Davacı tarafça, icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş, ilamlı takip şartları bulunmadığı ileri sürülerek icra emrinin iptali istenmiş ve açıkça alacağın teminatı olarak birden çok kişiye ait birden çok taşınmazda ipotek tesis edilmiş olması ve bu nedenle tüm ipoteklerin birlikte paraya çevrilmesinin talep edilmesi gerekirken sadece davacı ile ilgili takip başlatılmasının mümkün olmadığı iddiasıyla takibin iptali istenmiştir. Mahkemece yetki itirazının reddine, icra emrinin iptali talebinin kabulüne karar verilmiş, takibin iptali talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamıştır. Davacı taraf ise takibin iptali talepleri yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. HMK'nın 297/2 maddesine göre, hükmün sonuç kısmında taleplerden her biri hakkında hüküm kurulması gerektiği açıkça düzenlemiş olup, bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan resen gözetilmelidir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ; Mahkemesince; davacıya ödeme emrinin 11.10.2020 tarihinde tebliğ edildiği, mahkemeye ise 09.11.2020 tarihinde yasal yedi günlük süreden sonra dava açıldığı, itiraz müessesesi için İİK'nun 65 maddesinde gecikmiş itiraz kurumu düzenlenmiş ise de, şikayet için böyle bir kurumun mevcut olmadığı gerekçesi ile şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ödeme emrinin iptali talepli davanın incelenebilmesi için, öncelikle usulüne uygun ve geçerli bir ödeme emrinin bulunması gerektiğini, Kocaeli 3....
Nolu 24.12.2008 tarihli hisse devrinden doğan alacak bedeli" açıklaması ile borçlu aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, örnek 7 ödeme emrinin borçlu ...’a 02.01.2013 tarihinde tebliğinden sonra borçlunun 08.01.2013 tarihinde takip dosyasına verdiği dilekçe ile borca itiraz ettiği, ayrıca icra mahkemesine başvurarak, takip dayanağı belgenin kayıtsız şartsız bir para borcuna ilişkin olmayıp ödeme makbuzu niteliğinde olduğunu, alacaklının alacağını nakden ve tamamen aldığını noter huzurunda kabul ettiğini, bu sözleşmenin borcun bulunmadığının delili olduğunu, ödeme emri düzenlenmesinin yerinde olmadığını ileri sürerek ödeme emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini istediği, mahkemece, borçlunun başvurusu, takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa itirazı olarak değerlendirilip icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır....
Maddesi uyarınca süresiz şikayet yolu ile ileri sürülebileceğini, ilk olarak dürüstlük ve iyi niyet kurallarına aykırı olarak ölü kişiye takip başlatılarak akabinde haksız ve hukuka aykırı şekilde takibin müvekkillerine yöneltilmesine itiraz ettiklerini, müvekkilleri tarafından mirasın Karadeniz Ereğli 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2022/31 Esas sayılı ilamı ile koşulsuz, şartsız olarak reddedildiği ve kararın kesinleştiği dikkate alındığında, takibin/ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerektiğini, davaya konu takibin müvekkillerine yöneltilmesi için ek takip talebinin gönderilmesinin gerektiği ancak ödeme emrinin gönderildiğini bu haliyle söz konusu takibin usul ve yasaya aykırı olduğundan bahisle Bursa 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 26/09/2022 tarihli ilamının davacı T2 ve T3 yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
YANIT : Asıl dosyada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ödeme emrinin iptali istemine ilişkin olarak; davacı borçluların takip açılırken; takibin açılması için uyap sistemi üzerinden icra memurunun yapmış olduğu veri girişlerinin ödeme emri olarak tanzim edildiği yönünde mahkemeyi yanıltmak kastı ile hareket ederek takip talebine uygun olarak tanzim edilen ödeme emri (ki bu ödeme emri davacı borçlulara tebliğe gönderilen ödeme emridir.) ödeme emrinin farklı olduğunu iddia ederek ödeme emrinin iptalini istemekte hukuki yararı olmadığını, çünkü; kendilerine gönderilen ödeme emrinde borcun tamamına itiraz ettiklerini, takibin konusu alacak olduğu için takip talebinde yer alan; takip açılırken icra memurunun yapmak zorunda olduğu veri girişlerinde yer alan ve kendilerine gönderilen ödeme emrinde yer alan her 3 iş ve işlemde aynı alacak miktarına haiz olan borcun tamamına itiraz ettiklerini, itirazları üzerine de takibin durduğunu, alacaklı tarafça aleyhlerine Bodrum 3....
