Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Asıl dava, takibe konu çeklerdeki ciro silsilesindeki kopukluk, birleşen dava ise takib ekonu edilen çekin ciro silsilesindeki kopukluk yanısıra tahrifat iddiasına dayalı menfi tespit davasına ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır. Davacı tarafın istinaf itirazlarına geçmeden önce istinafa konu birleşen dava yönünden gerekçe olup olmadığı noktasında durulması gerekmektedir. Mahkeme kararının gerekçeli olması zorunluluğu 6100 sayılı HMK'nın 297.maddesi yanında Anayasa'nın 141.maddesinde de belirtilmiştir. Bu zorunluluk 141/3.maddede, "Bütün Mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır." şeklinde ifade edilmiştir....

    Kurum, söz konusu Kanunun uygulanmasında Maliye Bakanlığı, diğer kamu kurum ve kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanır…” şeklinde düzenlenmiştir. 3917 sayılı Kanun'un yürürlük tarihine kadar olan dönemde, SSK prim alacakları İcra İflas Kanunu hükümlerine göre tahsil edilmek iken, anılan Kanun’la yapılan düzenleme ile 3917 sayılı Kanun ile yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği 08.12.1993 tarihinden itibaren, Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanmasına başlanmıştır. 6183 sayılı Kanun’un “Tahsil zamanaşımı” başlıklı 102. maddesi uyarınca; “Amme alacağı, vadesinin rastladığı takvimi yılını takib eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrar.”....

      Dosya kapsamı incelendiğinde davacı T2 Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Kliniği tarafından steroide dirençli Pemfigus Vulgaris tanısı ile 26.02.2004- 23.08.2005 tarihleri arasında aferez ünitesinde toplam 17 seans Ekstrakorporeal Fotoferez tedavisi uygulandığı T2 isimli hastaya yapılan iki adet fotoferez seansı karşılığı kesilmiş olan fatura bedelinin kurumdan tahsilinin talep edildiği, kurum müfettişleri tarafından yapılan soruşturmada Kitin fatura edilmesi gereken fiyatının 630,00 USD olması gerektiği, Selmed firmasının ise her bir seans için 1.716,00 USD+KDV üzerinden kesilen faturaların fahiş fiyatı olduğunun rapor edilmesi üzerine 630 Doların kur karşılığının kurum tarafından ödendiği, davacılar tarafından bakiye fatura bedei üzerinden icra takib yapıldığı , itiraz üzerine takibin durduğu ve itirazın iptali istemi ile bu davanın açıldığı, icra takibinin 04/04/2011 tarihinde başlatıldığı oysaki davacı T2'ın icra takibinden önce 21/02/2010 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır...

      dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı borçlular vekili dava dilekçesinde özetle; Alacaklı olduğunu iddia eden kişi tarafından 27.01.2021 düzenleme tarihli, 01.09.2021 vade tarihli senede dayanılarak, Kuşadası İcra Dairesi 2021/10065 E. sayılı Dosyası ile Kambiyo Senetlerine Mahsus Haciz Yolu ile Takipte bulunarak taraflarına ödeme emri gönderildiğini, ödeme emrinin T1 27.12.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, T2 de ödeme emrini Dilek Gür'den öğrendiğini, yerleşim yerlerinin Üsküdar/İstanbul olmasına rağmen, İcra takibinin Kuşadası'nda açıldığını, bu nedenle yetki itirazında bulunduklarını, takip konusu senette borçlu Jale Nurlu'nun, anne bir- baba ayrı kardeşleri olup 15.06.2021 tarihinde vefat ettiğini, alacaklı olduğunu iddia eden tarafın ise icra takibini Jale Nurlu 'ya karşı, Jale Nurlu öldükten sonra açtığını, ölüm ile kişilik sona erdiğinden Jale Nurlu' nun icra takibinde taraf olma sıfatı olmadığını, alacaklının ardından Jale Nurlu'nun vefat ettiğini bildirerek takib...

      Kurum, söz konusu Kanunun uygulanmasında Maliye Bakanlığı, diğer kamu kurum ve kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanır…” şeklinde düzenlenmiş, 6183 sayılı Kanun’un 102. maddesinde; “Amme alacağı, vadesinin rastladığı takvimi yılını takib eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrar.”. hükmünün düzenlendiği ,buna göre zamanaşımı süresinin 5 yıl ve sürenin başlangıcının, alacağın vadesinin rastladığı takvim yılını izleyen yıl başı olarak belirlenmiş, ( 30.09.2003- 06.07.2004 ) 30/09/2003 tarihinde yürürlüğe giren 4958 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu'nun 38....

