Hukuk Dairesinin yerleşmiş inançları göre mirasın reddi nedeniyle borçtan sorumlu olunmadığına ilişkin savı borca itiraz olduğu ve ödeme emrinin tebliği üzerine takibin şekline göre yasal süre içinde ilgili merciye yapılması gerektiği kabul edilmektedir. Bu nedenle, takip kesinleştikten sonra borçlu mirasçıların mirası reddettiklerine ilişkin itirazları kabul edilemez. Borçlunun takipten önce öldüğünün anlaşılması üzerine ek takip talebi ile takibin borçlulara yöneltilerek davacıya icra emri gönderilmiş ve icra emiri davacıya 05/11/2021 tarihinde tebliğ edilmiş olup, takip ilamlı takip olup, itiraz yolu bulunmadığından, Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12- 2240 E. - 2014/929 K. sayılı kararı karşısında, davacı mirası reddediklerini itiraz yolu ile ileri süremeyecekleri söylenebilecektir. Ancak, Yargıtay 12....
nun 169. maddesine dayalı borca itiraz niteliğinde olduğu kuşkusuz olup, borca itirazın ise; aynı kanunun 168/1-5. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 5 günlük sürede icra mahkemesine yapılması zorunludur. Ne var ki, borçlular ... ve ...'a ödeme emri 22.7.2014, borçlu ...'ye ise 01.8.2014 tarihinde tebliğ edildiği halde mirasın reddi kararına dayalı olarak 08.8.2014 tarihinde icra takibine itiraz ettikleri anlaşılmaktadır. Bu itibarla, itiraz, İİK'nun 168/1-5. maddesinde öngörülen yasal 5 günlük süre geçirildikten sonra yapılmış olduğundan, adı geçen borçlular hakkındaki takip kesinleşmiş bulunmaktadır. Belirtilen durum karşısında, borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde mirasın reddine ilişkin mahkeme kararını icra mahkemesine sunmak suretiyle takibin iptalini isteyemeyeceği açıktır. Hal böyle olunca, mahkemece, istemin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu şirket aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, borçlunun örnek 7 ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayet yoluna başvurduğu, İzmir 7. İcra Hukuk Mahkemesinin 14.12.2021 tarihli, 2021/388 E, 2021/813 K. Sayılı kararıyla usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 25.06.2021 tarihi olarak düzeltilmesine karar verildiği, borçlu tarafından takip dosyasına sunulan 24.06.2021 tarihli dilekçe uyarınca takibin durdurulmasının ve hacizlerin kaldırılmasının talep edildiği, icra müdürlüğünce hacizlerin kaldırılmasına, ancak dilekçe itiraz içermediğinden takibin durdurulması talebinin reddine karar verilmiştir. İlamsız icra takibine karşı sözlü olarak itiraz edilebileceği gibi dilekçe ile de itiraz edilebilir....
Takip yolunun değiştirilmesinde evvel ki takibin kesinleşmiş olmasının veya itiraz üzerine durmasının etkisi bulunmamaktadır. Somut olayda; çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine geçildiği, örnek 10 ödeme emrinin şikayetçi borçluya 16/05/2011 tarihinde tebliğ edildiği, işbu takip türüne ilişkin olarak birtakım haciz işlemleri yapıldıktan sonra alacaklı vekilinin 11/10/2013 tarihinde icra dairesine başvurarak bu defa takip şeklini iflas yoluna dönüştürdüğünü açıklayıp borçluya kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluna ilişkin örnek 12 ödeme emrinin gönderilmesini talep ettiği, işbu ödeme emrinin 01/11/2013 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu tarafından 06/11/2013 tarihinde itiraz edildiği ve itiraz nedeniyle icra müdürlüğünce 21/11/2013 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği, alacaklı vekilince ... 3....
