DAVA KONUSU : TAKİB KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı- borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 20 İcra Müdürlüğünün 2021/8711 E. Sayılı dosyasında davalı-alacaklı tarafından müvekkil şirket hakkında takip başlatıldığını, İstanbul 1. ATM'nin 2019/612 E. sayılı dosyası ile görülmekte olan konkordato davasında müvekkil şirket hakkında 04/11/2019 tarihli 3 ay süre ile geçici mühlet kararı verildiğini, 23/01/2020 tarihli duruşma ile 1 yıl süre ile kesin mühlet kararı verildiğini, 04/11/2019 tarihli geçiçi mühlet kararı ile verilen tedbirlerin aynen devamına hükmedildiğini, geçici mühlet kararının sona erme tarihinin 19/04/2021 tarihi olduğunu, takibin ise 17/02/2021 tarihinde başlatıldığından iptali gerektiğini, İİK 16/2 maddesi uyarınca bu yöne ilişkin şikayetin süreye bağlı olmadığını beyanla müvekkil firma hakkında başlatılan takibin iptaline, tedbir kararına aykırı olarak konulan tüm hacizlerin fekkine karar verilmesini istemiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/02/2023 NUMARASI : 2022/480 ESAS- 2023/76 KARAR DAVA KONUSU : TAKİB KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğünün 2021/1394 E. sayılı dosyasında müvekkil ve bir kısım borçlu aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığını, ipotek hakkının bölünmezlik ilkesine göre alacaklının ipotek ile teminat altına almak istediği tüm alacağını aynı takip dosyasından talep ederek ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatması gerektiğini, zira taşınmazın satışı gerçekleştiğinde taşınmazda yer alan ipotek çözülmekle teminat oluşturmaktan çıkacağını, kaldı ki takip dosyasında satış olmaksızın dosyanın infazen kapatılması halinde de aynı ipotek hakkında dayanılarak ikinci bir takip başlatılamayacağını, bu durumun kamu düzenine ilişkin olup süresiz şikayete tabi olduğunu, sırf ipotek şerhinin tapudan fek edilmemesi nedeni ile aynı ipotek...
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 09/08/2018 tarih ve 2018/938 esas sayılı geçici mühlet kararını sunduğunu, müvekkilinin geçici mühlet kararından takib dosyasına sunduğu itiraz dilekçesi ile haberdar olduğunu, müvekkilinin başlattığı takipte hukuka aykırılık bulunmadığını, kesin mühlet kararının esas alınması gerektiğini, takibin kesin mühlet kararından önce olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi; İstanbul Anadolu 3....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/03/2022 NUMARASI : 2022/167 ESAS- 2022/152 KARAR DAVA KONUSU : TAKİB KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı- borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 36....
Kurum, söz konusu Kanunun uygulanmasında Maliye Bakanlığı, diğer kamu kurum ve kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanır…” şeklinde düzenlenmiştir. 3917 sayılı Kanun’un yürürlük tarihine kadar olan dönemde, SSK prim alacakları İcra İflas Kanunu hükümlerine göre tahsil edilmek iken, anılan Kanun’la yapılan düzenleme ile 3917 sayılı Kanun ile yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği 08.12.1993 tarihinden itibaren, Kurum'un süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanmasına başlanmıştır. 6183 sayılı Kanun’un “Tahsil zamanaşımı” başlıklı 102. maddesi uyarınca; “Amme alacağı, vadesinin rastladığı takvimi yılını takib eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrar”....
Birlikte takib ettiği veya işi tamamen devrettiği avukatların kusurlarından ve meydana getirdikleri zarardan dolayı müvekkile karşı hem şahsen hem de diğer avukatla birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur. Şu kadar ki, bu hüküm, 12 nci maddede yazılı bir iş sebebiyle başka bir yerde çalışmak zorunluğunda olduğu için işi tamamen başkasına devreden avukatlar hakkında uygulanmaz.’’ hükmü düzenlenmiştir. Az yukarda incelenen mevzuat hükümleri gereği, yetki belgesi vekalet hükmünde olup, yetki belgeli avukat kusuruyla verdiği zarardan asile karşı diğer avukat ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur. Somut olayda davalı avukat sigortalı olarak çalışan avukat olsa da bu onun ifa ettiği kamu görevinde değişikliğe sebep olmaz. Kaldı ki aldığı yetki belgesi ile vekaletnamedeki tüm yetkileri kullanmayı üstlenmiş,asil adına tüm parayı tahsil etmiş ve karşı tarafı ibra ederek borcu sonlandırmıştır....
in talebi doğrultusunda yapılan işlerin tümünün davalı şirkete fatura edildiğini, davalı yanın, müvekkilinin bahsi geçen adreslere gidip işini tamamlamasına mani olması ve ödemelerini tamamlamaması neticesinde, ürünlerin seri üretim olmayıp siparişe karşılık üretilmiş olmaları sonucu, müvekkilinin karşı tarafın taşınmazlarından aldığı ölçülere uygun olarak yaptığı tüm ürünlerin elinde kaldığını, elde kalan ürünlerden dolayı uğranan zararın tespitini talep etiklerini, davalı yanın borçlu olmadığına ilişkin itiraz etmesine rağmen taraflar arasındaki tüm alacak ve borçların müvekkili ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, cari hesap ilişkisi incelendiğinde müvekkilinin davalıya kestiği faturalar yanında davalının borcuna mahsuben yaptığı ödeme hareketinin de görüldüğünü, davalı tarafça borcun faiz ve ferilerine yönelik itirazının bulunduğunu, Bursa4.İcra Müdürlüğünün 2019/... sayılı icra dosyası ile takib başlatıldığını, takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu belirterek davalı...
Alacaklı, davalı borçluya karşı icra takibinde bulunurken, takib döviz üzerinden başlatıldığına göre mahkemece kötüniyet tazminatına hükmedilirken 6.000 USD' nın takip tarihi itibariyle TL. karşılığının %40 oranına tekabül eden tazminatın TL. olarak tahsiline karar verilmesi gerekirken, dolar üzerinden kötüniyet tazminatına hükmedilmesi de hatalıdır. 2-Bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2.bent gereğince davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan 17.15 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 1.2.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
A.Ş yetkilisine alışveriş karşılığı olarak 08.04.2011 tarihinde ciro edilerek verildiğini, ancak takip konusu çekin, keşidecisi tarafından ödenmediğini, bunun üzerine 13.06.2011 tarihinde tarafların bir araya gelerek, keşidecisi tarafından ödenmeyen takib konusu çeke karşılık olarak 32.000 TL bedelli yeni bir çekin davalıya verildiğini, ancak takip alacaklısının, ödenmemiş ilk çeki iade etmesi gerekir iken, çeki iade etmediğini, yani davacının, tek bir borç için iki ayrı çek verdiğini ve ikinci çekin, birinci çek yerine ikame olarak verildiğini, tüm bunlara rağmen ilk çekin bedelsiz kalmış olmasına karşılık, kötü niyetli olarak 31.000,00 TL'lik ilk çekin takibe koyduğunu belirterek, istirdat talebinde bulunmuş, davalı ise, davanın reddini savunmuştur....
İCRA HUKUK TARİHİ : 27/01/2022 NUMARASI : 2021/621 ESAS- 2022/61 KARAR DAVA KONUSU : TAKİB KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Anadolu 18....