Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hakim, tazminat miktarını saptarken, bir yandan kişilik hakları zedelenen tarafın, ekonomik ve sosyal durumunu ve boşanmada kusuru bulunup- bulunmadığını ve varsa kusur derecesini, fiilin ağırlığını; öbür yandan da, kişilik haklarına saldırıda bulunanın kusur derecesini, ekonomik ve sosyal durumunu göz önünde bulundurmak zorundadır. Somut olayda; tüm dosya kapsamı ve tanık beyanları birlikte dikkate alındığında, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda davacı kadının ve davalı erkeğin eşit kusurlu olduğu anlaşıldığından asıl dava ve karşı davada manevi tazminat isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. TEDBİR ( 4721 s. TMK m. 169 ), YOKSULLUK NAFAKASI ( 4721 s. TMK m. 175 ) TALEBİ BAKIMDAN: 4721 s. TMK’ nun 175. maddesinde; “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.” şeklinde hüküm altına alınmıştır....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/10/2020 NUMARASI : 2020/28 ESAS, 2020/77 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : İlk Derece Mahkemesince verilen karara davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA: Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; davalının eşini ve evini ihmal ettiğini, tüp bebek tedavisine yanaşmadığını, bali kullandığını, müvekkilinin hakaret ve şiddete maruz kaldığını, ziynet eşyalarının hırsızlık gibi sebepler bahane edilerek davalının annesi tarafından alınıp evdeki kasaya konulduğunu ileri sürerek tarafların boşanmalarına, tedbir ve yoksulluk nafakasına, ziynetlerin aynen olmadığı takdirde bedelinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalı davaya cevap vermemiştir....

Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları göz önünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ancak, TMK. 330/1.md. göre; nafaka miktarı çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur. Davalı taraf Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edildiği halde basit yargılama usulüne tabi davada yasal süre içinde davaya cevap vermeyerek münkir konumdadır. HMK'nın 329.madde gereğince yasal süre içerisinde cevap vermeyen davalının delillerinin toplanmaması ve tanıklarının dinlenmemesi usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olmakla davalının savunma hakkının kısıtlandığına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....

düzenlenmesinin, davalı babadan müşterek çocuk lehine 2.000 TL tedbir-iştirak nafakasına karar verilmesini talep ederek dava açmıştır....

-TL tedbir nafakasına hükmedilmesine, işbu nafakanın boşanmadan sonra iştirak nafakası olarak devamına, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında herhangi bir kusuru bulunmayan şahsı adına 25.000,00.-TL manevi tazminatın T1'dan yasal faiziyle tarafından tahsil edilerek şahsına verilmesine ve yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar evrilmesini talep ve karşı dava etmiştir....

-TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, dava konusu uyuşmazlığı esastan çözen ve hakimin dosya hakkındaki kararını açıklaması anlamına gelen bir tedbir kararı olduğunu, hakimin karar aşamasından önce görüşünü açıklamasının hukuka aykırı olduğunu, yerleşik Yargıtay içtihatları ve Hukuk Genel Kurulu kararının da, davayı esastan çözen tedbir kararı verilemeyeceği yönünde olduğunu, müşterek çocuk Altay'ın eğitime devam ettiği okulun özel bir eğitim kurumu olmadığını, devlet okulu olduğunu, bu nedenle eğitim masraflarının yok denecek kadar az olduğunu, müvekkilinin maddi durumunun, davacının iddia ettiği gibi iyi olmadığını, aylık gelirinin 5.000,00.-TL'yi geçmediğini, şahsi mal varlığının bulunmadığını, İstanbul'da yaşadığını, 2.000,00....

DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları, kuyumcu bilirkişi raporu ve dava dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davacı ve karşı davalının boşanma davalarının KABULÜ İLE; Tarafların 4721 sayılı TMK'nın 166/1- 2.maddesi gereğince BOŞANMALARINA, Davalı karşı davacının maddi ve manevi tazminat talebinin REDDİNE, Davalı karşı davacı kadın yararına takdir olunan aylık 650,00 TL tedbir nafakasının iş bu karar tarihi itibariyle aylık 1.500,00 TL'ye yükseltilmesine, aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesi tarihine kadar devamına, karar kesinleştikten sonra YOKSULLUK NAFAKASI OLARAK DEVAMINA, Davalı karşı davacı kadının ziynet alacağı davasının REDDİNE, "karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı - karşı davacı kadın, kusur belirlemesi, tazminat isteklerinin reddi, nafakanın miktarı, ziynetin reddi yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....

TBK' nun 42.,43.,44. ve 49. maddeleri) dikkate alınarak kadın yararına acı ve sıkıntısına karşılık taktiren 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine, fazlaya dair istemin reddine karar vermek gerekmiştir. TEDBİR ( 4721 s. TMK m. 169 ), YOKSULLUK NAFAKASI ( 4721 s. TMK m. 175 ) VE İŞTİRAK NAFAKASI TALEBİ BAKIMDAN: 4721 s. TMK’ nun 169. maddesinde; “Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri resen alır.” şeklinde hüküm altına alınmıştır. 4721 s. TMK’ nun 175. maddesinde; “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.” şeklinde hüküm altına alınmıştır....

SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar ... ve ...vekillerinin ADLİ YARDIM TALEPLERİNİN KABULÜNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ...vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin temyiz eden davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye 10.858,95 TL onama harcının HMK 339. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde, adli yardımdan yararlanan davalılar ... ve ...'dan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 06/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 29.12.2010 tarih ve 2009/742-2010/763 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı ... ... tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkili ile davalılar arasında imzalanan kredi sözleşmesinde davalı ... Taşımacılık Turizm Temizlik Gıda Otomotiv İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti.'...

      UYAP Entegrasyonu