Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Medeni hukuk kapsamında kişilik hakları, kategorik anlamda mutlak haklar içinde yer alan, her zaman varolan, zamanla tükenmeyen, herkese karşı ileri sürülebilen, çoğu zaman kişiye sıkı sıkıya bağlı ve devredilemeyen haklardandır. İfade özgürlüğü; insanın dilediği şekil, zaman ve koşulda, herhangi bir baskı, sınırlama veya zorlama altında kalmadan bilgi ve fikir sahibi olma, özgürce düşünme, düşüncelerini baskı altında kalmadan açıklama, muhatabına iletme ve yayma imkanının elinde bulunmasıdır. O halde ifade özgürlüğünün temel unsurları; - Bilgiye, yorum ve değerlendirmelere, mesaj veya habere özgürce erişebilme, - Herhangi bir sınırlama, baskı veya yönlendirme olmaksızın özgürce kanaat ve fikir sahibi olma, - Sahip olunan düşünce ve kanaati özgürce açıklayabilme ve yayma imkanının bulunması olarak sayılabilir....

    Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenleme gereği, her iki eşin birliğin giderlerine katılma zorunluluğu vardır. Eşler, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılırlar....

    Muhammed Burak için 500,00 TL, kendisi için 500,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir....

    Mahkemece; "Davacının iddiası, davalının savunmasına, adli tıp raporuna, 23/09/2020 havale tarihli uzman bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre; T3 küçük Emir Ali'nin %99,99 ihtimalle babası olduğu anlaşıldığından davacının açmış olduğu babalık ve nafaka davasının kabulüne, Küçük Emir Ali'nin eğitim, sağlık, yiyecek, giyecek vs. zorunlu ihtiyaç ve giderlerinin karşılanması için tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak aylık 400,00.-TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak velayeten davacıya verilmesine ve TMK 304 madde kapsamında hesaplanan 7.814,37....

    Açıklanan nedenlerle yardım ya da bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi suçunun öğeleri oluşmadığından sanığın atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde cezalandırılmasına karar verilmesi, Kabul ve uygulamaya göre de; 2-Sanığın suç tarihi itibariyle daha önce üç aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmemiş olması karşısında suçu işledikten sonraki yargılama sürecinde pişmanlık gösterip göstermediği nazara alınıp tekrar suç işleyip işlemeyeceği konusunda oluşan kanaat değerlendirilerek cezasının ertelenip ertelenmeyeceğine karar verilmesi gerekirken, sanığın yargılama sürecinde pişmanlık gösterip göstermediği hususunda bir değerlendirme içermeyen ve sadece yeniden suç işlemekten çekineceği hususunda olumlu kanaat oluşmadığına dair yasal ve yeterli olmayan soyut gerekçeyle cezanın ertelenmemesine karar verilmesi, 3-Kasıtlı suçtan mahkumiyeti olmayan ve hükmolunan cezanın tür ve süresi itibariyle de hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel bir durumunun bulunmadığı anlaşılan...

      Sonucunda kriz bölgelerinde mağdur olan insanların temel T1 korunması için çalıştığını, İHH çalışmalarıyla uluslararası alanda tanınmakta olduğunu, beyan etmekle; 50.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek faiz ile birlikte davalı taraftan tahsilini, vekalet ücreti ve yargılama giderinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, haksız fiilden kaynaklanan tazminat istemine İsteğine ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, iş bölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 21.04.2021 NUMARASI : 2019/953 ESAS, 2021/562 KARAR DAVA KONUSU : KATILIM NAFAKASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; davalı ile Gaziosmanpaşa 5.Aile Mahkemesinin 2019/189 Esas, 2019/807 Karar sayılı ilamı ile anlaşmalı boşandıklarını, çocukları Mert ve Ömer'in velayetinin kendisine verildiğini, davalının kendisi ve çocuklar için nafaka talebinde bulunma, "ben senin ve çocukların her türlü maddi ve manevi masrafını karşılarım" dediğini, bu nedenle nafaka istemediğini, ancak çocukların ihtiyaçlarını karşılamadığını belirterek her bir çocuk için 750,00'Şer TL olmak üzere...

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 29/01/2020 NUMARASI : 2019/1220 ESAS, 2020/122 KARAR DAVA KONUSU : İŞTİRAK NAFAKASI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı kurum vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı Aile T1 vekili dava dilekçesinde özetle; Kocaeli Çocuk Mahkemesinin 15/01/2008 tarih ve 2008/6 değişik iş nolu kararı ile koruma ve bakım altına alınan çocuk Sezgin Ekrem'in 2008 yılından bu yana müvekkil idarede koruma ve bakım altında bulunduğunu, davalının evinin çocuğun yaşamasına uygun olabileceği ancak sürekli olarak babanın çocuğunu yanına almak istemediğinin tespit edildiğini, tüm bu nedenlerle çocuk lehine aylık 5.300 TL nafakaya hükmedilmesini talep etmiştir....

      Türk Medeni Kanununun 327/1. maddesinde; Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı, Aynı yasanın 328/1. maddesinde; Ana ve babanın bakım borcunun , çocuğun ergin olmasına kadar devam edeceği düzenlenmiştir . Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.( TMK. nun 329/1. maddesi ) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur. ( TMK. nun 330/1. maddesi ) Nüfus kayıtları kapsamında, tarafların 20.08.2016 doğumlu müşterek Feyza Ergin adında bir çocuklarının olduğu, davacı kadının 26.09.2018 tarihinde evlendiği, davalı erkeğin de evli olduğu, 2001 ve 2006 doğumlu iki çocuğu daha olduğu görülmüştür. İstanbul Anadolu 21....

      Her ne kadar davacı erkek vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı yoksulluk nafakası talebinin reddinin usul ve yasaya aykırı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de dosya üzerinde yapılan incelemede; yerel mahkemece anlaşmalı boşanma davasında tarafların duruşmada birbirlerine tedbir ve yoksulluk nafakası istemediklerini beyan etmeleri, protokolde de bu yönde düzenleme yaptıkları, bu yönüyle anlaşma protokolü ve duruşmadaki beyanların tarafları bağlayacağı gerekçesiyle yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacının yoksulluk nafakasına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği anlaşılmıştır....

      UYAP Entegrasyonu