ile başlatılanı takipte, borçluya yapılan tebligatın 21.09.2021 tarihinde muhtara tebliğ edildiğini, 05.11.2021 tarihinde yapmış oldukları usulsüz tebligat itirazlarının 08.11.2021 tarihinde icra müdürlüğünce reddedildiğini, müvekkiline yapılan tebligatın usulsüz olup, icra memurunun işlemini şikayet ile borca itiraz ettiklerini, davalının bilinen adresine çıkarılan tebligat yapılmadığı takdirde, 21. madde ve devamı maddelere göre tebligat yapılması gerektiğini, müvekkiline ilk yapılan tebligat”, adrese kayıt sistemindeki bilgilere göre ve TK 21 maddesi uyarınca muhtara bırakıldığını, tebligatın usulsüz olduğunu, açıklanan nedenlerle memur muamelesi şikayetlerinin kabulü ile dosyanın tedbiren durdurulmasına, usulsüz olarak yapılan ilamsız takiplerde ödeme emrinin tebligatının iptaline ve ödeme emri tebliğ tarihinin 01.11.2021 olarak düzeltilmesine, kabul edilen düzeltilen tebliğ...
Dava, usulsüz tebliğe dayalı tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve düzeltilen tebliğ tarihine göre takip kesinleşmeden uygulanan hacizlerin kaldırılmasına yönelik olup davacı vekili istinaf dilekçesinde usulsüz tebliğ şikayeti ve hacizlerin kaldırılmasına yönelik verilen kararın esasına dair istinaf talebinde bulunmamış, davacının yabancı olması nedeniyle kendisinden teminat alınmaksızın davanın karara bağlanmış olduğunu ileri sürerek bu hususu istinaf sebebi yapmıştır....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. Bodrum 2. İcra Müdürlüğünün 2021/7076 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine 800.000,00 TL asıl alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibine başlandığı, borçlunun Acarlar Mah., 28. Sok., No:20, İç Kapı No:1, Beykoz/ İstanbul adresine çıkarılan 7 örnek ödeme emrinin 24/12/2021 tarihinde TK'nın 21/1. maddesine göre tebliğ edildiği, alacaklı vekilinin 05/01/2022 tarihli haciz talebinin kabulüne karar verildiği, borçlu vekilinin 06/01/2022 tarihinde yetkiye ve borca itirazlarını içerir dilekçe verdiği anlaşılmıştır. Davacının, tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde yapılmalıdır....
İcra Müdürlüğünün 2018/7253 esas sayılı dosyasında gönderilen haciz ihbarnamesinin aynı konutta muhatap ile oturan yakını Semra Tavşanlıoğlu imzasına tebliğ edildiği, davacının bilinen adresinin tebligat yapılan adres olduğunu, ancak Semra Tavşanlıoğlu'nun davacıyla aynı konutta yaşamadığı anlaşıldığından şikayetin kabulüne, Manavgat 1. İcra Müdürlüğünün 2018/7253 Esas sayılı dosyasında davacı borçluya gönderilen haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin 10/03/2022 olarak düzeltilmesine, tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarla birlikte eksik inceleme ile karar verildiğini, tebligatı alan kişinin davacı ile birlikte oturduğunun kolluk marifeti ile araştırılmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; tebliğin usulsüz olduğunu, davanın konusu memur işlemini şikayet olduğu için itiraz sürelerinin kararı öğrendikleri tarihten itibaren başlayacağını, karar taraflarına tebliğ edilmediği için kararı öğrendikleri gün yani süresi içerisinde şikayet yoluna gidildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
Takip borçlusu T1 ile tebligat yapılan kişi Hansa Atama'nın aynı konutta ikamet etmediği/yengesi olmadığı tespit edilmesi neticesinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği görülmüştür. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre; “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur.” Şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, Şanlıurfa 2. İcra Müdürlüğünün 2020/6553 Esas sayılı takip dosyasında T1 07/09/2021 ödeme emri tebliği tarihinin şikayet dilekçesinde belirtilen 26/09/2022 olarak düzeltilmesine ve usulsüz tebligat davasının mahiyeti gereğince davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair karar verildiği, işbu karara karşı davalı tarafça istinaf yoluna başvurulduğu görülmüştür....
CEVAP Alacaklı; tebligatın usulüne uygun olduğunu, kamera görüntüleri içerisinde yer aldığı iddia olunan tebliğ memurunun dava konusu tebliğ işlemini gerçekleştiren memur olduğu yahut dava dışı başkaca tebliğ işlemine yönelik kamera kayıtları olup olmadığı hususunun müphem olduğunu, alacak dolayısıyla husumetli konumda olup aynı alacağa yönelik borçlu aleyhine dolandırıcılık suçundan kaynaklı savcılık şikayetinin bulunduğunu, tebligatı husumet gerekçesiyle tebliğden imtina etmesinin hayatın olağan akışına uygunluk gösterdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....
itirazın reddine dair 05/08/2022 tarihli kararının kaldırılmasını, usulsüz tebligat nedeniyle öğrenme tarihinin 03/08/2022 tebliğ tarihi olarak kabul edilmesini, icra takibinin durdurulmasını talep ve dava etmiştir....
beyan ederek ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 11/02/2019 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Dairesinin 2021/17705 esas sayılı dosyasından müvekkiline gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini beyanla ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiş, davalı vekili; şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiş, Mahkeme; şikayetin kabulüne karar vermiş, davalı karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuş, Mahkeme 15.05.2023 tarihli kararı ile kararın miktar itibariyle kesin olarak verildiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar vermiş, davalı vekili ek karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur. 6763 sayılı Yasa'nın 3. maddesi ile değişik İİK'nın 363/1. maddesindeki parasal kesinlik sınırının, aynı Kanun'un Ek 1/1. maddesi uyarınca yeniden değerleme oranına göre artırılan miktar dikkate alındığında, istinafa konu takip miktarının 12.482,57- TL olduğu, bu haliyle istinafa konu edilen ihtilaf miktarının hüküm tarihindeki kesinlik sınırı olan 41.710- TL'yi geçmediği anlaşıldığından, davalının ek karara yönelik...