Yukarıda değinilen düzenlemeler karşısında: 1-) Temyiz aşamasında yapılan adli yardım talebi hakkında Yerel Mahkemece "adli yardım talebinin reddine" ilişkin olarak verilen 30.12.2016 TARİHLİ EK KARARIN ORTADAN KALDIRILMASINA; 2-) Adli yardım talepli dilekçeye somut bir delil eklenmemiş olması ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davalının kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin temyiz harç ve giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu kanaatine varılamadığından, başka bir deyişle 6100 sayılı HMK'nın 334/1. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından ADLİ YARDIM TALEBİNİN REDDİNE; 3-) Hükmü temyiz eden davalının eksik kalan temyiz harcını tamamlaması yönünden 1086 sayılı HUMK’nın 434/3. maddesi uyarınca işlem yapılabilmesi ve sonucuna göre gönderilmesi için dosyanın Yerel Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE,25.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi...
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda İzah Edildiği Üzere, - Davacının yerinde görülen ADLİ YARDIM TALEBİNİN KABULÜNE, - Davacının istinaf başvuru dilekçesinin İİK ‘nun128/a -son bendi, HMK. 352/1- b cümlesi ve İİK. 363/1 ve İİK. 365/son fıkrası gereğince REDDİNE. -Alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı ve 220,70 TL istinaf yoluna başvuru harcının ilk derece mahkemesince harç tahsil müzekkeresi yazılarak ilgili taraftan alınarak hazineye gelir kaydına, -Dosyada gider avansından artan kısmın talep halinde ilk derece mahkemesince ilgilisine iadesine, -HMK.'nun 359/4 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, -Dair dosya üzerinde yapılan inceleme ve müzakere neticesinde tarafların yokluğunda İİK'nun 363/1 maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 09/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verilmiştir....
usul ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Toplanan delillerden tarafların 20/03/2017 tarihinde evlendikleri, müşterek çocuklarının olmadığı, tarafların ilk derece mahkemesince kabul edilen ve yukarıda belirtilen kusurlarının gerçekleştiği, anlaşıldığından, tarafların kusur tespitine yönelik istinaf başvurusunun yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Kadın için hükmedilen tedbir ve yoksulluk yönünden yapılan istinaf incelemesinde; TMK'nın 169. maddesi uyarınca, boşanma davası açılmakla, tarafların ayrı yaşama hakkı doğduğundan mahkemece, davalı kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilmesi, boşanmada ağır kusurlu olmayan davacı boşanmakla yoksulluğa düşeceğinden, TMK'nın 175. maddesi uyarınca kadın lehine nafaka takdiri usul ve yasaya uygundur....
-TL tedbir nafakasının ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
-TL tedbir nafakasının ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Md.186/1) geçimine, (tmk md.185/3) malların yönetimine (tmk. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (tmk.md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (tmk.169). O halde dava tarihinden geçerli olmak üzere, herhangi bir işi ve geliri olmayan * davalı kadın yararına türk medeni kanununun 185/3, 186/3 maddelerine uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. 5-toplanan delillerden herhangi bir işi ve geliri bulunmayan davalı kadının boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği sabit olmuş ve türk medeni kanununun 175. Maddesi koşulları kadın yararına oluşmuştur. Davalı kadın yararına uygun miktar yoksulluk nafakası takdiri gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir...) Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir....
, giyim, kitap, kırtasiye, spor ve kurs giderleri karşısında davacının sıkıntıya girmeye başladığını, davalının İstanbul Metro Ulaşım A.Ş de iyi bir görevle ve iyi bir ücretle çalıştığını, değişen ekonomik ve sosyal koşullar gerek çocuğun eğitim masrafları ve diğer ihtiyaçları bulunduğunu belirterek dava tarihinden itibaren aylık 2.000 TL iştirak nafakasının davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. Eşlerden biri, haklı bir sebep olmaksızın diğerinin birlikte yaşamaktan kaçınması veya ortak hayatın başka bir sebeple olanaksız hâle gelmesi üzerine de yukarıdaki istemlerde bulunabilir. Eşlerin ergin olmayan çocukları varsa hâkim, ana ve baba ile çocuklar arasındaki ilişkileri düzenleyen hükümlere göre gereken önlemleri alır....
Bu durum ancak iştirak nafakası belirlenirken tarafların ekonomik ve sosyal durumu dikkate alınırken gözetilmesi gereken bir husustur. TMK 182/2.madde gereğince velayet verilmeyen babanın çocuğuna ekonomik destek yükümlülüğü ve bu kapsamda nafaka ödemesine hükmedilmesi doğrudur. Dosya kapsamında toplanan deliller, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında müşterek çocuk Muhammed Emin için takdir edilen nafaka miktarı çocuğun yaşı, ihtiyaçları ve hakkaniyete uygundur. İlk derece mahkemesince iştirak nafakasına hükmedildiği halde dava dilekçesinde açıkça talep olmasına rağmen yıllık artış oranı belirlenmemesi doğru görülmemiştir. İlk derece mahkemesince davanın kabul ve ret oranı dikkate alınarak yargılama giderlerinin paylaştırılmasına karar verilmesi HMK 326.madde gereğince doğrudur....