Somut olayda, alacaklı tarafından başlatılan ilamsız takipte borçlular tarafından, ödeme emrinin tebliğ edilmesi üzerine icra mahkemesine yapılan başvuruda, ileri sürdüğü hususlar İİK'nun 62. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup takibin şekline göre ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesinde bildirilmelidir. O halde, takibin şekline göre borçlular vekilinin icra dairesi yerine mahkemeye başvurusu sonuç doğurmayacağından, mahkemece istemin reddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), harç alınmasına yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.07.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Örnek 7 ilamsız takipte, borçlu T3 icra dairesine verdiği 10.01.2020 tarihli itiraz dilekçesinde, borcu bulunmadığını ileri sürerek takibe, borca, ödeme emrine faize itirazlarını ileri sürdüğü, ödeme emrinin 15.01.2020 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, icra müdürlüğüce 10.01.2020 tarihinde, ödeme emrinin tebliğinden önce takibin itiraz nedeni ile durdurulmasına karar verildiği, alacaklı tarafından tebliğden önce yapılan itirazın geçerli bir itiraz olmadığı, bu sebeple takibin durdurulmasına ilişkin icra müdürlük kararının hatalı olduğu gerekçesi ile şikayet yoluna başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Ödeme emrinin tebliğinden sonra borçlunun itiraz sebeplerini icra dairesine bildirip yasal ödeme süreleri geçtikten sonra alacaklının merciden itirazın kaldırılması ve tahliye isteyebileceği öngörülmüştür....
dairesine bildirmeye mecburdur.Somut olayda, alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takibe başlandığı, borçluya ödeme emrinin 17/11/2014 tarihinde tebliğ edildiği ve borçlunun 20/11/2014 tarihinde iflas erteleme davasında verilen tedbir kararını sunarak takibin durdurulmasını talep ettiği ve icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/748 esas sayılı dosyasında 03/07/2019 tarihli karar ile ödeme emrinin iptaline karar verdiğini, sair itirazların değerlendirilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurduğunu, icra dosyasında iptal kararından sonra müvekkiline yeniden ödeme emri gönderildiğini, ancak vekil kaydı olmasına rağmen ödeme emrinin asillerin adresine gönderildiğini, ayrıca yapılan takibin haksız olduğunu, müvekkillere gönderilen takibe dayanak çek suretinde tasdik imza yer almadığını, çek aslının icra kasasına sunulmadığını, çek suretinin tasdikli olmadığını, bu nedenle ödeme emrinin iptali gerektiğini, ayrıca borca itiraz ettiklerini , talep edilen faizin de fahiş olduğunu, oran belirtilmediğini ve yüksek faiz istendiğini, istenilen çek tazminatı ve komisyonun da haksız olduğunu, çek tazminatının tüm borçlulardan istenildiğini, çek tazminatından sadece keşidecinin sorumlu olduğunu söyleyerek ödeme emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....
Takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından borçlu aleyhine taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde rehin hakkına, takibe, borca, faize ve faiz oranlarına itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür. Taşınır rehninin paraya çevrilmesi başlığı altında yer alan İİK'nın 147. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 62. maddesinde "itiraz etmek isteyen borçlu, itirazını ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak İcra Dairesine bildirmeye mecburdur" hükmüne yer verilmiştir....
verildiğinden dolayı borca itiraz ettiğini, mirasın reddi kararına dayalı olarak takibin durdurulmasına ve takibin iptal edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Ödeme emrinin tebliğ tarihine göre, davacı tarafından imzaya ve borca itiraz yasal 5 günlük süre içerisinde ileri sürülmediğinden mahkemece davacının imzaya ve borca itirazının süre yönünden reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamakta olup, davacının istinaf sebep ve gerekçesi yerinde değildir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde zamanaşımı itirazının süresinde olmadığını ileri sürmüştür. İİK'nın 168 ila 170. maddeleri arasında düzenlenen imzaya ve borca itiraz 5 günlük süreye tabi ise de, İİK'nın 71/2. ve 33/a maddelerine dayalı zamanaşımı iddiasının incelenmesi, bu istemin belli bir sürede ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir. Önemli olan ödeme emrinin tebliğinden sonra yasal düzenlemelerde belirlenen süre kadar zamanaşımını kesen veya durduran hallerin meydana gelmemesi ve takibin işlemsiz bırakılmasıdır....
Öğretide de ödeme emrinin iptali halinde, yeni ödeme emrinin gönderilmesinin alacaklının yapacağı bir işleme bağlı olduğu durumlarda, ödeme emrinin iptaline ilişkin kararın tefhimi veya tebliği tarihinden itibaren 7 gün içerisinde bu işlemin yapılmamasının ihtiyati haczi hükümsüz kılacağı belirtilmiştir. (Kuru, B.: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, İstanbul 2006, s.910,911) Somut olayda, çek aslı dosyaya ibraz edilmediği için ödeme emri iptal edilmiştir. Ödeme emrinin iptali takibin iptali sonucunu doğurmaz ise de alacaklının ödeme emrinin iptaline ilişkin kararının tefhim ve tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde çek aslını icra dairesine vererek yeni bir ödeme emri gönderilmesini sağlaması gerekir (İİK., m.264,II’ye kısasen). Aksi halde ihtiyati haciz hükümsüz kalır (İİK. m.264,IV)....
GEREKÇE : Uyuşmazlık genel haciz yolu ile yapılan ilamsız takibe karşı yetkiye, borca ve ferilerine itiraz ile takibin ve ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Adana 14.İcra Müdürlüğünün 2020/5071 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T3 vekili tarafından, borçlu T1 Ltd....
İcra müdürlüğünün 2021/14494 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emri gönderildiğini, davalıların takibi 18/08/2021 tarihinde e-devletten öğrendiklerini bildirerek, ödeme emrine itiraz ettiklerini, icra müdürlüğünün takibi durdurduğunu, müdürlük kararının kanuna aykırı olduğunu, ödeme emrinin tebliğinden önce ödeme emrine, itirazın yok hükmünde olduğunu, ödeme emrinin borçluların yurtdışında olması nedeniyle konsolosluk vasıtasıyla tebliğe çıkartıldığını, takibin kesinleştiğini, davalılardan T4 tebligatı şahsen tebliğ almış olması sonrasında ödeme emrine herhangi bir itirazda bulunmadığını, 09/09/2021 tarihinde diğer davalılya ödeme emrinin tebliğ edildiğini, itiraz etmediğini, ileri sürerek müdürlük kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir....