WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ödeme emrinin tebliğ tarihine göre, davacı tarafından imzaya ve borca itiraz yasal 5 günlük süre içerisinde ileri sürülmediğinden mahkemece davacının imzaya ve borca itirazının süre yönünden reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamakta olup, davacının istinaf sebep ve gerekçesi yerinde değildir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde zamanaşımı itirazının süresinde olmadığını ileri sürmüştür. İİK'nın 168 ila 170. maddeleri arasında düzenlenen imzaya ve borca itiraz 5 günlük süreye tabi ise de, İİK'nın 71/2. ve 33/a maddelerine dayalı zamanaşımı iddiasının incelenmesi, bu istemin belli bir sürede ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir. Önemli olan ödeme emrinin tebliğinden sonra yasal düzenlemelerde belirlenen süre kadar zamanaşımını kesen veya durduran hallerin meydana gelmemesi ve takibin işlemsiz bırakılmasıdır....

Yukarıda belirtilen nedenlerle; ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında davacının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, borca ve imzaya itirazının süre yönünden reddine karar verilmesi gerektiği halde esastan reddine ilişkin hüküm tesisinin isabetsiz olduğu ancak söz konusu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığı anlaşıldığından HMK'nın 353/1- b.2. bendi gereğince mahkeme kararının kaldırılmasına, "Davacının borca ve imzaya itirazının süre aşımı nedeniyle reddine, zaman aşımı sebebiyle icranın geri bırakılması talebinin reddine" dair karar verilmesi gerektiğinden aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

sürelere aykırılık sebebiyle de icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiğini, borca, faiz ve ferilerine itiraz ettiğini bu nedenlerle kararın kaldırılmasına, itiraz ve şikayetlerinin kabulüne, usul ve yasaya aykırı, zamanaşımına uğramış dava konusu icranın geri bırakılmasına, davalının takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın %10'u oranında para cezasına mahkum edilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakim... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı vekili tarafından borçlu hakkında bonoya dayalı olarak 14/08/2008 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurarak zamanaşımı iddiasında bulunduğu, mahkemece talebin kabul edilerek zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar borçluya gönderilen ödeme emri tebligatı dosya içinde mevcut değil ise de, borçlu 25/08/2008 tarihinde bu takibe yönelik açtığı imzaya itiraz davasında ödeme emrini 20/08/2008 tarihinde tebliğ aldığını beyan etmiştir....

    Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davanın açıldığı tarihte icranın geri bırakılmasına yönelik verilen ... İcra Hukuk Mahkemesi kararının kesinleşme şerhinin henüz davacı tarafa tebliğ edilmediği, İİK'nın 33/a maddesinin 2. fıkrası gereğince alacaklının icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra zaman aşımının vaki olmadığının tespiti bakımından 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabileceği, kesinleşme şerhli kararın tebliğinin dava şartı olduğu, söz konusu kesinleşme şerhli karar tebliğ edilmeden, dava şartı gerçekleşmeden süresinden evvel dava açıldığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İİK'nın 33/a maddesinin 2. fıkrasında; "Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir." düzenlemesi getirilmiştir....

      Davacının huzurdaki dava dilekçesine konu talebi zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına ilişkin olup, iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmasa da aleyhine takip işlemi yapılamayacağı gözetilerek, Mahkemece takip işlemlerinin iptali ile yetinilmesine karar vermek gerekirken icranın geri bırakılmasına karar verilmesi isabetsizdir. Açıklanan nedenle; davalının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, Mahkeme kararının kaldırılmasına, davacının icranın geri bırakılması talebinin reddine, davacı yönünden duran takipte davacı hakkında yapılan icra işlemlerinin iptaline, davalının sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; I- Davalı yanın istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile İstanbul 20....

      durdurulması ve geri bırakılması konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcranın Geri Bırakılması Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Borçlu vekili, icra emrinde yer alan borcun tamamının boşanma protokolü uyarınca taksitler halinde ödendiğini belirterek, icranın geri bırakılmasına karar verilmesini istemiştir. Alacaklı vekili ödemelerin borçlunun müvekkilinden elden aldığı borca ilişkin olduğunu belirterek, itirazın reddini savunmuştur....

        Maddede belirtilen herhangi bir belgeye dayanmadığı gibi İİK 36. maddesi gereğince icranın geri bırakılması talebi konusunda karar v erme yetkisinin mahkememizde olmadığı, bu haliyle borçlunun icranın geri bırakılması talebinin şartları bulunmadığından reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davanın reddine" karar verildiği görülmüştür. Davacı istinaf dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde ileri sürülen hususları tekrarla; takip dayanağı Mahkeme kararının istinaf incelemesinde olduğunu ve henüz dönmediğinden bahisle, takibin dosyanın istinaf mahkemesinden dönüşüne kadar durdurulmasına, icra takibinin geri bırakılmasına karar verilmesini istemiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Dava, davacının takibe dayanak karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması sebebiyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir....

        İbaresinin bulunduğunu, aile konutu şeklinde kullanılan konut üzerine konulan ipotek, banka tarafından ipotek tesisi esnasında müvekkilinden hiç eş muvafakati istenmediğinden ve müvekkilin eşinin de böyle bir durumdan haberdar olmadığından geçersiz olduğunu, bu nedenle şeklen geçersiz bir işlemden kaynaklı yapılan takibin iptali ve icranın geri bırakılması kararı verilmesini, Sivas 1. İcra Müdürlüğü'nün 2016/11295 E. Sayılı dosyasındaki satışın dava sonuna kadar durdurulmasını, usulsüz olan icra emrinin iptalini, geçersiz ve şekli şartları taşımayan ipotek tesisi nedeniyle açılan takip nedeniyle icranın geri bırakılmasını, yargılama giderlerinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; Davacının davasının kabulü ile; Sivas İcra Müdürlü,ğü'nün 2016/11295 esas sayılı dosyada icranın geri bırakılmasına, şeklinde karar verildiği görülmüştür....

        UYAP Entegrasyonu