Türk Medeni Kanununun 170. maddesinin son fıkrası uyarınca ayrılık kararı verilebilmesi için boşanma sebeplerinin ispatlanmış olması ve ortak hayatın yeniden kurulması olasılığının bulunması gerekmektedir. Somut olayda, boşanma sebepleri gerçekleşmekle birlikte, tarafların yeniden bir araya gelme ihtimali toplanan delillerle kanıtlanamamıştır. O halde, karşılıklı açılan boşanma davalarının kabulü ile boşanma kararı verilmesi gerekirken, ayrılık kararı verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmişir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre karşılıklı açılan boşanma ve nafaka davası hakkında yeniden hüküm kurulması zorunlu hale geleceğinden tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 21.12.2017(Prş.)...
Somut olayda, davacı-karşı davalı erkek, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca boşanma davası açmış, davalı-karşı davacı kadın da erkeğin davasına karşı Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca boşanma davası açmıştır. Dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlandıktan sonra ön incelemenin duruşmalı yapılmasına karar verilmiş, ön inceleme celsesinde, taraflar karşılıklı olarak anlaşmalı boşanmak istediklerini, protokol sunmayacaklarını ve boşanmanın mali ve hukuki sonuçları üzerinde anlaştıklarını, karşılıklı olarak birbirlerinden nafaka ve tazminat taleplerinin olmadığını beyan etmişlerdir. Mahkemece tarafların talepleri doğrultusunda karşılıklı açılan çekişmeli boşanma davaları anlaşmalı boşanma davasına çevrilmiş ve tarafların anlaşmalı boşanmalarına karar verilmiş ise de; davacı-karşı davalı erkek temyiz dilekçesiyle kendi davasından feragat etmiştir. Bu husus gözetilerek hükmün feragat nedeniyle bozulması gerekmektedir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi ve tazminatların miktarı yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı karşılıklı boşanma davalarında, ilk derece mahkemesince erkeğin boşanma davasının reddine, kadının boşanma davasının kabulüyle tarafların boşanmalarına ve fer'ilerine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar arasında görülen boşanma ve karşı boşanma davalarının yapılan muhakemesi sonucunda; mahkemece verilen hüküm kusur belirlemesi ve manevi tazminat yönünden onanmış, velayet düzenlemesi yönünden ise bozulmuştur. Mahkemce bozma ilamına uyulmuş ise de, sadece karşılıklı boşanma davası olduğu halde bozma ilamından sonra ki yargılamada davaların karşılıklı velayet davası olarak nitelendirilerek hüküm bu şekilde kurulmuştur. Gerçekleşen bu durum karşısında mahkemece usulünce açılmış karşılıklı bir velayet düzenlemesi davası olmadığı halde, yanılgıya düşülürek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir....
Somut olayda, davacı-davalı kadın tarafından 18.03.2015 tarihinde boşanma davası, davalı-davacı erkek tarafından ise 16.04.2015 tarihinde birleşen boşanma davası açıldığı, erkeğin dava dilekçesi kadına tebliğ edilmeden ve birleşen dosyada dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlanmadan aynı gün (16.04.2015) erkeğin dava dosyasının tensiple birlikte kadının açtığı boşanma dava dosyası ile birleştirildiği, her iki davanın birleşmesinden sonra da bu eksikliklerin tamamlanmadığı, yargılama sonunda davacı-davalı kadının davasının kabulüne, davalı-davacı erkek tarafından açılan birleşen boşanma davasının ise reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, birleşen dosyada dilekçelerin karşılıklı olarak verilmesi aşaması tamamlanmadan savunma hakkını kısıtlayacak ve adil yargılanma hakkını etkileyecek şekilde yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
Somut olayda, davacı-davalı erkek tarafından 30.12.2014 tarihinde boşanma davası açıldığı buna karşın davalı-davacı kadın tarafından 11.02.2015 tarihinde birleşen boşanma davası açıldığı, erkeğin birleşen davadaki cevap dilekçesi kadına tebliğ edilmeden ve birleşen davada dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlanmadan 01.04.2015 tarihinde dosyaların birleştirildiği, birleştirme kararı ile her iki davanın birleşmesinden sonra da bu eksikliğin tamamlanmadığı, davacı-davalı erkeğin davasının kabulü ile davalı-davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. O halde, davalı-davacı kadının açmış olduğu birleşen boşanma davasında dilekçelerin karşılıklı verilmesi tamamlanmadan davalı-davacı kadının savunma hakkını kısıtlayacak ve adil yargılanma hakkını etkileyecek şekilde yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Karşılıklı açılan boşanma davalarında, boşanma kararı verildikten sonra, henüz kesinleşmeden davacı-davalı erkeğin 24.01.2015 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır. Bu durumda ölenin mirasçılarından birinin davaya devam etmek istemesi halinde, Türk Medeni Kanunu'nun 181/2. maddesi gereğince “Kusur tespiti bakımından" davaya devam edilebilir. Davacı-davalı erkek mirasçıları tarafından, gerekçeli kararın tebliği talep edilmiş, davalı- davacı kadın tarafından hüküm süresi içinde temyiz edilmiştir. Davacı-davalı erkeğin ölümü üzerine evlilik ölümle sona ermiştir. Evlilik ölümle sona erdiğinden karşılıklı açılan boşanma davalarının konusu kalmamıştır....
Davalı-karşı davacı erkek kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar, manevî tazminat talebinin reddi, iştirak nafakası yönünden, davacı-karşı davalı kadın ise erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakaların miktarları yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Bölge adliye mahkemesi tarafından istinaf kanun yolu değerlendirmesi, kadının kabul edilen boşanma davası yönünden yapılmamıştır. İlk derece mahkemesi kararı karşılıklı boşanma davalarının kabulüne ilişkin olarak taraflarca istinaf edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince istinaf edilen kadının kabul edilen boşanma davası ile ilgili olarak istinaf incelemesi yapılmaması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece karşılıklı açılan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı (TMK m. 166/1) boşanma davaları hakkında hüküm kurulduğu halde, davacı-davalı erkeğin pek fena muamele (TMK m. 162) hukuki sebebine dayalı birleşen boşanma davası hakkında olumlu olumsuz bir hüküm kurulmadan karar verilmiştir. Dava ve birleşen dava birbirinden bağımsız ayrı davalardır ve davaların her biri hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir (HMK m. 294-1). Açıklanan sebeple davacı-davalı erkeğin birleşen boşanma davası hakkında da inceleme yapılarak olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmak üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk ( Aile ) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 25.10.2016 günü temyiz eden davacı-karşı davalı ... vekili Av. ... geldi. Karşı taraf davalı-karşı davacı ... ve vekilleri gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, karşılıklı olarak açılan evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma davasıdır. Mahkemece taraflarca açılan karşılıklı boşanma davalarının ispatlanamadığı gerekçe gösterilerek her iki davanın reddine karar verilmiş, ancak boşanma davasının kabulüne hükmedilerek boşanma kararı verilmiştir....