mahkemesi kararının kaldırılarak usulsüz yapılan tebligatın iptal edilerek tebliğ tarihinin 05/07/2019 olarak düzeltilmesine , karşı taraf aleyhine %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece; Davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile Şarkışla İcra Müdürlüğü'nün 2021/181 Esas sayılı dosyasında davacı gönderilen ödeme emri tebliğ tarihinin 02/06/2021 tarihi olarak düzeltilmesine, takibin şekline göre her türlü itiraz icra dairesine yapılacağından sair itirazlar konusunda karar verilmesine yer olmadığına yönelik karar verildiği görülmüştür....
İlk derece mahkemesi kararında; tebligatta bilgi alınan komşunun kim olduğunun yazılmadığı, muhatabın tevzi saatlerinden sonra adrese dönüp dönmeyeceği hususunda tespit ve tevsik edilmediği gerekçesiyle usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, tebliğ tarihinin 16/09/2020 olarak düzeltilmesine, hacizlerin kaldırılması talebinin icra dairesince değerlendirilmesine, senedin teminat senedi olduğuna ilişkinin iddianın ise yazılı delil ile ispatlanamadığı gerekçesiyle takibin iptali talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; teminat senedi iddiasına yönelik olarak dava dilekçesindeki iddia ve vakıalar tekrar edilerek, takibin iptali talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu beyan etmiş, kararın bu yönüyle kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
-K A R A R- Şikayetçi vekili, müvekkilinin alacaklı olduğu ...n 2012/512 E. sayılı dosyasından, borçlunun ...osyasına teminat olarak yatırdığı para üzerine 30.12.2008 tarihinde haciz konulduğunu, şikayet olunanın alacaklı olduğu .... sayılı dosyasından ise söz konusu para üzerine, 16.06.2008 tarihinde ihtiyati haciz konulduğunu, bu dosyada borçluya gönderilen ödeme emrinin, mahkeme kararıyla 29.12.2008 tarihinde tebliğ olduğuna karar verildiğini, ancak icra müdürlüğünce bu tarih yerine 09.06.2008 tarihinin esas alınması nedeniyle şikayet olunanın ihtiyati haczinin daha önce kesinleştiği kabul edilerek sıra cetveli düzenlendiğini, oysa şikayet olunanın ihtiyati haczinin 04.01.2009 tarihinde kesinleştiğini ve müvekkili şirketin haciz tarihinin daha önce olduğunu, bu nedenle... düzenlenen sıra cetvelinin hatalı olduğunu ileri sürerek, 10.01.2012 tarihli sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir....
Hukuk Dairesinin 15/12/2021 tarih ve 2021/741 Esas 2021/3227 Esas sayılı ilamı ile kararın kaldırılmasına ve şikayetin kabulü ile ödeme emrinin davacı/borçluya tebliğ tarihinin 02/09/2020 olarak düzeltilmesine kesin olarak karar verildiği, bunun üzerine davacı borçlunun kendisinden tahsil edilen ve alacaklıya ödenen miktarın İİK’nın 361. maddesi uyarınca geri alınması için talepte bulunduğu, icra müdürlüğünce talebin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu açıklamalara göre, ortada yanlışlıkla ödenen veya ödeme tarihi itibariyle fazladan yapılmış bir ödemenin ya da yanlış kişiye yapılan bir ödemenin mevcut olmadığı, takip borcuna ilişkin ve mevcut duruma uygun olarak yapılmış bir ödeme söz konusu olduğundan ödeme emri tebliğ tarihinin sonradan düzeltilmiş olması, kesinleşmiş takipte geçerli olan hacizler sonucu takip dosyasına gelen paradan yapılan bir ödemeyi hükümsüz kılmaz....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/140 KARAR NO : 2023/133 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÜRGÜP İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/11/2022 NUMARASI : 2022/7 ESAS 2022/64 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkili hakkında açılan takipten dava tarihinde haberdar olduğunu, kanun gereği müvekkilinin şikayet süresinin kendisine gönderilen ödeme emrinin usulsüzlüğünü öğrendiği tarihten başlaması gerektiğini, mahkemenin borçlu şirketin usulsüz tebligatı öğrenme tarihinin tespiti ile öğrenme tarihine göre şikayet süresinde ise öğrenme tarihi itibariyle tebligatın tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken...
Bu itibarla, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK'nun 353/1- b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yerine yukarıda açıklanan sebeplerle, şikayetin kabulü ile davacının öğrenme tarihine göre 1. haciz ihbarnamesi tebliğ tarihinin 14/03/2020 olarak düzeltilmesine ve buna bağlı olarak 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin iptaline ilişkin yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı olan İİK.'nın 16/1.maddesinde; "Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir.Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır" hükmü yer almaktadır. Anılan yasa maddesine göre bu yöndeki şikayetin usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süre içinde yapılması gerekmektedir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Şikayet dilekçesinde öğrenme tarihinin belirtilmemiş olması halinde ise, en geç şikayet tarihinde öğrendiğinin kabulü gerekir. Öğrenme tarihinin aksi ise ancak, yazılı belge ile ispatlanabilir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; bahsi geçen kararın davalı borçluya ödeme emrinin tebliğinin usulsuz olmasına yönelik şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin 13/09/2018 tarihi olarak düzeltilmesine, usulsüz yapılan tebligat geçerli kabul edilerek konulmuş olan tüm hacizlerin kaldırılmasına yönelik olduğu ve karara karşı davacı borçlunun temyiz yoluna müracaat etmeyip kararın kesinleştiğini, davacı borçlunun borca itirazının kabulüne ilişkin bir istinaf mahkemesince verilmiş bir karar olmadığını, borca itirazı istinaf kararı ile kabul edilmiş gibi, icradan borçlu olupta ödediği paranın iadesini talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu, icra memur işlemi usul ve yasaya istinaf kararına uygun olduğunu belirterek, bu nedenlerle şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; şikayetin reddine, dair karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçluya örnek 10 numaralı ödeme emrinin 30.11.2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise İİK.nun 168/3.maddesinde öngörülen yasal süreden sonra 28.03.2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvurusunda, ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu ileri sürerek tebliğ tarihinin 28.03.2014 olarak düzeltilmesini ve bonoda keşide yeri olmadığından takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, tebliğ tarihinin 25.03.2014 olarak düzeltilmesine ve takibin İİK'nun 170/a gereğince iptaline...