itiraz ettiklerini, müvekkilinin iflasa tabi şahıslardan olmadığını, iflas talebinin ve iflas yolu ile adi takipte ödeme emrinin gönderilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, borç miktarının 66.600,00 TL olduğunu, fabrikanın, taşınmaz ve fabrika tesisi değerinin ortalama 300.000.000 USD olduğunu, bu nedenlerle alacaklının iflas talebi ve takibi şartlarının oluşmadığını, fabrikanın değerinin takip konusu 66.600,00 TL borç miktarını karşılamaya ve ödemeye yeterli olduğunu, bu değerler arasında işçinin alacağının öncelikli-rüçhanlı bir alacak olarak teminat altına alınmış bulunduğunu, bu nedenle de iflas yoluyla adi takipte bulunmanın şartlarının oluşmadığını, ödeme emrinin vekile değil asile tebliğ edilmesi gerektiğini belirterek, ödeme emrinin ve icra takibinin iptaline, takibin her yönden durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
DAVA Davacı borçlular vekili dava dilekçesinde; aleyhlerine başlatılan kambiyo senedine özgü takipte ödeme emrinin ve takibin iptali için dava açtıklarını ve mahkemece ödeme emrinin iptaline karar verildiği, icra dosyasında iptal kararından sonra müvekkiline yeniden ödeme emri gönderildiği, ancak vekil kaydı olmasına rağmen ödeme emrinin asillerin adresine gönderildiğini ve ayrıca yapılan takibin haksız olduğunu, müvekkillere gönderilen takibe dayanak çek suretinde tasdik imza yer almadığı, çek aslının icra kasasına sunulmadığı, çek suretinin tasdikli olmadığı gerekçeleriyle ödeme emrinin iptalini talep ettikleri, borca ve fahiş olan faize itiraz ettikleri, istenilen çek tazminatı ve komisyonun da haksız olduğunu, çek tazminatının tüm borçlulardan istenildiğini, çek tazminatından sadece keşidecinin sorumlu olduğunu söyleyerek ödeme emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/02/2022 NUMARASI : 2021/527 ESAS 2022/111 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|Şikayet KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili hakkında Kayseri Banka Alacakları İcra Müdürlüğü'nün 2020/3472 Esas sayılı dosyası ile yapılan takibe yetkisiz icra müdürlüğüne başlandığını, takibe karşı asıl borçlu Haydar Gülhan tarafından itiraz da bulunulduğunu, icra müdürlüğünce de takibin durdurulmasına karar verildiğini ve borcu bulunmadığının tespiti halinde müvekkilinin kefilliğinin düşeceğini, taraflarına ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, davalı alacaklı banka tarafından aynı alacağa ilişkin olarak Kayseri Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğünün 2020/71 Esas...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı ve borçluya örnek 7 nolu ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, takibin mükerrer olduğunu ileri sürerek iptalini talep ettiği, mahkemece, istemin kabulü ile takibin mükerrer olduğu gerekçesiyle iptaline karar verildiği görülmektedir. Takibin şekline göre, İİK'nun 62. maddesi uyarınca; borçlunun her türlü itirazını ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren (7) günlük sürede icra dairesine yapması zorunludur....
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde davacı-borçluya ödeme emrinin 23/02/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacının itiraz süresinin ilk dört gününde itiraz etmesini engelleyecek herhangi bir mani sebebinin bulunmadığı, davacı tarafça sunulan raporda ayakta istirahatli olarak yazıldığı gerekçesi ile gecikmiş itiraz talebinin reddine karar verilmiştir. İİK 'nun 62/1. maddesinde; “İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur” hükmü yer almaktadır....
İcra Müdürlüğü'nün 2021/13826 esas sayılı icra takip dosyasında açılan icra takibinde gönderilen ödeme emrinin davalı borçluya usulüne uygun olarak 16/07/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı borçlu vekilinin 28/07/2021 tarihinde borca itiraz ettiğini, icra müdürlüğünce 28/07/2021 tarihinde takibin durdurulduğunu, 2004 sayılı İİK'nun 19/ 3 maddesine göre bir müddetin sonuncu günü resmi bir tatil gününe rastlarsa, müddetin tatili takibeden günde biteceğini, 16/07/2021 tarihinde usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilen ödeme emrine itiraz süresinin son gününün 23/07/2021 tarihi olduğunu, bu tarihin resmi tatile denk gelmesi nedeniyle 2004 sayılı İİK'nun 19/3 maddesi uyarınca ödeme emrine itiraz süresinin resmi tatili takip eden ilk iş günü olan 26/07/2021 tarihinde sona erdiğini, davalı borçlu vekilinin 28/07/2021 tarihinde yapmış olduğu borca itirazın yasal itiraz süresi içerisinde yapılmadığını, yasal itiraz süresi içerisinde yapılmamış olan bu itiraz sebebi ile icra müdürlüğünün...