleşinceye kadar davalı babaya verilmesine, davacı anne ile müşterek çocuk arasında şahsi ilişki tesisine hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde...
İlk derece mahkemesinin 15/05/2018 tarihli ara kararı ile müşterek çocukların tedbiren velayeti anneye verilmiş, çocuklar ile baba arasında "her ayın birinci ve üçüncü hafta sonu Cumartesi günü saat 10.00'dan aynı gün saat 18:00'a kadar, Pazar günü saat 10.00'dan aynı gün saat 18.00'a kadar, dini bayramların ikinci günü saat 10.00'dan aynı gün saat 18.00 saatleri arasında" tedbiren kişisel ilişki kurulmuş, yargılamada da tedbiren kişisel ilişkinin kaldırılmasına yönelik bir karar verilmemiştir....