      Bakanlığı, diğer kamu kurum ve kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanır…” şeklinde düzenlenmiştir. 3917 sayılı Kanun’un yürürlük tarihine kadar olan dönemde, SSK prim alacakları İcra İflas Kanunu hükümlerine göre tahsil edilmek iken, anılan Kanun’la yapılan düzenleme ile 3917 sayılı Kanun ile yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği 08.12.1993 tarihinden itibaren, Kurum'un süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanmasına başlanmıştır. 6183 sayılı Kanun’un “Tahsil zamanaşımı” başlıklı 102. maddesi uyarınca; “Amme alacağı, vadesinin rastladığı takvimi yılını takib eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrar.”....

        Kurum, söz konusu Kanunun uygulanmasında Maliye Bakanlığı, diğer kamu kurum ve kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanır…” şeklinde düzenlenmiştir. 3917 sayılı Kanun’un yürürlük tarihine kadar olan dönemde, Kurumun prim alacakları İcra İflas Kanunu hükümlerine göre tahsil edilmekte iken, anılan Kanun’la yapılan düzenleme ile 3917 sayılı Kanun ile yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği 08.12.1993 tarihinden itibaren, Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanmasına başlanmıştır. 6183 sayılı Kanun’un “Tahsil zamanaşımı” başlıklı 102. maddesi uyarınca; “Amme alacağı, vadesinin rastladığı takvimi yılını takib eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrar.”....

          Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini ancak davalı tarafından 04/10/2016 tarihinde borca itiraz edilerek takib durdurulmuş olup borçlunun haksız itirazı nedeni ile alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini ve takibin kaldığı yerden devamını talep ve dava etmiştir. Davalı tarafa dava dilekçesi ve tensip zaptı usulüne uygun olarak tebilğ edilmiş olup davalı taraf davaya herhangi bir cevap vermemiştir. Davacı alacaklı tarafından, davalıya karşı başlatılan icra takibine, davalı borçlu tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine açılan icra takibinin devamını sağlamaya yönelik itirazın iptali davasıdır. Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm kanıtları toplanmış; Ticaret sicil, esnaf ve sanaatkarlar odası ve vergi dairesine müzekkere yazılarak davalı ...'in kaydının bulunup bulunmadığı sorulmuş ve alınan cevaplarda davalı tarafın herhangi bir kaydının olmadığı bilgisine ulaşılmıştır. ........

            Kurum, söz konusu Kanunun uygulanmasında Maliye Bakanlığı, diğer kamu kurum ve kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanır…” şeklinde düzenlenmiştir. 3917 sayılı Kanun’un yürürlük tarihine kadar olan dönemde, SSK prim alacakları İcra İflas Kanunu hükümlerine göre tahsil edilmekte iken, anılan Kanun’la yapılan düzenleme ile 3917 sayılı Kanun ile yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği 08.12.1993 tarihinden itibaren, Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanmasına başlanmıştır. 6183 sayılı Kanun’un “Tahsil zamanaşımı” başlıklı 102. maddesi uyarınca; “Amme alacağı, vadesinin rastladığı takvimi yılını takib eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrar.”....

            İcra Müdürlüğünün 2019/4301 esas sayılı icra takib dosyası üzerinden, toplam 7.172,81 TL bedelli takip başlattıklarını, müvekkil şirketin itirazı sebebiyle takibin durdurulduğunu, dava dilekçesinde belirtilen mahalde müvekkil şirketiyle altyapı hizmetleri ile ilgili işleri bizzat yapmamakta yüklenicileri aracılığıyla anahtar teslim görütü usulü yaptığını, dava konusu mahallerdeki çalışmalar müvekkil şirket yüklenicisi diğer ihbar eden ... Altyapı Sistemleri şirketi tarafından yürütüldüğünü, arz ve izah edilen nedenlerle davanın görevsiz mahkemede ikame edilmesinden sebep reddine, aksi durumda davanın ... Altyapı Sistemleri firmasına ihbarına, müvekkil şirket yönünden öncelikle husumetten aksi durumda ise esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, görevsizlik dosyası, Bursa 4....

              UYAP Entegrasyonu