GEREKÇE: Örnek 4- 5 ilamlı takipte borçlu Toros Edaş AŞ vekili , icra emrinin borçlu asile tebliğinden itibaren süresinde icra mahkemesine başvurarak , dayanak ilamda anılan borçlunun vekili olarak gösterilmesine rağmen takip talebi ve icra emrine isminin yazılmadığını, bu nedenle icra emrinin ilama aykırı olduğunu icra emri ve takibin iptali gerektiğini, icra emrinin vekil olarak kendisine değil borçlu asile gönderildiğini, bu nedenle de takibin iptalini talep ettiklerini dayanak ilama göre davacının (alacaklının) isminin Denizler Group-T5 . Olması gerektiğini oysa takip talebi ve icra T5 Şti unvanının yazılı olduğunu beyan ederek takibin ve icra emrinin iptalini talep etmiştir....
GEREKÇE:Unsurları tam bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte tanzim eden borçlu vekili ödeme emrinde alacaklının adresinin bulunmadığını, dayanak belgenin ödeme emri ekinde gönderilmediğini, ödeme emrinde faiz miktarının belirtilmediğini, senet aslının ödeme emrinin tebliğe çıkartıldığı tarih itibarıyla icra kasasına sunulmadığını, borca, faize , ferilerine , imzaya itiraz ettiklerini beyan ederek takibin iptalini olmadığı takdirde ödeme emrinin iptalini talep etmiş olup ilk derece mahkemesince takip dayanağı belgenin ödeme emrine ekinde gönderilmediğinden bahisle şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi üzerine alacaklı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Takibin ilk önce Bursa 18....
Somut olayda, borçlunun icra mahkemesinde ileri sürdüğü hususlar, İİK'nun 62. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesinde bildirilmelidir. O halde, takibin şekline göre, borçlunun icra dairesi yerine icra mahkemesine başvurusu sonuç doğurmayacağından, mahkemece istemin reddi yerine işin esasının incelenerek sonuca gidilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre alacaklının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
CEVAP : Davalı vekili, davalının ödeme emrine itiraz ettiğini, takibin durduğunu, itiraz ile birlikte ödeme emri takip dayanağı belgelerin kendisine tebliğ edilmediğinden bahisle şikayette bulunduğunu, şikaye ilişkin yapılan yargılama neticesinde ödeme emrinin tebliğ tarihin 11.08.2020 olarak düzeltilmesine ve ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verildiğini, takip dosyasından usulüne uygun tebliğ edilen ödeme emrinin varlığından söz edilemeyeceğini, davanın ön şartı gerçekleşmediğini, belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Genel haciz yoluyla ilamsız takipte, borçlunun, süresi içerisinde takibe itiraz ettiği ve takibin durdurulduğu, itirazdan bir süre sonra takip dosyasının yenilenmesi ile kendisine, yenileme emri gönderilmesi üzerine icra mahkemesine verdiği dilekçe ile yenileme emrinin iptalini talep ettiği, Mahkemece; icra takibine yapılan itiraz ya da itiraz üzerine takibin durdurulması kararından sonra takipsizlik nedeni ile işlemden kaldırılan dosyanın yenilenmesine engel bir durum olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği, borçlu tarafından ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine...