Bakanlığı, diğer kamu kurum ve kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanır…” şeklinde düzenlenmiştir. 3917 sayılı Kanun’un yürürlük tarihine kadar olan dönemde, SSK prim alacakları İcra İflas Kanunu hükümlerine göre tahsil edilmek iken, anılan Kanun’la yapılan düzenleme ile 3917 sayılı Kanun ile yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği 08.12.1993 tarihinden itibaren, Kurum'un süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanmasına başlanmıştır. 6183 sayılı Kanun’un “Tahsil zamanaşımı” başlıklı 102. maddesi uyarınca; “Amme alacağı, vadesinin rastladığı takvimi yılını takib eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrar.”....
Kurum, söz konusu Kanunun uygulanmasında Maliye Bakanlığı, diğer kamu kurum ve kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanır…” şeklinde düzenlenmiştir. 3917 sayılı Kanun’un yürürlük tarihine kadar olan dönemde, SSK prim alacakları İcra İflas Kanunu hükümlerine göre tahsil edilmekte iken, anılan Kanun’la yapılan düzenleme ile 3917 sayılı Kanun ile yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği 08.12.1993 tarihinden itibaren, Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanmasına başlanmıştır. 6183 sayılı Kanun’un “Tahsil zamanaşımı” başlıklı 102. maddesi uyarınca; “Amme alacağı, vadesinin rastladığı takvimi yılını takib eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrar.”....
CEVAP : Davacı tarafın ---- İcra Müdürlüğü'nün----- Esas sayılı dosyasından icra takib başlatılmış olup işbu icra takibinin haksız ve kötüniyetli olarak açıldığından itirazda bulunduklarını, davacı tarafça dava dilekçesinin ekinde sunulan abonelik sözleşmelerinin altındaki imzaların müvekkili şirkete ait olmadığını, aboneliklerin taahhütnameye istinaden açıldığını, davacı tarafın taahhütname ile aylık her şey dahil 6.000 TL üzerinden faturalandırma yapacağını tavan sınırının 6.000,00 TL olduğunu taraflarına taahhüt ettiğini, müvekkili şirketin bu kapsamda aylık 6.000,00 TL fatura ödeyecek, davalı firma da aylık belirlenen tutara ulaşılması ve paket limitlerinin dolması halinde otomatik duracak şekilde hizmet sağlayacak şeklinde anlaştıklarını, tavan sınır 6.000,00 TL olmasına rağmen davacı tarafın herhangi bir açıklama yapmaksızın tarifenin çok üzerinde faturalandırma yoluna gittiğini, davacının müvekkili şirketten talep etmiş olduğu bedellerin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkili...
İcra Müdürlüğünün 2019/4301 esas sayılı icra takib dosyası üzerinden, toplam 7.172,81 TL bedelli takip başlattıklarını, müvekkil şirketin itirazı sebebiyle takibin durdurulduğunu, dava dilekçesinde belirtilen mahalde müvekkil şirketiyle altyapı hizmetleri ile ilgili işleri bizzat yapmamakta yüklenicileri aracılığıyla anahtar teslim görütü usulü yaptığını, dava konusu mahallerdeki çalışmalar müvekkil şirket yüklenicisi diğer ihbar eden ... Altyapı Sistemleri şirketi tarafından yürütüldüğünü, arz ve izah edilen nedenlerle davanın görevsiz mahkemede ikame edilmesinden sebep reddine, aksi durumda davanın ... Altyapı Sistemleri firmasına ihbarına, müvekkil şirket yönünden öncelikle husumetten aksi durumda ise esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, görevsizlik dosyası, Bursa 4....
Başvuru dosyası üzerinden yapılan görüşmelerde anlaşma sağlanamadığı, borca yapılan itiraz hukuki dayanaktan yoksun, farazi ve kötü niyetli olduğu, arz olunan nedenlerle, takibe ilişkin itirazın iptali ile takibin sürüncemede bırakmak gayesiyle haksız ve mesnetsiz itiraz sebebiyle davalının icra inkar tazminatına da mahkum edilmesinin talep zarureti hasılş olduğu, fazlaya ve sair hususlara ilişkin her türlü talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulü ile itirazların iptaline, takibin devamına, takib haksız itirazda bulunan davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere İcra İnkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Taraflar arasındaki ilişkinin TTK....
Ancak davacının talebi İcra takib tarihi itibariyle Asıl Alacak + Asıl alacak KDV + gecikme faizi ile birlikte toplamda 27.618,48-TL ile sınırlı olduğundan davalının davacıya ödemesi gereken tüketim bedeli toplamda 27.618,48-TL olduğu, davalının Ankara Batı İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasına itirazının 27.618,48 TL üzerinden iptali ile asıl alacak likit olduğundan ve davalı takibe haksız itiraz ettiğinden takipte talep edilen 24.458,76 TL asıl alacağın %20'si olan 4.891,75 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
kabul edilmediğini, müvekkilinin bir ticari işletme olduğunu, dava konusu ofisin hangi şartlarda müvekkili şirkete kullandırıldığını en iyi bilen kişinin bunu sağlayan o zamanki şirket müdürü ve yetkilisi MUSTAFA SOYER olduğunu, burayı müvekkili şirkete tahsis edenin de davacı MUSTAFA SOYER olup burada bir haksız kullanımran bahsetmenin ,yada müvekkili şirketin işgalinden bahsetmenin mümkün olmadığını, halen MUSTAFA SOYER'in müvekkili şirketin 1/3 oranında hissedarı olduğunu, yıllar öncesinden burası ile ilgili bir kira kontratı yapıldığını, bu kontratın bir örneğinin vergi dairesinde olduğunun bilindiğini, muhasebe kayıtlarına bakıldığında tesbit edilecek kira parasına dair muhasebeleştirme evrakları durumunda davanın meni müdahale değil tipik bir kira tahliye davası olacağını ve bu durumda da görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğunu, davacı MUSTAFA SOYER'in kendisinin kira kontratı yaparak kendi müdürlüğü zamanında şirketin kullanımına verdiği bu taşınmaz için müvekkilinin takib...
Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini ancak davalı tarafından 04/10/2016 tarihinde borca itiraz edilerek takib durdurulmuş olup borçlunun haksız itirazı nedeni ile alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini ve takibin kaldığı yerden devamını talep ve dava etmiştir. Davalı tarafa dava dilekçesi ve tensip zaptı usulüne uygun olarak tebilğ edilmiş olup davalı taraf davaya herhangi bir cevap vermemiştir. Davacı alacaklı tarafından, davalıya karşı başlatılan icra takibine, davalı borçlu tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine açılan icra takibinin devamını sağlamaya yönelik itirazın iptali davasıdır. Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm kanıtları toplanmış; Ticaret sicil, esnaf ve sanaatkarlar odası ve vergi dairesine müzekkere yazılarak davalı ...'in kaydının bulunup bulunmadığı sorulmuş ve alınan cevaplarda davalı tarafın herhangi bir kaydının olmadığı bilgisine ulaşılmıştır. ........
Kurum, söz konusu Kanunun uygulanmasında Maliye Bakanlığı, diğer kamu kurum ve kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanır…” şeklinde düzenlenmiştir. 3917 sayılı Kanun’un yürürlük tarihine kadar olan dönemde, SSK prim alacakları İcra İflas Kanunu hükümlerine göre tahsil edilmek iken, anılan Kanun’la yapılan düzenleme ile 3917 sayılı Kanun ile yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği 08.12.1993 tarihinden itibaren, Kurum'un süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanmasına başlanmıştır. 6183 sayılı Kanun’un “Tahsil zamanaşımı” başlıklı 102. maddesi uyarınca; “Amme alacağı, vadesinin rastladığı takvimi yılını takib eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrar”....
Davalı tarafça yine katılım sağlanmamıştır. 12/10/2021 tarihli ek raporun sonuç kısmı özetle şöyledir: "..Davacının davasında haklı görülmesi halinde, 37.943,00 TL asıl alacağına istinaden, ihtarname temerrüt tarihinden (02/07/2020) itibaren icra takib tarihi olan 17/07/2020 tarihine kadar, davacının 284,57 TL faiz talep edebileceği, Anapara+Faiz Toplam (37.943,00+284,57TL) 38.227,57 TL üzerinden icra takibinin yerinde olduğuna..." 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun "İtirazın iptali" başlıklı 67. maddesi şöyledir: "Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir....