Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bilindiği üzere; 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinden farklı olarak 4721 sayılı Türk Medeni Kanununda terk sebeplerine, önceki Kanun hükmün de yer almayan “terk etmiş sayılma” kavramı eklenmiştir. Bu husus 164. maddenin birinci fıkrasında “…terk edilen eş, boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır,..” şeklinde ifade edilmiştir. Buradaki “terk etmiş sayılma hâli” kanunun kabul ettiği bir hukuki sonuç olması sebebiyle “kanuni terk” olarak isimlendirilmelidir. Kanuni terk; ya eşi ortak konutu terk etmeye zorlamak ya da haklı bir sebep olmaksızın eşin ortak konuta dönmesini engellemek şeklinde ortaya çıkar. Burada açıkça anlaşılacağı üzere mutlak şekilde “terke mecbur etme” eylemi söz konusudur....

    Ancak, boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe dava açılamaz." Hükmüne yer verilmiştir. Görüldüğü üzere, yasada, eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hakim tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır. Terk sebebiyle boşanma davası açma hakkı, her iki eşe de tanınmış bir haktır; eşlerden birisi terk edilmişse terk edene karşı boşanma davası açabilir. Başlangıçta evi terk etmekte haklı olan eşin bu haklılığı ona süresiz olarak konuta dönmeme hakkını vermez....

      Terk eden eş dönmemekte haklı ise terk sebebiyle boşanma kararı verilemez (TMK md 164). Davacı-karşı davalı erkeğin, mevcut akıl hastalığı nedeniyle eşine sürekli saldırgan davranışlarda bulunduğu, eşiyle maddi ve manevi ilgilenmediği anlaşılmaktadır. Davalı-karşı davacı kadın eve dönmemekte haklıdır. Erkeğin terk sebebine dayalı boşanma davasının reddi gerekirken, yazılı şekilde boşanmaya karar verilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 05.06.2018 (Salı)...

        "Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır” (TMK m. 164/1). Somut olayda da terk edilen, davalı- davacı erkek değil davacı-davalı kadındır. Çünkü davacı-davalı kadın ortak konutu terk etmeye zorlanmıştır. Davalı-davacı erkeğin terk nedeniyle boşanma davası açma hakkı bulunmamaktadır. (Hukuk Genel Kurulunun 13.03.2015 gün ve 2013/2-1688 E, 2015/1032 K. sayılı ilamı) Mevcut duruma göre, davalı-davacı erkek tam kusurlu, davacı-davalı kadın ise kusursuzdur. Davalı-davacı erkeğin birleşen boşanma davasının reddine, davacı-davalı kadının boşanma davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, deliller yanlış değerlendirilerek, davalı-davacı erkeğin birleşen boşanma davasının kabulü, davacı-davalı kadının boşanma davasının reddi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir....

          Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eşin de terk etmiş sayılacağı düzenlenmiştir. Bu durumda eşini terke zorlayan eş, terk nedeniyle boşanma davası açamaz Eldeki davada davacı-davalı erkeğin eşine şiddet uyguladığı ve evden kovduğu anlaşılmaktadır. Davacı-karşı davalı erkek bu davranışları yüzünden Türk Medeni Kanununun 164/1. maddesindeki düzenlemeye göre terk nedeniyle boşanma davası açamaz. Ancak bu husus ilk incelemede gözden kaçırıldığından Dairemizin bozma kararının kaldırılmasına, tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Davalı-karşı davacı kadının karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin 12.05.2014 gün, 2014/359 esas, 2014/10075 karar sayılı bozma kararının kaldırılmasına, hükmün yukarıda gösterilen sebeple ONANMASINA, karar düzeltme harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 02.07.2015 (Prş.)...

            AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 23/05/2017 NUMARASI : 2016/785 ESAS - 2017/303 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Terk Nedeniyle) KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükme karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere mahkememize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı dava dilekçesinde özetle; Davalı ile 14 yıllık evli olduklarını, davalının 4 yıl önce kendisini ve iki çocuklarını terk ederek gittiğini, davalının nerede olduğunu bilmediğini belirterek, terk nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini dava ve talep etmiştir. SAVUNMA: Davalı, davaya cevap vermemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda; davacının davasının terk nedenine dayalı boşanma davası olup, davalıya usulüne uygun terk ihtarı gönderilmediğinden, davanın reddine karar verilmiştir....

            GEREKÇE : Davanın terk nedeniyle açılmış boşanma davası olduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

            GEREKÇE : Davanın terk nedeniyle açılmış boşanma davası olduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

            Terk edilen kadın olup, Türk Medeni Kanunu'nun 164. maddesi gereğince boşanma davası açma hakkı, terkedilen eşe aittir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan eş de terk etmiş sayılır ve terk nedeniyle dava açamaz (YHGK 04.11.2009, 2009/2-402, 2009/484). O halde, erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, delillerin yanlış değerlendirilmesi neticesinde yetersiz gerekçe ile erkeğin davasının kabulü ve kadının davasının reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 26.06.2018 (Salı)...

              Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı kadın evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1), davalı-karşı davacı erkek ise terk (TMK m. 164) hukuksal sebeplerine dayalı olarak boşanma talep etmişler, mahkemece “terk ihtarında davacı-karşı davalı kadının eve dönmesi halinde eve girebilmesi için gerekli olan anahtarı nerede bulabileceğine ilişkin hüküm bulunmaması sebebiyle şekil şartlarına uymayan terk nedeniyle boşanma davasının reddine" tarafların karşılıklı olarak hakaret ettikleri gerekçesiyle kadının davasının kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesine göre boşanmalarına karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu